Afife: Kısacık bir hayattan kalan derin izler, etkiler

Afife Jale gibi kısacık hayatının her anını kadınların özgürlük mücadelesine adamış, bunun için de tüm karşı duranlara göğüs germiş, direnmiş ve bu şekilde de bildiğimiz Afife Jale olmuş bir kadının, tutkulu ama dramatik, kısa ama sonsuza dek anılacak hayatının kendisi bizi zaten mücadeleye çağırıyor. Bence üstüne ek cümle kurdurtmaya hacet yok.

Bu yıl tiyatro sezonunu Afife oyunu ile açtım. Açıkçası son yıllarda biraz uzak durduğum büyük prodüksiyon tiyatrolar içinden Afife’nin oyuncularının beni haksız çıkaracağını umuyordum. Nitekim beni haksız çıkarmadılar.

Tiyatro Afife ile Zorlu PSM ortaklığı ile sahnelenen Afife’nin, yazarı Selin Cankı Ceylan, yönetmeni ise Serdar Biliş. Sahnede yer alan oyuncular; Demet Evgar, Tilbe Saran, Necip Memili, Bora Akkaş, İdil Sivritepe, Bedir Bedir, Atılgan Gümüş, Orkuncan İzan, Ekremcan Arslandağ , Öykü Su Okur, Bilge Çınar ve Basma Seiba.

Oyun, adından da anlaşılacağı üzere, Afife Jale’nin bildiğimiz, tanıdığımız Afife Jale olma yolunda yaşadıklarına bir parça ışık tutmaya çalışıyor.

Perde kadın oyuncu olarak sadece gayrımüslim kadınların sahnede yer aldığı bir kumpanyanın kulisinde açılır. Oyunun ana kadın oyuncusu sahneye çıkamayacak durumdadır. Onun yerini alması teklif edilen Afife Müslüman bir Türk kadını olarak böylece ilk kez sahneye çıkar. Başlangıçta kendisini Ermeni Jale olarak tanıtan Afife bu aldatmacanın uzun süremeyeceğini de kısa sürede anlıyor. Oyun bir yandan Afife’nin tiyatroya çıkma yasağını delmeye çalışırken, karşısına çıkan resmi makam baskılarını ve onun kimliği üzerinden o zamanın kadınlarının yaşadığı özgürleşme mücadelelerini anlatıyor. Diğer yandan ise bir Ermeni kumpanyasının sahne arkası ve önündeki haller ile dönemin “modern” hayatının izlerini aktarmaya çalışıyor. Bu kısımda özellikle Maxsim’deki revü sahnesinin şaşası ve görkemini kenara not etmek isterim.
Sadece sahneye çıkamama meselesini değil, gece hayatındaki canlılığın daha çok gayrımüslimlere dönük gerçekleşmesi, Müslüman- Müslüman olmayan kadın ayrımının “namus” üzerinden yapılması gibi pek çok ayrıntıyı da içeriyor.

Sahnede Afife’yi göz hapsine tutan bir komiserin onun sahneye çıkışlarını engellemek için peşini bırakmaması, resmi makamlara karşı yürütülmek zorunda kalınan mücadeleyi aktarırken, diğer yandan babasının tiyatrocu olmasına şiddetle karşı çıkması ve Afife’nin bunda ısrar etmesi sonucu onu evden kovması ile ailenin kadınların toplumsal hayatındaki baskıcı yönünü görüyoruz.

Gerçekten bolca etkilenen kurgu hikâye

Afife oyunu gerçek hayattan esinlenerek, kurgu olarak ortaya konmuş. Bununla birlikte gerçekte de Ermeni oyuncu Eliza Binemeciyan'ın yurt dışında olması nedeniyle onun rolünü oynamak üzere sahneye çıkarak tiyatro yolculuğuna başlamış. Oyundaki birçok karakter de gerçek kişilerden alınmış. Yine aynı şekilde hem resmi makamlarla hem de babası ile yaşadığı sorunlar da, hayatının son zamanlarında yaşadığı sağlık sorunları ve hastane süreci de gerçek.

Afife 39 yıla sığdırabildiği kısacık hayatında, Türkiye tiyatro tarihinin en unutulmaz kadın oyuncularından biri, hatta oyuncusu olmayı başarmıştır. Müslüman Türk kadının sahnedeki ilk temsilcisi olarak idol ve yol gösterici olmuştur.

Oyunda da bunun başlangıcını, bu konuda yaşadığı sıkıntıları ve hayatının son günlerine etkisini izliyoruz.

Oyuncu seçiminin başarısı

Yönetmen Serda Biliş’in en son “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” oyununu izlemiş ve etkilenmiştim. Sahne ve projeksiyon kullanımı, tek oyuncu ile neredeyse onlarca karakter arasındaki geçişlerdeki mükemmel akış etkileyiciydi. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın o çok zor metninden böylesine kendine özgü, akıcı bir oyun ortaya çıkartmıştı.
Afife’de de bir yanıyla Serdar Biliş imzasının belirginliğini söylemek mümkün. Zira “Alice Müzikali” ve “Aşık Shakespeare” de onun imzasını taşıyan oyunlar.
Afife’de de oyuncu ve sahne yönetiminin başarısının da altını çizmemiz gerekir.

Oyunculuklara gelirsek; her ne kadar Demet Evgar son zamanlarda televizyonda gösterilen Bahar dizisi ile daha geniş kesimlerce tanınır olmuşsa da kendisi zaten birçok tiyatro oyununda yer almış ve her birinde de büyük başarılar göstermişti. Elbette televizyon dizilerinin ülkemizdeki etkisi düşünüldüğünde, Bahar dizisi ile edindiği büyük başarının, onu büyük prodüksiyonların aranan oyuncusu haline getirdiğini de kabul etmemiz gerekiyor. Önceki tiyatro oyunları ile dizi ve filmlerdeki başarısının üzerine Afife’de yeteneklerinin, birikimlerinin üstüne bir tuğla daha koyduğu gözden kaçmıyor. Abartısız, gerçekçi oyunu ile Afife’nin kalbine, dolayısıyla da bizim de kalbimize dokunan bir oyunculuk sergiliyor.

Necip Memili, daha önce çok fazla tiyatro deneyimi olmamasına karşın konservatuar mezunu olması ve daha sonraki yıllarda pek çok televizyon dizisi ve sinema filminde yer alması, tiyatro sahnesinde de rol aldığı karaktere bürünmesini epey kolaylaştırmış. Birden fazla karakteri yıllardır sahnelerdeymişçesine oynadığı ve her birini ayrı ayrı özgün kişiliklere büründürdüğü gözlerden kaçmıyor. Özellikle Afife’nin peşindeki Türk Komiser ile Afife’nin yer aldığı Ermeni kumpanyasının başındaki Mınakyan karakteri ile kendini göstermeyi başarıyor.

Tilbe Saran hakkında aslında çok da bir şey söylemeye gerek yok. O günümüz tiyatro dünyasının en yetenekli kadın oyuncularının ilk sıralarında yer alıyor. Afife’deki rolleri ile ilgili belki söylenebilecek tek şey, bu oyunda onun da birden fazla karakteri canlandırmasına karşın, Tilbe Saran görkemini göstermesine çok da fırsat verilmemiş gibi görünmesi. Yine de Kınar karakterindeki sahiciliğin bir Tilbe Saran etkisi olduğunu da belirtmem gerekiyor.

Bora Akkaş, İdil Sivritepe ve Bedir Bedir benim çok severek takip ettiğim oyuncular. Bora Akkaş’ın “Yen” ve “Yuva”, İdil Sivritepe’nin “Yen” ve “WaterProof”, Bedir Bedir’in “Ev’vel Zaman” ve “İstenmeyen”deki performanslarının başarısının altını çizmek isterim. Her birinin Afife’deki performansları çok başarılı, oyunun etkisini güçlendiriyor.

Oyundaki iç içe dönen sahne-dekor tasarımının da çok başarılı olduğunu söyleyerek Gamze Kuş’u da anmam gerek.

Müzikal tercihi

Bütün bunlara karşın Afife’nin müzikal olması tercihinin oyuna katkısı olmadığını hatta yer yer değerini düşürdüğünü düşünüyorum. Müzikal çok severim, sonuç olarak Gene Kelly, Fred Astaire’in müzikal filmleriyle büyümüş bir nesildenim. Zihni Göktay ve Suna Pekuysal’lı Lüküs Hayat’ı izleme şansım oldu. Türk tiyatrosuna katkısı yadsınabilir mi? Müzikal elbette sadece eğlence amaçlı da değildir. Ancak yine de son zamanlarda artan büyük prodüksiyonlarda müzikal tercihini, bir “Broadway” yaratma ve müzikali dönemin büyük prodüksiyon tiyatrolarının alameti farikası haline getirme çabasını anlamakta zorlanıyorum. “Aşık Shakespeare”de müzikalin pozitif katkısı ne kadar görünüyorsa, burada o denli gereksiz hissettirdi. Ben büyük hikayelerin daha yalın anlatımlarla da seyircinin aklına, yüreğine hitap edebileceğine inanmayı sürdüreceğim.

Son olarak bu tip, özellikle de kadın mücadelesi merkezli oyunlarda konu zaten yeterince direnme ve mücadele içermiyormuşçasına, özellikle ana karaktere son sahnedeki gibi tirat attırmak bana kahramanının “devrimciliğine” yeterince paye verilmediğini hissettiriyor. Nitekim Afife Jale gibi kısacık hayatının her anını kadınların özgürlük mücadelesine adamış, bunun için de tüm karşı duranlara göğüs germiş, direnmiş ve bu şekilde de bildiğimiz Afife Jale olmuş bir kadının, tutkulu ama dramatik, kısa ama sonsuza dek anılacak hayatının kendisi bizi zaten mücadeleye çağırıyor. Bence üstüne ek cümle kurdurtmaya hacet yok.

KÜNYE

Afife, Afife Tiyatro ve Zorlu PSM ortaklığı

Yöneten: Serdar Biliş Yazan: Selin Cankı Ceylan

Müzik: Tuluğ Tırpan Hareket Tasarımı: Candaş Baş Sahne ve Kostüm Tasarımı: Gamze Kuş Işık Tasarımı: Cem Yılmazer Ses Tasarımı: Ozan Yılmaz Multimedya Tasarım ve Prodüksiyon: Illusionist Şarkı Sözleri: Ilgın Kopuz ve Sezen Aksu

Oyuncular: Demet Evgar Tilbe Saran Necip Memili Bora Akkaş İdil Sivritepe Bedir Bedir Atılgan Gümüş Orkuncan İzan Ekremcan Arslandağ Öykü Su Okur Bilge Çınar Basma Seiba Ensemble & Dans & Koro: Dila Yağcı, Alize Çalık, Begüm Canbulatoğlu, Mert Aksu,Gökçe Aksu, İlayda Evgin, Hilal Sibel Pekel, Şiva Canbazoğlu, İsmet Köroğlu,Hande Ömürlü, Bengi Şiir Umutlu, Feride Hakim, Nilay Çelebi,Ahmet Kahvecioğlu Müzisyenler: Emre Günay, Sedat Utku Güçoğlu, Ekin Cengizkan, Ayberk Garagon, Emre Türkmen, Yavuz İsa Keskin, İlayda Gülümser, Ezgi Arda, Merve Türkmen, Yunus Hugül

Yardımcı Yönetmen: Hüseyin Tuncel, ,Serin Öztoprak, Buket Gülbeyaz Yönetmen Yardımcısı: Ekin Deniz Görk Repetitör: Mert Öztekin Sahne ve Kostüm Sorumlusu: Onur Uğurlu Kamera Uygulama: Deniz Savaş Ertan Prodüksiyon Amiri: Çağan Öğüt Sahne ve Yapım Amiri: Eyüp Çelik (484) Teknik Sorumlu: Melisa Yıldız Teknik Asistan: Berkay Özcan

Köşe Yazıları Haberleri