Sosyal medya gazının son demleri

İşin palyaço şef tarafı daha da vahim. Sakil şovlar, abuk subuk hareketler, görgüsüzlükler. Geçenlerde önüme düşen bir videoda adamın biri devasa bir kürekle bir aşırı göbekli elemanın önüne muhtemelen 2 kilo döner servis ediyor, öbür eleman da bu servisi göbeğini zıplata zıplata dans ederek karşılıyordu mesela...

Bu hafta sosyal medya gazının sonlarına ulaştığımıza dair bir umut ışığı yaratan bir kaç gelişme yaşadık. Özellikle yemek konusu sosyal medyada maalesef son yıllarda giderek saçma bir hale geliyor. Para karşılığı mekanları öve öve bitiremeyen satılık damaklar bunun bir ayağı, diğeri ise abuk sabuk şovlarla müşteri çekmeye çalışan palyaço şefler.

Maalesef her iki türü de kullanıcılar olarak bizler besledik. Benim de hatam var, 2015 yılbaşında bu satılık damakların göz boyamalarına "aldanmış" ve Radikal'de bunun ne denli önemli bir noktaya gideceğini yazmıştım. Ne yazık ki geldiğimiz noktada bu "fenomen"lerin gazlamaları artık tamamen çıkar ilişkilerine dönmüş durumda. Bazı meşhur arkadaşlarımız iki paylaşım yapıyor mekanların kapılarında kuyruklar oluşuyor. Yine "şarap uzmanı" geçinen bazı arkadaşların paylaştığı çoook iyi şaraplar 800-1000-1500 tl gibi şişe fiyatlarıyla raflara konuyor, deneseniz çoğu Avrupa'da 5-10€ seviyesinde satılacak sofra şaraplarından hallice.

İşin palyaço şef tarafı daha da vahim. Sakil şovlar, abuk subuk hareketler, görgüsüzlükler. Geçenlerde önüme düşen bir videoda adamın biri devasa bir kürekle bir aşırı göbekli elemanın önüne muhtemelen 2 kilo döner servis ediyor, öbür eleman da bu servisi göbeğini zıplata zıplata dans ederek karşılıyordu mesela. İnanılmaz sakil, hele bir çok insanın ayda 100 gram eti zor yiyebildiği bir ortamda oldukça iğrendirici bir reklam biçimi maalesef.

Bunların en meşhuru ve büyük çoğunluğunun çıkış noktası ise maalesef Nusret Gökçe. Nusret Arjantin dönüşü ilk dükkanını açtığı dönemde haklı bir başarıya ulaştı. O dönemde ben de restoranına gitmiştim, herhangi bir müşteri olmama rağmen servis için masamıza gelmiş, gayet efendi bir tavırla servisini yapmış, bir şeye ihtiyacımız olursa kendisini bulmamızı rica etmişti. Ne yazık ki bir gün bir yerden bir akıl mı aldı, kendi aklına mı geldi bilinmez, o düzgün Nusret Gökçe gitti ve Salt Bae geldi. O günden sonra da belki maddi olarak inanılmaz bir başarı yakaladı ve bir çok şef onu taklit eden videolar yapmaya başladı. Ne yazık ki özellikle instagram bu tür şoparlıklarla dolup taşıyor ve bıçakla abuk sabuk hareketler yapmak, kuru buzla künefe servis etmek falan makbul hale geliyor.

Bu durum kapitalin el değiştirmesi sonucu ortaya çıkan yeni zengin sınıfa dair bir görgüsüzlük olarak değerlendirilir mi bilemem, ben sosyolog değilim, ama konunun oraya bağlanmasını çok yüksek ihtimal olarak görüyorum. Ne yazık ki bu yeni kapital sahiplerinin (bayağı bir bölümü de turist) fütursuz harcama potansiyeli, mekanların onları çekebilmek için saçmalama yarışına girmesine sebep oluyor. Sonucunda bonfile dövmek falan makbul ve makul hale geliyor.

İşte bu koşullar altında, New York'ta açıldığı günden bu yana büyük eleştirilere maruz kalan Salt Bae's Burger 3 sene sonunda kapatıldı. Ciddi hiç bir yemek eleştirmeni tarafından olumlu görüş alamayan bir işletme, "maalesef bu canavarı biz yarattık" değerlendirmeleri aldıktan sonra direnemedi. Bir işletmenin kapanması elbette üzücü, bir çok kişi için bir kazanç kapısı sonuçta, ancak hak etmeyen yemeklere astronomik fiyatlar isteyen suni şişirilmiş mekanların veya ürünlerin benzer sonuçlar alması açıkçası beni çok fazla üzemiyor.

Bir diğer sosyal medya konusu cumartesi akşamına damga vurdu ve zaten içeriğinin önemli bölümü reklamlar olan twitter'da Elon Musk veri trafiğini sınırlandırmak için "mavi tık" sahibi, yani kendisine para ödeyen kullanıcılara günde 6.000, mavi tık olmayanlara ise eskilere 600, yenilere 300 tweet okuma sınırı getirdiğini duyurdu. Bir kaç saat içinde bu rakamların 8.000-800-400 olarak artırılacağını da duyurdu, fakat özellikle bildiğimiz anlamda medyanın işlevsizleştiği ve milyonlarca insanın en azından haber almak için yoğun olarak kullandığı bir mecra olan twitter ancak bu yolla kendini imha edecek, ve tarihin en büyük para batırma hikayesi olma yolunda önemli bir aday haline geldi şu anda. Bu kararın uzun sürmeyeceğini düşünüyorum, bir yandan da keşke sürse de kurtulsak diye umuyorum. Bakalım zaman bize ne gösterecek...

Keyifli bir pazar günü diliyorum.

Gündem Haberleri