Nezaketi ve dürüstlüğü ile topluma "rol model" olan "efsane Başbakan" Bülent Ecevit 5 Kasım 2006 tarihinde yaşamdan kopmuştu. Gideli 16 yıl oldu.
Siyaseti bıraktıktan sonra hafta sonları buluşup uzun sohbetler ettiğimiz Bülent Ecevit'in bir sözü kulağımda hep yankılanır:
"Sorunları çözülmüş, hakça düzene kavuşmuş bir ülkede yeniden dünyaya gelseydim, siyasetçi olmayabilirdim..."
Sıradan insanlar gibi fark edilmeden, özgürce dolaşabilmeyi, yazmaya, okumaya, şiire, sanatsal etkinliklere, Türkiye'nin tarihsel zenginliklerini yakından görmeye daha fazla vakit ayırmayı özlüyordu. Tabii Rahşan Ecevit'le birlikte...
Ancak, feodal yapıdan kurtulamayan Türkiye'de "hakça bir düzen" kurulamadığı için siyaset yoluyla mücadeleyi seçmişti. Toplumu kalkındırma yolunun köylerden geçtiğine inanmışlardı. Rahşan Hanım Köylü Derneklerini kurarken, Bülent Ecevit de Köy Kent projeleri üzerinde çalışmaya başladı. CHP'nin 1969 seçim bildirgesinde de yer alan Köy Kent projesi Ecevit'in Başbakan olduğu 1978-1979 yıllarında Van'ın Özalp ilçesine bağlı Dorutay köyü ile Bolu'nun Taşkesti beldesinde başlatıldı. Taşkesti'de kurulan fabrikada 23 köylü çalışıyordu. Bu yolla köylünün refahı artacak, ürünleri aracı olmadan merkezlere ulaşacak, şehirliler daha ucuz ve taze tarım ürünleri satın alabilecekti.
Son Başbakanlık döneminde Ordu Mesudiye'deki Köy Kent projesine yoğunlaşmıştı. Toplam 9 köyü kapsayacak projenin tamamlanması için Dünya Bankasından 900 milyon dolarlık kredi temin etmişti. Ancak 3 Kasım 2002 seçimlerinde DSP ağır yenilgiye uğradı, Ecevit Başbakanlığa veda etti.
Mayıs 2003'te Rahşan Hanım hastalandı. Önce özel bir hastaneye yatırıldı. Kanserden kuşkulanıldığı için oradan GATA'ya (Gülhane Askeri Tıp Akademisi) sevk edildi. Tetkikler sonucu Rahşan Ecevit'in tüberküloza, yani vereme yakalandığı belirlendi. Bünyesini güçlendirmek için yaklaşık 1 ay hastanede yatırılmasına karar verildi. Bülent Ecevit de refakatçi olarak yanında kalıyordu. Generaller katında 2 odalı bir bölümdeydiler.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, 14 Mayıs 2003 tarihinde Ecevitlere "geçmiş olsun" ziyareti yaptı.
Sohbet sırasında Erdoğan, Ecevit'e bir istekleri bulunup bulunmadığını sordu. Gerisini Bülent Ecevit (Ecevit'in Anıları kitabında) anlatıyor:
"Köy Kent projesini yarım bırakmamalarını rica ettim. 'Bütün milletin hayrına olacak bir şeydir. Sizin de hayrınıza olacaktır' dedim. Not aldı. İlgileneceğini söyledi. 'Ben bu konuyu düşüneceğinizi kamuoyuna açıklayabilir miyim' diye sordum. 'Evet açıklayabilirsiniz' dedi."
O görüşmenin üzerinden 1 yıl geçmişti. Hükümet Köy Kent uygulamasını tamamen kaldırdı. Dünya Bankasından sağlanan kredi kullanılmadı. Onun yerine kendi alternatif projeleri olan Köy-Des'i devreye soktular. Oysa Ordu Mesudiye'deki Köy Kent projesinde büyük mesafe kat edilmişti. Proje yarım kaldı.
Ecevit üzüntüsünü şöyle dile getirdi:
"Çok yazık ettiler. Bu projenin devamı kırsal kesimin kalkınması için çok önemliydi. Nüfusumuzun yarıya yakını köylüdür ama hala köylü için bir şey yapmak istediğimiz zaman bu memlekette karşımıza aşılmaz engeller çıkıyor. Koalisyon hükümetimiz döneminde ortaklarımızın da onayını aldık. Köy Kent projesini gerçekleştirme yolunda adımlar atmaya başladık. Bunun ilk örneğini Mesudiye'de yaptık biliyorsunuz. Dünya Bankasından çok büyük destek geldi. Devlete hiçbir yük olmadan köylüler kentli haline gelebileceklerde. Fakat bugünkü hükümetin ilk icraatı projeyi rafa kaldırmak oldu.
Peki Ecevit'in kalkındırmak için bu kadar çabaladığı Ordu'nun Mesudiye ilçesinden 2002 Kasım ayındaki genel seçimde DSP'ye ne kadar oy çıktı biliyor musunuz?
Kullanılan toplam 18 bin 082 oy içerisinde sadece 333...
Köy Kent kapsamındaki 9 köyden Ecevit e verilen oy sayısı ise sadece 3 te kalmıştı...