Yedi baronlu seyyar kokain davası

Büyük puntolarla “Yedi baron yakalandı” diye duyurulan İstanbul, Ankara ve Mersin bağlantılı kokain kaçakçılığı davasının detayları sorularla dolu. Ekvador’dan yanlış verilen numara yüzünden üç kişi hala tutuklu, kaçakçıların sözünü ettiği istihbaratçılar ise meçhul.

CENGİZ ERDİNÇ

“Aptal Ekvadorlular, konteynıra yanlış verdiler”

Polisin ocak ayından beri izlediği Tolga Coşar, Mersin’e gelmesini beklediği mallar konteynerden çıkmayınca telefonundaki şifreli uygulamada “Brando” adıyla kaydettiği tedarikçiye böyle yazdı. Ekvadorlular, kokaini başka bir konteynere koymuş, dört gözle malı bekleyen Coşar’a farklı bir numara verilmişti.

Polis, 5 Eylül 2021 günü Mersin açıklarına yanaşan MSC Carmen gemisinde CRLU1186586 numaralı konteynerde sağdan 10. Sıradaki muz kolilerinin 6, 7 ve 8. sıralarında yan yana üç koli içinde 39 paket kokaini eliyle koymuş gibi buldu. İhbarcı noktasına kadar tarif etmişti.

Sessiz operasyon

On gün önce, 24 Ağustos günü yine Mersin’de Nele Maersk gemisinde, Jandarma’nın yaptığı operasyonda MSWU9026770 numaralı konteynerin içinde kapaklara göre 7. sırada üstten mavi renkle işaretli kolilerden çıkan üç sırt çantasında 30 paket, 33,8 kilo kokain bulunmuştu. 24 Ağustos’taki bu operasyon kamuoyuna açıklanmadı. Gazeteci Çiğdem Toker’in Mersin limanında 26 Ağustos’taki randevusu “operasyon” nedeniyle ertelenmiş, Toker bunu 31 Ağustos’ta yazdığı yazıda “altıncı günün içindeyiz ve hâlâ Mersin Limanı'nda başladığını bildiğimiz son operasyonla ilgili tek kelimelik bir açıklama yok” diye duyurmuştu. Bunun üzerine 33 kilo kokainin yakalandığı haberi servis edildi. 5 Eylül’de yakalanan 44,8 kilo ise hiç duyurulmadı.

Mersin’e 10 yılda 4 ton

2011 yılından beri Mersin Limanı’nda üçte ikisi Ekvador’dan gelen muz kolileri arasında yakalanan 4 tona yakın kokain düşünüldüğünde 44.8 kilo devede kulak bile değildi.

“Yedi baron”, 30 Eylül’de “son yıllarda yapılmış en büyük, en kapsamlı operasyon” diye duyuruldu, yedi önemli uyuşturucu kartelinin “liderinin” gözaltına alındığı, 17 kişinin gözaltına alındığı ve Ekvador, Kolombiya, Türkiye arasındaki kokain hattının çökertildiği açıklandı. Yakalananlar arasında adı daha önce de kaçakçılık olaylarına karışan Atilla Avcı, Nurten Alemdar gibi isimler olsa da 71 kilo Mersin için fazla küçüktü. Zaten “çökertilen” bu hatta bu güne kadar yarım tondan fazla kokain yakalandı.

18 aydır mahkeme bekliyorlar

5 Eylül’deki operasyonda kabak 20 Ağustos günü gemi yoldayken 100 konteynerden 10’unu satın alan DLR Company şirketinin patronu Dler Kamal Hassan, şirketin para işlerini takip eden küçük ortağı Veysi Demirdaş ve nakliye işleriyle ilgilenen maaşlı elemanı İbrahim Duru’nun başına patladı. Duru MHP Akdeniz ilçe yöneticisiydi. Dikkat çekici nokta, 5 Eylül’de Ankara’ya gelen ihbar üzerine yakalanan kokain için Mersin’de savcılığın bu üç isme yönelik teknik takibinin 29 Ağustos günü başlatmasıydı.

Her üçü de 18 aydır tutuklu olarak mahkemeye çıkmayı bekliyorlar. Fakat bekledikleri o ilk duruşma bir türlü başlamadı. Çünkü bu seyyar kokain davası Ankara ve İstanbul’da birkaç mahkeme kalemini turladıktan sonra son olarak Bakırköy Adliyesi’ne sevk edildi, hala yargılamanın hangi mahkemede olacağı belli değil.

Yakın tarihlerde Mersin’de ya da İstanbul’da yakalanan onlarca kilo kokainin zanlıları en fazla üç beş ay hapiste kalırken, 16 Nisan 2022 günü yine Mersin’de muz yükü arasında yakalanan 258 kilo kokain yüzünden tutuklananlardan MHP Akdeniz ilçe yöneticisi Hüseyin Özükanar geçen hafta tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalmışken, tutuklu sanıkların 18 aydır mahkeme yüzü görmemesi dikkat çekiyor. Peki neden “yedi baronlu” ve 71 kiloluk bu dava neden ağırdan alınıyor?

Savcı direnmişti

Geçen yıl Temmuz ayı başında kamuoyuna yansıyan haberler bu davayı ima ediyordu. Gazeteci Alican Uludağ’ın haberine göre kaçakçılık ve örgütlü suçlardan sorumlu Ankara Başsavcı Vekili Alpaslan Tufan Mersin’deki bu dosyanın “Sedat Peker’le ilişkilendirilerek Ankara’da soruşturulmasına” suç yerinin Mersin olduğunu belirterek karşı çıkmış, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı kulisle HSK Alpaslan Tufan’ı tenzili rütbe sayılan bir göreve Ankara Batı Adliyesi Başsavcı Vekilliğine getirmişti. Peker bu gelişmelerin ardından twitterda yaptığı açıklamalarla Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’ı suçladı. “Yedi baron” diye kamuoyuna duyurulan üç ayrı operasyonu bir araya getiren iddianame 1 Eylül 2022’de tamamlandı.

İhbarla başladı

Ankara Batı Cumhuriyet Savcılığı’nın 2021/2318 numaralı soruşturması 21 Ocak 2021 günü Ankara Kaçakçılık ve Organize Suçlar Bürosu’na gelen bir ihbar telefonuyla başladı. Muhbir ertesi gün yüz yüze görüşmeye geldi, “Muhbir x” Tolga Coşar ve Cem E. adlı kişilerin Güney Amerika’dan sağladıkları kokaini farklı yollarla Türkiye’ye soktuklarını Sincan’da organize sanayi bölgesine getirip sahiplerine teslim ettiklerini anlattı, detaylı bilgiler verdi.

Polis harekete geçti, her iki ismi de izlemeye aldı. Tolga Coşar’ın İstanbul Şenlikköy’deki ofisinde yapılan dinlemede Gökhan Papila ile birlikte hareket ettiği anlaşıldı. Konuşmaları dinlenmesin diye bürolarının bulunduğu Metroport AVM’nin -3. Katındaki otoparka iniyorlardı. Polis burada da kurduğu düzenekle bölük pörçük de olsa kayıt yaptı.

İşaretli paletler

Adları “yedi baron” arasında sayılsa da her iki isim de aslında broker olarak adlandırılan aracılardı. Farklı patronlar adına Brezilya, Kolombiya ya da Ekvador’dan kokain temin ediyor nakliyesini ve Türkiye’ye girişini organize ediyordu. Coşar’ın “İstanbul Cargo” adıyla oluşturuduğu whatsapp grubunda ağırlıkla Güney Amerika’dan tedarikçiler yer almıştı.. Sipariş bedelinin bir kısmını peşin alıyor, satıcılara parayı havale ediyor ve mal geldiğinde teslim edip paralarını alıyorlardı.

Kaçakçılık yöntemlerini telefonda detaylı olarak konuştular:

TOLGA COŞAR: Brezilya..? Kolombiya da….? Yapılıyor..

X ŞAHIS: Tamam tamam

TOLGA COŞAR: Şimdi uçak tekeri yere iner inmez paletler inmeden bunlar uçağın başına gidiyor, biz resim atıyoruz onlara diyoruz ‘şu palet numarası şu bölüm’. O giriyor bir çarpı koyuyor, ondan sonra personel şeye giriyor.

X ŞAHIS: …?

TOLGA COŞAR: Yav sistemimiz çok güzel.

X ŞAHIS:..?

TOLGA COŞAR: Abi hiç sıkıntı olmuyor.

Muhbir’den önce yakalandı!

X Muhbir ilk ihbarında kokainin Kolombiya’dan gelen TK6438 sefer sayılı uçakla Atatürk Havalimanı’na 1 Şubat 2021 günü 15.50’de geleceğini ve Ankara Sincan’a nakledileceğini bildirdi. Ancak bu uçağın kargosundan bir şey çıkmadı.

İkinci ihbarında 24 Mart günü Kolombiya’dan gelen THY’nin TK6434 sefer sayılı uçağında PAG22420TK numaralı palete gizlenmiş kokain olduğunu bildirdi. Uçak indiğinde yapılan aramada palette 2.1 kilo kokain bulundu.

İddianameye bakılırsa X Muhbir ilk kez 21 Ocak günü Ankara Emniyeti’ne başvurmuştu, oysa X Muhbir’in 18 Ocak’ta Ankara Emniyeti’ne verdiği bilgi İstanbul’a iletildiği, aynı gün Bogota’dan gelen TK6438 uçuş numaralı THY uçağında, PAG8275TK numaralı palette bulunan 24.6 kilo kokainin yakalandığı da iddianamede anlatılıyordu.

Tapelerde 24 kilo kokainin kaçakçıların deyimiyle “düşmesinden” sonra, çiçek kolileri arasında gelecek ikinci partinin 25’er kiloluk iki parçadan oluşacağı konuşuluyor, ancak sadece 2.1 kilo yakalanıyordu!

Gizemli istihbaratçılar

Kayıtlarda kim oldukları anlaşılamayan “istihbaratçılarla” ilgili konuşmalar da dikkat çekti. 19 Şubat’ta yapılan dinlemede Çoşar’ı arayan bir isim Forum AVM’de buluştukları ismin istihbaratçı olduğunu söylüyor “Kaçakçılıktan” diye belirsiz cümleler geçiyordu. Coşar bahsettiği “istihbaratçıları” araştıran Galip Çeçen’i de uyardı, “Araştırdığın, taraştırdığın her şey adamların önüne gidiyor, haberin olsun” diye Galip Çeçen’i uyardı. Coşar araştırma yapanın sorgulandığını fark ettiğini söylüyordu.

TOLGA COSAR: sen her sorgulama yaptırdığında o adamın elemanlarından

biriyse eğer senin sorgulattığın adam, adam bunu görüyor

GALIP ÇEÇEN: …?

TOLGA COSAR: En tehlikelisi de şu gerçekten sicili bulurlarsa bu iş çığrından çıkar”.

GALIP ÇEÇEN: yok ya hiç bisey çıkmaz …?

TOLGA COSAR: Onu demiyorum bunu sorgulayanın sicilini bulurlarsa …?

GALIP ÇEÇEN:…?

Gökhan Papila da 17 Şubat’ta kaydedilen konuşmasında istihbaratçılardan söz ediyor, malın yakalanması halinde devreye gireceklerini ima ediyordu; “Hergün 25 kilo yüklüyoruz, bu ikinci… İstihbaratın müdürü… İki taraftan da kendini sağlama almış…? ‘Mal yakalanırsa’ dedi, ‘Mal yakalanırsa istihbarat tarafından benim adam yakalayacak, bu Osman denilen ihbarcı benim…. ? Eğer yakalanmazsa paranı alacak’ diyor. Anladın mı bunları diyor. Bu dedikten sonra ben buna ne yapma hakkım oldu biliyor musun, Pazartesi günü mal düştü mü…? Mal düşmedi mi para yok arkadaş”

İhbar kavgası

Tolga Coşar ifadesinde istihbaratçıları da açıkladı. 29 Ağustos günü Kolombiya’da tanıştığı Serdar Alma’nın kendisini Bolivya’dan arayıp Bolivyalıların Malta için yükledikleri kokainin Malta’da çıkarılamadığını, Mersin’e doğru geldiğini söylediğini anlattı. Adamlarına malı yakalatırsak yüzdemiz ne kadar olur diye sormasını istedi. Coşar da kendisini “Kürşat” olarak tanıtan ve istihbaratçı olduğunu söylediği Sedat Ç. ile konuştu, “yüzde 20 bizim, yüzde 20 sizin” cevabını aldı. Coşar Serdar Alma ile Sedat Ç.’ya ve kendisinin video konferans ile gemi ve konteyner bilgilerini paylaştığını anlattı. Fakat kokain yakalandıktan sonra Sedat malı gümrük görevlilerinin aldığını söyleyince Serdar ve Sedat birbirlerini tehdit etti. Mal ele geçirildikten sonra basına yansımadı. Bu mal aslında Malta ülkesine gidecekti. Serdar’ın anlatımına göre tutuklanan DLA Company’nin uyuşturucudan haberi yoktu.

Seyyar kokain davasının ayrıntılarında bunlar var.

Gerisi Bakırköy Adliyesi’nde bu davaya bakmayı kabul edecek bir mahkeme bulunduğunda ortaya çıkacak.

Özel Haber Haberleri