Otomobilin geleceği: Otonom araçlar ve güvenlik teknolojileri

Mevcuttaki otonom olmayan otomobiller bir noktadan sonra giderek azalacak ve sonra trafikte kendi kendine takılan otomobiller dışında pek bir şey göremeyeceğiz.

Daha önce de bahsettiğim üzere, 9 yaşındaki oğlum bu aralar otomobillere oldukça merak salmış durumda. Şu aralar yolda gördüğü neredeyse tüm otomobilleri tanır hale geldi, bu süreç bir iki ay içerisinde gelişti. Kariyerinin neredeyse tümünü otomotiv sektöründe geçirmiş bir babası olması belki onun için işleri kolaylaştırıyor ama ilgisinin çok olduğu kesin. İlginç olan ise, yaklaşık 9 yıl sonra ehliyet alma yaşı geldiğinde otomobilleri kullanacak durumu olur mu onu bile bilemiyoruz. Çünkü otonom araç teknolojisi hızla gelişiyor ve teknolojinin, yapay zekanın, donanımların bu hızla geliştiği bir ortamda 9 sene çok ama çok uzun bir süre.

Bu yüzden bu hafta yazımda size otonom araçlardan bahsetmeye karar verdim. Otonom araçlar, insan müdahalesi olmadan kendi kendine hareket edebilen ve çevresel verileri algılayarak kararlar alabilen gelişmiş sistemlere sahip araçlardır. Bu araçlar, sensörler, kameralar, radarlar ve yapay zekâ algoritmaları kullanarak çevrelerini algılar ve trafik durumuna göre tepki verirler.

Otonom sürüş teknolojisi, beş seviye olarak sınıflandırılır:

  1. Seviye 0 (Hiçbir Otomasyon Yok): Tüm sürüş görevleri sürücü tarafından gerçekleştirilir.
  2. Seviye 1 (Sürücü Destek Sistemleri): Araç, hız sabitleyici veya şerit takip asistanı gibi belirli görevlerde sürücüye yardımcı olur.
  3. Seviye 2 (Kısmi Otomasyon): Araç, aynı anda hem direksiyon hem de hız kontrolünü üstlenebilir, ancak sürücünün sürekli dikkatli olması ve gerektiğinde müdahale etmesi gerekir.
  4. Seviye 3 (Koşullu Otomasyon): Araç, belirli koşullar altında tüm sürüş görevlerini üstlenebilir. Ancak, sistem sınırlarına ulaşıldığında sürücünün müdahalesi gerekebilir.
  5. Seviye 4 (Yüksek Düzeyde Otomasyon): Araç, çoğu sürüş durumunda tamamen otonom olarak hareket edebilir. Sürücünün müdahalesi genellikle gerekmez.
  6. Seviye 5 (Tam Otomasyon): Araç, tüm sürüş koşullarında tamamen otonomdur ve insan müdahalesine ihtiyaç duymaz.

Günümüzde, birçok otomobil üreticisi ve teknoloji şirketi, Seviye 3 ve Seviye 4 otonom sürüş sistemleri üzerinde çalışmalarını sürdürmektedir. Örneğin, Tesla'nın "Tam Otonom Sürüş" (FSD) özelliği, Seviye 2 otomasyon sunmaktadır. Ancak, Tesla CEO'su Elon Musk, geçtiğimiz haftalarda mevcut teknolojinin henüz tam otonom sürüş için yeterli olmayabileceğini belirtti. Yine de baktığımızda, Tesla yine kısa süre önce tanıttığı Cybercab aracıyla pedalsız, direksiyonsuz, sürücüsüz taksilerini 2027 yılında yollara çıkarmayı planlıyor, ki bu araç Seviye 5'in tam tanımına uygun bir araç.

Otonom araç teknolojileri

Otonom araçların kendi kendine ilerleyebilmesi, bir dizi gelişmiş sensör, yapay zeka algoritması ve veri işleme teknolojisiyle sağlanıyor. Bu teknolojiler, aracın çevresini algılayarak güvenli ve etkin bir sürüş yapmasını mümkün kılıyor. Otonom araçların kendi kendine hareket etmesini sağlayan başlıca teknolojileri de kısaca sıralayalım:

Sensörler ve algılama sistemleri

Lidar (Light detection and ranging, görünmez lazer ışınları kullanarak araç çevresinin 3 boyutlu haritasını çıkaran bir teknolojidir), radar, kameralar ve ultrasonik sensörler, aracın çevresini üç boyutlu olarak algılayıp analiz eder. Bu sensörler, aracın çevresindeki nesneleri algılayarak hareket ve mesafe hesaplamalarını sağlar. Bir not, bu konuda yine öncü bir firma olan Tesla, Lidar teknolojisini seri üretim araçlarında henüz kullanmıyor, hatta Musk bu maliyetli teknolojiyi koltuk değneği olarak adlandırıyor. Tesla kendi araçlarında Tesla Vision adı verilen kamera, yapay zeka ve derin öğrenme ağırlıklı bir sistem kullanıyor.

Yapay zeka ve makine öğrenimi

Otonom araçlar, yapay zeka algoritmaları ile çevresel verileri işler ve karar verir. Derin öğrenme ve davranış tahmini gibi tekniklerle aracın karşılaştığı durumlarda tepki vermesi sağlanır. Bu sayede araçlar yollarda yürüdükçe öğrenerek zaman içerisinde kendilerini geliştirecek bir veri de toplamış olurlar.

Haritalama ve konum belirleme

Yüksek çözünürlüklü haritalar, GPS ve ivmeölçer gibi sistemlerle aracın konumu hassas bir şekilde belirlenir. Bu teknolojiler, aracın doğru rotada ve hedefine en hızlı gidebileceği yolda ilerlemesine yardımcı olur (hız sınırlarını da geçmez).

Karar verme ve planlama sistemleri

Otonom araçlarda kullanılan algoritmalar, çevresel verileri analiz ederek güvenli bir sürüş için kararlar alır. Bu sistemler, hız azaltma, şerit değiştirme gibi durumlarda doğru hareketleri belirler. İşte burası da az sonra bahsedeceğim etik konularla ilgili olarak en önemli sıkıntıyı ortaya çıkaran kısım zaten.

Araç kontrol sistemleri

Direksiyon, gaz ve fren sistemleri gibi temel bileşenler, araç hareketlerini insan müdahalesi olmadan yönetir. Güçlü bilgisayarlar, anlık veri işleyerek aracın güvenliğini sağlar. En fazla örnek Tesla'da olduğu için oradan örnek veriyorum, bundan birkaç sene öncesinde bile, kırmızı ışıkta beklerken arkadan hızla gelen arabanın kendisine çarpmaması için önündeki kısa boşluğa doğru kendi kendine hareket eden Tesla araç videolarını youtube'da görebilir ve bu teknolojilerin ileride neler getirebileceğini siz de düşünmek isteyebilirsiniz.

Otonom araçların güvenliği

Çoğu trafik kazası insan hatasından kaynaklanır (dikkatsizlik, hız, alkol etkisi vs.). Otonom araçlar bu tür hataları ortadan kaldırmaya yardımcı olarak daha güvenli bir sürüş ortamı sağlayabilmektedir. Yine lidar, radar ve kameralar gibi sensörler, aracın çevresini sürekli izler ve insana göre çok daha hızlı tepkiler verir. Bu teknolojiler, örneğin bir yaya yola çıktığında, hatta çoğu zaman daha kaldırımda koşarken bile, veya ani bir fren gerektiğinde çok kısa sürede tepki verebilir. Gelişmiş sensör ve algılama teknolojileri sayesinde çevreyi hızlı bir şekilde analiz edebilir.

Pekiyi bu iyi hoş ama, ya güvenilirlik ne durumda? Yapay zeka modellerinin güvenilirliği, kullanılan eğitim verilerinin kalitesine bağlıdır. Ancak alışılmadık durumlarda nasıl tepki vereceği tam olarak öngörülemeyebilir. Örneğin otonom sürüşün ilk dönemlerinde yine Tesla'nın bir aracının tır dorsesinin altından geçmeye çalıştığı için ölümlü bir kaza yaşandığı bir örnek vardı, burada dorsenin yüksekliği nedeniyle aracın kamera sistemi onu bir engel olarak algılamamıştı. Elbette bu kaza sonrası hemen o konuda güncellemeler yapıldı ve tekrar etmemesi sağlandı.

Otonom araçların karşı karşıya olduğu bir diğer risk ise hacklenmek. Netflix'teki Leave the world behind filminde görünen meşhur sahnede yine Tesla otomobiller hacklenmiş ve kaosa sebep olmuşlardı, izleyenler hatırlar. Bu araçlar internete bağlı oldukları için hacklenme riski taşıyor. İleride otonom araçların bir bulut üzerinden birbirleriyle ve çevreyle haberleşir hale geldiği bir noktaya da ulaşacağımıza emin olabilirsiniz. Araçların düzenli olarak yazılım güncellemeleri ile güvenliği sağlanmaya ve geliştirilmelerine çalışılır.

Ancak en büyük sorun hala işin etik tarafı. Birincisi, işin yasal çerçevesi net değil, yani otonom bir aracın kazaya karışması durumunda sorumluluğun kime ait olduğu konusu henüz tam net değil. Etik karar alma süreçleri de bu teknolojinin tartışmalı yönlerinden biridir. Örneğin olası bir kötü senaryo düşünelim, bir sebeple araç yolda kalamadı ve gittiği istikamette bir ağaç ve az ilerisinde yerde oyun oynayan bir çocuk olduğunu düşünelim. Böyle bir kaza kaçınılmaz olacaksa, otomobil bir ağaca mı bir çocuğa mı çarpma kararını nasıl ve neye göre verecek? Burada hukuki bazı tanımlamaların düzeltilmesi kaçınılmaz bir gereklilik olacak.

Bütün bu süreçleri de öngörerek, firmalar otonom araçları birçok test ve pilot uygulamaya tabi tutulmaktadır. Kaza oranlarının insan sürücülerine göre düşük olduğu görülmektedir, ancak güvenliklerini tam anlamıyla kanıtlamak için daha fazla veri gerekmektedir.

Netice olarak, otonom araçlar artık konuşmaya başladığımız bir konu. Bazı otomobillerde de mevcut olan bir teknoloji. En büyük sorunu işin etik tarafı, onun haricinde benim şahsi görüşüm, eğer maddi imkanınız varsa otonom araçlar eninde sonunda sizleri de kendi dünyalarına çekecektir. Mevcuttaki otonom olmayan otomobiller bir noktadan sonra giderek azalacak ve bir noktadan sonra trafikte kendi kendine takılan otomobiller dışında pek bir şey göremeyeceğiz.

Keyifli bir hafta dilerim.

Köşe Yazıları Haberleri