Antalya Şehir Hastanesi vakası Sayıştay Raporu’nda

AKP becerisi “anahtar teslimi” içinde olması gereken işleri önce kapsam dışına çıkarmış, sonra da daha büyük bir ihaleye dönüştürerek aynı şirkete vermiş.

Sayıştay’ın Antalya Şehir Hastanesi ile ilgili bulguları, aslında projeci AKP tarzı işlerin tam bir fotoğrafını veriyor. İşin başında ihalelerin “abonelere” verilmesi var. İhale mevzuatının baştan sona ilgası var. İhaleyi bölüp mevzuatı dolanmak var. İş artışı uydurmak var. Erken ödemeler var.

***

Sayıştay’ın Sağlık Bakanlığı ile ilgili raporunda, “Denetim Görüşünün Dayanağı Bulgular” başlığı altındaki iki bulgudan biri Şehir Hastaneleri ile ilgili. “Kamu Özel İş Birliği Modeli ile İşletilen Şehir Hastanelerinin Muhasebe İşlemlerinin Mevzuata Uygun Şekilde Yapılmaması” olarak özetlenmiş. “Diğer bulgular” listesinde Antalya Şehir Hastanesi üzerinde çok uzun durulmuş. Bulgular çok çarpıcı. Denetim raporunda diyor ki, “Antalya Şehir Hastanesine ilişkin yapım işinde uygulama projelerinin işin niteliğine uygun hazırlanmadığı, proje değişiklerinin iş artışı sınırı kapsamında gerçekleştirilmesi mümkün olmadığından işin asli unsurlarının iş kapsamından çıkarılarak farklı bir ihaleye konu edildiği, hastaneye ilişkin mal alımlarının eşik değerlerin altında kalmak amacıyla kısımlara bölünmek suretiyle farklı harcama birimleri tarafından temin edildiği ve hastane açılma tarihi henüz belli değil iken hizmet alımları gerçekleştirildiği görülmüştür.” Yok yok yani! Adım adım gidelim

  1. Antalya Şehir Hastanesinin yapım işi, 29.12.2020’de pazarlık usulüyle (Neden pazarlık usulü? Niye açık ihale değil?) ihale edilmiş, 990 milyon liraya anahtar teslimi götürü bedel üzerinden 09.03.2021’de sözleşme yapılmış. Yapım süresi 750 gün! Müteahhit kim? Elbette ki abonelerden Kolin ve Pekerler iştiraki Nesma Yapı. Kolin 5’liden. Pekerler, AKP’den vekil adayı Zeki Peker’in aile şirketi.
  2. Fakat ne hikmetse sadece 1 ay sonra idare, “zaruret” gerekçesiyle proje değişikliğine gitmiş. ([1]) 09.04.2021’de onaylı revize uygulama projeleri yükleniciye teslim edilmiş. 1 ayda ne değişmiş olabilir? Bu revizyon konusu işler 1 ay önceki ana ihalede neden atlanmış? Göreceğiz. Devam edelim:
  3. Revize projenin öngördüğü ilave betonarme ve mimari imalatlar için 98.9 milyon TL, mekanik ve elektrik imalatları için net 128.5 milyon lira iş artışı tutarı ortaya çıkmış. Ama bu iki işin toplam bedeli mevzuattaki (“iş artışları toplamı sözleşme bedelinin %10'unu geçemez”) sınırı aşıyor. İhalenin %10’u 99 milyon lira ediyor. İki aynı iş artışının toplamı 227,4 milyon ediyor. Dikkat buyurun! İki işten birincisi mevzuatın öngördüğü %10 sınırının dibinde! Mevzuat 99 milyon olabilir diyor, birinci işin bedeli de 98,9 milyon. Belli ki ikinci işi ayrı ihale konusu yapma planı daha burada kurulmuş sanki. Devam edelim. İki işin toplamı %10 sınırını aşınca ne oluyor? Nasıl aşılacak bu sorun? Elbette ki “proceci AKP” becerisi devreye giriyor. 128.5 milyonluk imalat iş kapsamından çıkarılıyor.
  4. AKP becerisi çalışmaya devam ediyor. Kapsamı aşan ikinci iş için yeni bir ihale uyduruyorlar. Hem de ne ihale? Raporda şöyle yazıyor: “İş kapsamından çıkarılan bahse konu imalatlar ile birtakım ilave imalatların yapılabilmesi amacıyla idare tarafından 04.04.2023 tarihinde Antalya Şehir Hastanesi Çevre Düzenleme, Altyapı ve Müteferrik İşler Yapım İşi adı altında pazarlık usulü ile yeni bir ihaleye çıkılmış ve ilk işin yüklenicisi ile 10.05.2023 tarihinde 1.125.000.000,00 TL bedel üzerinden sözleşme imzalanmıştır.” Yani 128,5 milyonluk işi, 1 milyar 250 milyonluk işe büyütüp, onun içine gömüyorlar. Peki bu yeni ihalenin müteahhidi kim? Yine Pekerler! Devletin ihale abonelerinden. AKP’li.
  5. Peki bu hastanenin ana ihalesi “çevre düzenlemesi ve altyapı” işi olmadan mı yapılmış? Nasıl olur? Anahtar teslimi yapılan bir ihalede çevre düzenlemesi nasıl olmaz? Haliyle Sayıştay denetçisi de bunu sormuş. Tespiti şöyle:

“2020 yılı birim fiyatları ile yapılması öngörülen ancak iş kapsamından çıkarılan imalatların ikinci bir ihale kapsamında ve 2023 yılı birim fiyatları ile yaptırıldığı göz önüne alındığında, ilk ihale kapsamında yapılan iş artışlarının işin tamamlanmasını T.C. Sayıştay Başkanlığı Sağlık Bakanlığı 2023 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu 24 sağlamadığı; ayrıca yapının eksiksiz ve kullanılabilir halde sunumu anlamına gelen anahtar teslimi götürü bedel kavramının özüne aykırılık teşkil ettiği açıktır.”

Yani AKP becerisi “anahtar teslimi” içinde olması gereken işleri önce kapsam dışına çıkarmış, sonra da daha büyük bir ihaleye dönüştürerek aynı şirkete vermiş. İş artışı ana işin %10’unu geçemezken, yani ancak 99 milyonluk bir ek iş artışı yapılabilecekken, ana işin yüzde 120’si büyüklüğünde ikinci bir ihale açılmış.

  1. İdare mazeretlerini anlatmış. Denetçinin hülasa tespiti şöyle: “Bu itibarla, bahse konu işin 29.12.2020 tarihli ihale kapsamında iş artışına gidilse dahi tamamlanamayacağı revize uygulama projelerinin sunulduğu 09.04.2021 tarihi itibarıyla açık olmasına karşın tasfiye edilmemesi, işin tamamlanması amacına hizmet etmediği halde iş artışına gidilmesi, işin asli unsuru olan ve 2020 yılı fiyatları ile yapılması kararlaştırılan imalat kalemlerinin iş kapsamından çıkarılarak 2023 yılı fiyatları üzerinden yeniden ihale edilmesi kamu ihale mevzuatına ve kamu mali yönetimine aykırılık teşkil etmektedir. İşe ait ihale eki uygulama projeleri ile revize uygulama projelerinin incelenmesi neticesinde; projelerin işin niteliğine uygun düzenlenmedikleri, yasal mevzuatı veya işin gereği projede öngörülmesi gereken bazı imalatların projelerin hazırlanması aşamasında dikkate alınmadığı ve bu kapsamdaki imalatların uygulama aşamasında iş artışı ile projelere eklendiği görülmüştür.”
  2. Dahası var. Devam edelim. Denetçinin tespiti: “Şehir Hastanesi için ihtiyaç duyulan demirbaş, tüketim ve biyomedikal malzemelerin kısımlara bölünmek suretiyle 4 farklı harcama birimi vasıtasıyla temin edildiği görülmüştür. (…) Parasal sınırların üzerinde kalan ve istisna düzenlemesi kapsamında temin edilemeyecek ihtiyaçların kısımlara bölünmek suretiyle farklı harcama birimlerince istisna kapsamında temin edilmemesi gerekmektedir.” Yani bir büyük iş 4’e bölünerek İhale Yasası’nın öngördüğü açık ihale usulünden kaçırılarak rekabete açık olmayan “istisna” ihaleler kapsamında yapılmış. Bu yöntem işi idareye istediğine vermenin yolunu açıyor.
  3. “Şehir Hastanesinin ihtiyaç duyacağı hizmet alımlarının (görüntüleme arşivleme ve iletişim sistemleri ile araç kiralama) yapım işinin tamamlanmasına en az 6 ay varken süresinden önce ve pazarlık usulü ile temin edildiği görülmüştür.” Oysaki, “Şehir Hastanesinin yapım süreçlerinin 2023 yılının sonuna kadar devam ettiği dikkate alındığında bu hizmetlerin temini için ivedi bir durum bulunmadığı açıktır.”

Ayrıca, “gerekli şartlar oluşmadan ihalelerin istisnai bir usul olan pazarlık usulüne göre” ihale edilmiş. Yani idare hem gereksiz yere erken ihale yapıp erkenden kira ödemeye başlıyor. Hem de bu işleri şartları oluşmadığı halde “pazarlık usulü” ile yapıyor. Neden?

  1. Denetçi tespitlerine devam ediyor. 2. Bulgu, b maddesi:

“Yapım İşlerine İlişkin İdari Şartname ve Sözleşmelerde Fiyat Farkı Hesaplanmasında Kullanılacak Endekslere Yer Verilmemesi”

“Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı tarafından gerçekleştirilen yapım işlerine ait ihale dokümanında fiyat farkı hesabında kullanılacak sabit katsayılara ilişkin endekslerin belirlenmediği görülmüştür.”

  1. “Yapım işlerinde proje değişikliği nedeniyle ortaya çıkan yeni iş kalemleri ve/veya iş gruplarına ilişkin yeni birim fiyat tespiti yapılırken, ilgili mevzuattaki usuller uygulanmaksızın piyasada faaliyet gösteren firmalardan proforma fatura alınarak yeni birim fiyatın tespit edildiği görülmüştür.”
  2. “Yapılan denetimde yapım işlerine ilişkin ihale dokümanlarında kontrol aracı ve bilgisayar gibi araç ve gereçlerin yüklenici tarafından temin edileceğine dair hükümlere yer verildiği, (…) ancak (bu) araç ve gereçlerin özelliklerine veya adetlerine ilişkin hükümlerin tereddüt içermeyecek şekilde düzenlenmediği, yüklenicinin (…) temin etmediği hallerde hangi yaptırımın uygulanacağının belirlenmediği veya belirlenen cezanın yüklenici tarafından temin edilmesi öngörülen araç ve gereçlerin maliyetine kıyasla çok az olduğu durumlarda yüklenicilerin bu yükümlülüklerini yerine getirmekten imtina ettikleri tespit edilmiştir.”
  3. “İdarenin izni ve onayı olmadan bazı yapım işi ihalelerinde alt yüklenici çalıştırıldığı ve (…) yükümlülüklerin bir kısmının yerine getirilmediği görülmüştür.” Tespitler şöyle:
  • Alt yüklenicilerin SGK’ya idari para cezası, prim ve prime ilişkin gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borcu olup olmadığı,
  • Alt yüklenicilerin ihale yasaklısı olup olmadığı ve yeterlilikleri,
  • Mevzuat gereği alt yüklenicilere işin ancak belirli bir yüzdesi aktarılabilecekken, “İdare bünyesinde yürütülen yapım işleri ihalelerinin bazılarında işin tamamının alt yüklenicilere yaptırılıp yaptırılmadığı” kontrol edilmemiş.
  • Böylece: “Alt yüklenicilerin, işin fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılmaması, hileli malzeme kullanılması ve benzeri nedenlerle ortay çıkan zarar ve ziyandan, yapının tamamı için işe başlama tarihinden itibaren kesin kabul tarihine kadar sorumlu olacağı, kesin kabul onay tarihinde itibaren de on beş yıl süreyle yüklenici ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğuna ilişkin kontrollerin sağlanmasının imkânsız hale getirildiği görülmüştür.”

[1] Bu iş artışına idarenin sunduğu gerekçe şu: “Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği Kapsamında Yapılacak Tasarım Gözetimi ve Kontrolü Hizmetlerine Dair Tebliğ uyarınca sürdürülen tasarım gözetmenliği (TGUA) sürecinin ihale tarihinden sonra tamamlanmış olması, Covid 19 salgınının sağlık hizmet sunumu kriterlerinde birtakım düzenlemeler yapılmasını zorunlu kılması.” Yönetmelik çıkmak üzereyken idare neden TGUA sürecini beklemiyor? Covid gerekçesi daha boşa düşüyor. Çünkü salgın 2019’dan beri gündemde!

Köşe Yazıları Haberleri