Aslında gündemde yer alan olaylar 8 Ekim 2021’de TÜGVA’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait Büyükada’daki mülkün tahliyesiyle başladı.
Büyükada İskelesi’nin üst bölümü 2018 yılında Türkiye Gençlik Vakfı’na (TÜGVA) 10 yıllığına kiraya veriliyor. Büyükada İskelesi üzerindeki alanın kullanma amacına aykırı olarak kiraya verildiği tespit edilmiş ve mevcut kira sözleşmesi 21 Şubat 2020 tarihinde feshedilmiş. İBB'nin Adalar Kaymakamlığına yazdığı yazıda 28 Şubat 2020 tarihine kadar iskelenin tahliye edilmesi gerektiğinin noter kanalıyla da tebliğ edilmiş. Tahliye süreci polis ile İBB zabıtalarını karşı karşıya getirmişti.
Ardından gazeteci Metin Cihan’a ve bir çok gazeteciye TÜGVA ile ilgili bilgiler sızdırılmaya başladı. TÜGVA meselesi dallı budaklı. Bir konuyu incelemeye başlayınca, diğer bir konu açılıyor. Üst üste gelen konular biraz casusluk filmi biraz yolsuzluk macerası biraz da farklı bir yapılanmayı akla getiriyor. Malum, paraleli, düzü bu yapılanmalardan çektik ama malum bu ışıltılı hayatı biz seçmedik; içine doğduk. Belgeler ilk yayınlandığında gerçekliği konuşulsa da, süreç içinde bu belgeler yalanlanmadı. Haber ilk ekim ayı başında gündem olduğunda, TÜGVA’dan ayrılan bir kişinin bu belgeleri sızdırdığı, sistemi kopyalayarak birden fazla gazeteciye gönderdiği belli oldu. Gönderilenler arasında TÜGVA’nın tuttuğu notlar, TSK’ya, Polis Özel Harekat’a girmesinde referans olunacak yöneticilerin ve üyelerin listesi bulunuyor. FETÖ’den el konulan ve çeşitli yurtlara dağıtılan kurum, kuruluşlar listesi var. Yine TÜGVA’nın hangi ilde kirasının nasıl karşılandığına dair listeler var.
Konuların ilki: “TÜGVA’da herkese göre bir şey var"
Türkiye Gençlik Vakfı’nın sitesine girdiğinizde, sizi bir slogan karşılıyor: “TÜGVA’DA HERKESE GÖRE BİR ŞEY VAR”. Sloganın altı şöyle doldurulmuş: i”ster ortaokullu ol, ister liseli, ister üniversiteli, hatta iş hayatına atılmış bir yurdum genciysen de TÜGVA’da kendini ait hissedebileceğin bir şeyi mutlaka bulacaksın.”
Ortaokul çocukları için münazara yarışmaları, çizimlerle 40 hadis, yaz ve kış kampları var. Sitedeki bilgilere göre 2161 etkinlik, 71 ilde faaliyet, 35.728 kişiye erişim ve 3.541 saat gönüllü çalışma yapılmış. Lise için dokuzoniki diye bir edebiyat kültür sanat dergisi, lise futbol ligi, Genç Türkiye Kongresi ve Genç Tiyatro Akademisi gibi etkinlikler var.
Üniversite için Oyunculuk Akademisi, Genç Diplomat Akademisi, Fotoğraf Yarışması, Sokak Basketbol Turnuvası, Fikir Akademisi, Altın Çağ Medeniyet Merkezleri Gezisi: mesela Özbekistan, İspanya ve İran Gezileri var. Ürdün’de Arapça Kursu düzenlenmiş, Malezya’da İngilizce Dil Eğitimi…
Mesela Aksiyon Akademi var, 2020’de Maraş’ta düzenlenen bir kış kampı. “Kampımızın ana gayesi kardeşliğimizi pekiştirmek, aynı dertle dertlenenler olarak enerjimizi yenilemektir. Bunun yanı sıra Müslümanca yaşamak, Müslümanlığı en güzel şekilde temsil etmek adına dini eğitimler, muhtelif konularda seminerlerimiz de gerçekleştirilecektir.” diye belirtilmiş. Marşlar da etkinlikler arasında yer alıyor… 2.533 etkinlik sayısı, 11.880 gönüllü üye, tanışılan kişi 97.396 diye belirtilmiş.
Bir çok ilde öğrenci yurdu var. Web sitelerine göre bu rakam 42… Yani 42 ayrı yurt işletiyorlar. Adıyaman Yükseköğretim Erkek Öğrenci Yurdu’na baktım, kapasitesi 145 kişi. Bolu Akşemseddin Yükseköğretim Erkek Öğrenci Yurdu 100 kişilik. İstanbul Florya Safahat Yükseköğretim Erkek Öğrenci Yurdu 174 kişilik. Kahramanmaraş Fetih Yükseköğretim Erkek Öğrenci Yurdu 231 kişilik. Mesela Malatya 15 Temmuz Okçular Tepesi Yükseköğretim Erkek Öğrenci Yurdu 192 kişilik. Ve bunlar Erkek Öğrenci yurtları… Bu yurtların çoğu eski FETÖ yurtları, bunlar iktidarın elinin altında ve topluma en çok yaklaşacağı yerler ve bu kurumlar ENSAR, TÜRGEV, TÜGVA gibi kuruluşlara dağıtılmış.
TÜGVA Başkanı Enes Eminoğlu. Adalet, birlik, iyilik ve ahlak değerleri arasında…
81 ilde de temsilcilikleri var. Temsilcilikler ne yapıyor diye insan merak ediyor. Bütçesi dar olan siyasi partilerin temsilcilikleri bile gönüllülük esasıyla yürür çoğu zaman. Bir vakfın temsilcilik açması, ayrı bir gider kalemidir.
Konuların ikincisi: Neden TÜGVA gündemimizde?
TÜGVA neden gündemimize geldi, ona gelelim.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kurucuları arasında bulunduğu TÜGVA bazı kişilerin kimlik bilgilerini veri tabanında tutarak, referanslarla kurumlarda işe girmesine yardım ettiği öne sürüldü. Vatandaş gazetecisi olarak kendini tanımlayan Metin Cihan TÜGVA yöneticilerinden birinden bir sızıntı olduğunu ifade ederek belge ifşalarına başladı. Ekim ayı civarındaydı. Sonra gün içinde duyduğumuz rutin bir bilgi haline geldi. “TÜGVA mı; abi ne örgütlenmişler ama…”
Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA)’nın il temsilcilerinin hepsi fişlenmiş, aralarında ‘valiyle sorun yaşayınca valinin görevden alınmasını rica eden’ de varmış. Gelelim fişlemelere…
Bir TÜGVA il temsilcisi, valiyi görevden aldırmak istiyor mesela. TÜGVA İl Temsilcisi’nin görevden aldırmak istediği Muş Valisi’nin, 27 Ekim 2018’de göreve gelen Doç. Dr. İlker Gündüzöz olduğu tahmin ediliyor.
Konuların Üçüncüsü: THY’den 1500 bedava bilet
Belgelerin görsellerini sosyal medya hesabına koyan Cihan, şöyle dedi: “Başına Selman Öğüt’ü koydukları bir program için THY’den 1500 adet ücretsiz uçak bileti istemişler ve elbette almışlar.”
Cihan’ın paylaştığı belgeler arasında, Çin, Rusya, Hindistan ve Ortadoğu ülkeleri üzerine akademik olarak yetiştirilecek öğrencilerin ‘Bölge Uzmanı Yetiştirme Programı’ adı altında seçildiği ve bu program için sponsorluk talep edildiği görüldü.
Konuların Dördüncüsü en afillisi: Emlak, Arazi, Belediye, Valilik
- TÜGVA, ‘gençlik külliyesi’ne arazi için valiyi bypass etmek istemiş
Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Diyarbakır valisinin kendilerine hiç destek olmadığından şikayet ederek, kentte almak istedikleri araziyle ilgili engellerin kalkması için valinin baypas edilip konunun doğrudan bakanlık tarafından çözülmesini istemiş. Belgelerde yer alan bilgilere göre, dönemin gençlik ve spor bakanı Akif Çağatay Kılıç, TÜGVA’ya Diyarbakır’da bir ‘gençlik külliyesi’ yapılması için söz veriyor. Bunun üzerine de vakıf yer çalışması yapılıp üç arazi belirlenmiş. Belgelere göre bu arazilerden ikisi Maliye Bakanlığı’na, biri de Hazine’ye ait.
Arazi tahsisi
Belgelerde yer alan araziyle ilgili raporda, Kayapınar Belediyesi karşısında bulunan Maliye Bakanlığı’na ait arazi için vakıf yetkilisi şu üç öneride bulunulmuş:
- Bu yer vakfımıza tahsis edilebilir ve bakanlık tarafından külliye inşa edilebilir.
- Bu yer Gençlik ve Spor Bakanlığı’na tahsisi yapılıp külliye inşa edildikten sonra vakfımıza tahsisi yapılabilir.
- Bu yer hazine arazisi olup il valisi Hüseyin Aksoy’un ve bakanlığın talimatıyla vakfımıza tahsisi yapılabilir.
İkna turları
Belgelere göre Maliye Bakanlığı’na ait olan diğer araziyse imar planında karakol olarak görünüyor. Belgelerdeki ilgili raporda, TÜGVA yetkilisi araziyi alabilmek için önce İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Müdürlüğü’nün ‘ikna’ edilmesi gerektiğini söyledikten sonra önerilerini şöyle sıralamış:
Hazineye ait olan yer mera. Vakıf yetkilisi raporda bunun için de “Bu yerin küçük bir kısmının valilik bünyesinde kurulan komisyon tarafından mera vasfının kaldırılması gerekmektedir” notu düşülmüş.
Arazi mera vasfından çıkarıldıktan sonra da yine bakanlığın ve Vali Aksoy’un talimatıyla vakfa tahsis edilmesi gerektiği belirtilmiş.
Ancak TÜGVA yetkilisi tuttuğu raporda Vali Aksoy’dan rahatsız olmuş. Vali Vakfa destek olmamış.
Bakanlardan da valiye talimat gitmiş.
Rapora göre vakıf, valiye bakanlar üzerinden de baskı uygulamış. Yine rapora göre, valiye istediklerini yaptıramayayınca vakıf yetkilileri, devletteki işleyişe müdahale etmeyi teklif etmiş:.
Sızdırılan belgelerde yer alan bir rapora göre TÜGVA, Siirt merkezde bulunan bir kız yurdunu Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından kullanıldığı belirtilmesine rağmen kendi bünyesine almak için bakanlığı devreye sokmuş.
TÜGVA yetkilisi konuyla ilgili hazırladığı raporda şunları kaydetmiş: “Vakfımıza tahsis edilen ve Siirt Merkez’de bulunan Abdulkerim Kuzu Yurdu’nun il temsilciliğimize tahsis edilmiş olduğuna dair yazı Maliye Bakanlığı’nca Siirt Defterdarlığı’na gönderilmiştir. Defterdarlık da söz konusu yerin Siirt Milli Eğitim Müdürlüğü’nce kullanıldığına dair cevap yazmıştır. Bu hususta il bürokratlarıyla yaptığımız görüşmeler olumlu geçmemiştir.”
Vakıf bunun için Maliye Bakanlığı’nı devreye sokup yurdun tahsisinin yapılmasını talep etmiş.
Başka bir rapora göre Siirt’in Kurtalan ilçesindeyse TÜGVA yetkilisi, Milli Emlak Müdürlüğü’nün tasarruf alanında olan yurdu istediğini belirterek şu notu düşmüş: “İşletilmesi durumunda finansman noktasında ilçe belediyemizden destek sözü alındı. Toplu bir şekilde destek sağlanacaktır.”
Ayrıca vakıf burada da Maliye Bakanlığı’nın devreye girmesini talep etmiş.
TÜGVA belgelerindeki raporda dikkat çeken bir diğer nokta, belediye başkanının diğer sivil toplum kuruluşlarından (STK) çekindiği için belediye bütçesine dokunmadığı bilgisi. Bu nedenle belediye başkanı yakınlarından vakıf için para toplamadığı olarak belirtiliyor.
Ardından Tokat Valisi Cevdet Can, Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, il genel meclis başkanı Adem Dizer ve il başkanı Metin Polat’ın telefon numaraları paylaşılarak şu not düşülmüş: “Sıkıntıların çözümü için büyüklerimizin, genel merkezimiz tarafından görüşülerek vakfımızın misyonunun anlatılması hususu elzemdir.”
UŞAK: Uşak’ta belediyeye ait olan ve daha önce sağlık ocağı olarak kullanılan binayı TÜGVA almak istemiş ancak belediye başkanı oranın ulaşım hizmetlerinde kullanacağını aktarmış. Bunun üzerine TÜGVA yetkilisi kendilerinin merkezi yere ihtiyacı olduğunu belirterek “Ulaşım hizmetlerini başka bir binada kullanabilirsiniz” diye akıl vermiş.
KAHRAMANMARAŞ: Belgelere göre TÜGVA, Kahramanmaraş’ta şehrin merkezindeki beş katlı bir binayı ederinden daha düşük bir fiyata kiralamak için yargı üyelerine ve kamu görevlilerine baskı uygulamış.TÜGVA’nın binayı daha ucuza alma isteği raporda şöyle anlatılmış: “Piyasa da 70-75 bin civarı kiralama bedeli olan binaya biz 50 bin yada KDV dahil 60 bin teklif ettik. Bu sefer kayyum bina için mahkemeden bilirkişi raporu istedi, ben alacağım paraya bakarım ve kendimi riske hiçbir şekilde atmam şeklinde ifadelerde bulundu. Konu il başkanına konuyu ilettik fakat maalesef iyi polis kötü polis oynayarak topu birbirlerine atıyorlar.“
‘Tepeden konuşmamız daha isabetli’
Rapora göre, TÜGVA bilirkişi dosyasına da ulaşmış. Buna göre hakim bilirkişi olarak eğitimci, emlakçı, mekanikçi ve bina tefrişatı için dört kişi istemiş. Bunula ilgili rapora şu not düşülmüş: “Bu bağlamda rakam çok yükseleceğe benziyor. Maalesef bu ekibe kadem gibi tepeden konuşmamız daha isabetli olacağa benziyor.“
Binanın şehrin en uygun hizmet verecek mekanlarının başında geldiğini söylenen raporda, çözüm olarak şu üç öneride bulunmuş:
- Hakime ulaşıp bilirkişi raporunu 60 bin tutarlarında tutmak
- İl başkanını arayıp ‘Konuyu reis takip ediyor’ şeklinde korkutmak
- Kayyım avukatı arayıp ‘Konuyu reis takip ediyor’ şeklinde korkutmak
Konuların Beşincisi: Torpil Listesi
Metin Cihan’ın ekran görüntüsünü yayınladığı e-postada, vakfın ERP adında bir telefon uygulaması kullandığı, programın nüfus sistemine bağlı olduğu, kişilerin kimlik numarası yazılınca tüm bilgisinin çıktığı öne sürüldü.
Yine iddiaya göre bazı kişilere tek seferlik link gönderiliyordu ve kişiler atanmak istedikleri yerleri sisteme giriyordu. Bunun ardından da bazı vakıf yetkilileri değerlendirme yapıyor, ‘uygun’ görüle kişiler ‘yukarıya gönderilerek’ atanıyordu.
Cihan, paylaştığı bir diğer görselde, TÜGVA’nın birçok kentteki binasının kira maliyetlerinin belediyeler tarafından karşılandığını iddia ederken, mevcut yurt binalarının da TÜGVA dahil yedi oluşuma dağıtıldığını savundu.
Yalanlama ve haber yasakları
TÜGVA Mütevelli Heyeti üyesi Emrah Atilla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile TÜGVA’nın Büyükada iskelesindeki alanın kullanılması yönünde yaşadığı tartışmaya dikkat çekti.
Atilla şunları yazdı: “CHP ve CHP’li İBB’nin Adalar’da TÜGVA’ya kurdukları kumpas boşa düşünce şimdi CHP,CHP medyası, CHP’li gazeteciler, CHP’li troller topyekun TÜGVA’ya karşı saldırıya geçti. Yazdıklarının tamamı YALAN. Nerede canınızı bu kadar acıttık ki bu kadar bağırıyorsunuz?”
Eski bir vakıf üyesinin sızdırdığı ve TÜGVA Başkanı'nın “İçerden almış” dediği belgelerden yaptığımız “Ensar, TÜRGEV, TÜGVA paralel terör örgütü gibi” manşetiyle yayımlanan bir Cumhuriyet haberine de erişim engeli getirildi. 23 Ekim 2021’de yayımlanan haberde, Ensar, İlim Yayma, TÜGVA ve TÜRGEV için dönemin Bitlis Vali Yardımcısı Salih Altun’un, “paralel terör örgütü” uyarısında bulunduğu belirtilmiş.
Haberde, Altun ile görüşme yapan vakıf üyelerinin, genel merkeze gönderdikleri raporlarında toplantıya ilişkin şu ifadeler yer almıştı: “Vakfımızın sırtını iktidara dayayıp bir özgüven ve kibirle hareket ettiğini, genel merkezimizdeki ağabeylerimiz için zengin, kibirli, altında Audi Q7’ler olduğunu, hiçbirimizin amacının gerçekte İslama hizmet olmadığını iddia etti. Ensar, İlim Yayma, TÜGVA, TÜRGEV için paralel terör örgütü gibi yapılandığımızı, sonumuzun da onlar gibi olacağını söyledi.
Söz konusu haberimizin erişime engellenmesi için İlim Yayma Cemiyeti tarafından 27 Ekim’de yapılan başvuruyu İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği reddetti. Ret kararına ilişkin İlim Yayma Cemiyeti 1 Kasım’da itirazda bulundu. İtiraza ilişkin karar veren İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği ise önceki gün, haberin kişilik haklarını ihlal ettiği iddiasıyla erişim engeli getirdi.
Geldiğimiz noktada, TÜGVA hakkında ifşalar devam ediyor. Bu ifşaların ardı arkası kesilir mi, yoksa bürokratlar rahatsızlıklarını dile getirmeye devam eder mi sorusuna; mevcut güç odağının fazlaca kuvvetlenmesinden rahatsızlık duyanların bu gibi ifşalara devam edeceği düşüncesiyle yanıt veriyorum.
Bu Işıltılı Hayatı Biz Seçmedik “Tügva” bölümünün sonuna geldik. Öneri ve eleştirileriniz için e-postam buhayatizbiz@gmail.com
Güzel bir hafta olsun, bir sonraki bölümde görüşmek üzere!