Yurt dışına çıkış harcının hikayesi: AKP, 22 yılda yüzde 900 zam yaptı

.

İlk kez 1961’de uygulandı. Adı “istikrar fonu”ydu. Aslında vergiydi, ama bir kanunu yoktu. Yurt dışında harcanacak dolar başına 4 buçuk liraydı.

1963’te İsmet İnönü’nün başbakanlığında adı sanıyla vergi oldu. Yurt dışında harcanacak dövizin Türk lirası karşılığının yarısıydı. En az 500 liraydı. Muhalefete göre “İnsan haklarına aykırıydı…”

Bülent Ecevit hükümetleri döneminde bir kaldırıldı bir yeniden toplanmaya başlandı. Deniz Baykal Maliye Bakanı iken, 1974’te kaldırıldı… Üçüncü Ecevit hükümetinde, 1978’de yeniden geldi.

Turgut Özal hükümetleri döneminde vergi haliyle kaldırıldı. 1984’te kurulan Toplu Konut Fonu’nun bir unsuru oldu, artık harç olarak, 100 dolar toplanıyordu. Kaldıran kanunda da bir hafta arayla Toplu Konut Fonu olarak yeniden getiren kanunda da Katma Değer Vergisi’nin mucidi Maliye Bakanı Vural Arıkan’ın imzası vardı.

Mesut Yılmaz’ın Başbakanlığı döneminde, 1996’da harç haliyle yürürlükten kaldırıldı.

2001’de; Devlet Bahçeli’nin Başbakan Yardımcısı, Kemal Derviş'in Devlet Bakanı, Sümer Oral’ın da Maliye Bakanı olduğu Bülent Ecevit hükümetinde 50 dolar oldu.

2002’de; ilgiyi kabine üyeleri aynıydı, Türk lirası olarak toplanmasına karar verildi. 70 lira oldu. O günlerde yeni kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi, 3 Kasım seçimleri öncesinde Meclis’te muhalifken; yurt dışına çıkış harcını “haraca” benzetmişti. AKP iktidarları döneminde önce 70 liradan 15 liraya indirildi ancak 150 liraya kadar çıkarıldı.

Askeri hükümet “istikrar için” dedi, bazı hükümetler uluslararası fonlara borçları bahane etti, bazıları “dar gelirlinin ev sahibi olması için” dedi. Ama hiçbir hükümet vazgeçmedi.

Ve şimdi AKP 1500 lira mı olsun, 3000 lira mı olsun diye tartışıyor…

Yurtdışına seyahatin vergilendirilmesi ilk olarak 27 Mayıs’ın ardından askeri hükümetin aklına geldi. 1961'de, Türk parasının değerini korumak amacıyla bir fon kuruldu.

Yurtdışına kısa süre için çıkmak isteyen her vatandaştan vergi, harç veya para alınmasının doğum tarihi Haziran 1961'di. Askeri darbe döneminde, 2 Haziran 1961'de alınan Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk kez bütçe dışında bir fon kurulmasına karar verilmişti.

Dönemin Maliye Bakanı Kemal Kurdaş'tı. Yurtdışı seyahatin vergilendirilmesi ile ilgili ilk adımı attıktan kısa bir süre sonra, ODTÜ Rektörlüğü'ne atandı. Kurdaş, bir dönem IMF'de de çalışmıştı.

Adı, "İstikrar fonu"ydu. Fon, Merkez Bankası bünyesinde kurulacaktı. Amaç, Türk parasının kıymetini korumaktı. Zaten, bu fon, "Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu'na" dayandırıldı.

Yurt dışına çıkış için yapılacak her türlü döviz satışında, dolar başına 4,50 TL İstikrar Fonu'na katılma payı alınması isteniyordu. Adı fona katılma payıydı, ama aslında gücünü kanundan almayan bir vergiydi.

1963…

Katılım payı adındaki vergi, kanununu 18 Şubat 1963'te buldu: Dış Seyahat Harcamaları Vergisi… Kanun ile yurt dışına seyahat için yapılan harcamaların vergilendirilmesi öngörülmüşü. Kanun teklifinin gerekçesine göre; “Dış seyahat harcamaları vergisi yeni ihdas edilmiş bir vergi değildi.” “Yalnızca öteden beri mevcut olan ve istikrar Fonu Primi olarak yürütülen tatbikatın bir vergi mahiyet ve hüviyetine inkılabetmesinden ibaretti.”

Başbakan İsmet İnönü imzalı kanunun gerekçesi buydu...

1961 yılı başında başlatılan vergi sisteminde reform çalışmalarıydı. "Vergi sistemi kül halinde ele alınıyor, gözden geçiriliyor ve sistemin ıslahı ve geliştirilmesi yapılıyordu."

Verginin matrahı, dış seyahat için tahsis edilen dövizin Türk lirası karşılığıydı. Tahsis edilen dövizin Türk lirası karşılığının yüzde 50'si oranında vergi alınması isteniyordu.

Vergi, en az 500 liraydı.

Maliye Bakanı Ferit Melen, Cumhuriyet Senatosu toplantısında; vergi ile 100 milyon liralık hasılat beklediklerini açıklayacaktı. Nihat Erim ise bir gün sonraki toplantıda verginin "insan haklarına aykırı olduğu" yönünde itiraz edecekti.

Tasarı, kanunlaştı.

1974…

Verginin toplanması bir süre, bu kanun hükümleri uyarınca devam etti. Ancak kanunun uygulanması, 1 Mart 1974’te durduruldu. 1. Ecevit Hükümeti, idarenin başındaydı. Maliye Bakanı Deniz Baykal’dı. Baykal’ın başında olduğu Maliye Bakanlığı’nın Resmî Gazete’de yayınlanan tebliği ile kanuna dayalı olarak daha önce yayınlanan tüm tebliğler yürürlükten kaldırıldı. Kanun yerinde duruyordu, ancak uygulanmasına ilişkin mevzuat yoktu.

1978…

3. Ecevit Hükümeti… Maliye Bakanı Ziya Müezzinoğlu. Müezzinoğlu bir dönem, Türkiye’nin Avrupa Ekonomi Topluluğu nezdindeki temsilcisi olmuştu. Maliye Bakanlığı’nın yeni tebliği ile kanunun yeniden uygulanmasına karar verildi.

1984…

2 Mart 1984’te, 196 sayılı Dış Seyahat Harcamaları Vergisi Kanunu yürürlükten kaldırıldı.

Vergiyi kaldıran Kanun, Şubat 1984’te TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Kenan Evren Cumhurbaşkanı’ydı. 1. Özal Hükümeti’nin Maliye Bakanı ise Vural Arıkan’dı. Arıkan’ın Maliye Bakanlığı döneminde Katma Değer Vergisi ile ilgili kanun Meclis’te kabul edildi. T ilk kez yine onun Bakanlığı döneminde 1 Ocak 1985’te yürürlüğe girdi.

Plan ve Bütçe Komisyonu raporunu hızla tamamladı ve verginin kaldırılması ile ilgili kanun tasarısı, 2 Mart’ta Meclis’te görüşülürken Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem’in yaptığı bilgilendirme, kanunun yürürlükten kaldırıldığını ancak bunun formaliteden ibaret olduğunu gösterdi.

Başbakan Turgut Özal imzalı kanun teklifinin gerekçesinde; “Bilhassa yurt dışı seyahatlerin serbest bırakıldığı ve Kambiyo Rejiminde kolaylık ve gerçekçilik sağlanması sebebiyle bugün için uygulanması mümkün olmayan bu Kanunun yürürlükten kaldırılması zaruri görülmüştür” ifadeleri kullanıldı.

Kaya Erdem de Meclis’te; “Biz bu kanunun hükümlerini yerine getirmek için her gün ayrı ayrı kurlar tatbik ediyoruz… Bu dış seyahat harcamaları ile ilgili belirli bir formalite yapıyoruz. Vergiyi tahsil etmiş gösteriyoruz, fakat bunu bilahare geri iade ediyoruz. Tamamen Merkez Bankası ile Hazine arasında çok çeşitli formalitelerin yerine getirilmesini gerektiren bir usul. Uzun zamandan beri kaldırılması düşünülüyordu. Bugün kaldırıldığı zaman hiçbir şey değişmeyecek” diyecekti.

Ancak…

Aynı gün bir başka kanun tasarısı daha sunulmuştu. Kanun ile Toplu Konut Fonu kuruluyordu. Toplu Konut Fonu’nun gelir kaynağı da yurt dışına çıkanlardan toplanacak harçtı.

Kanun ile yurt dışına çıkışlardan çıkış başına 100 dolar karşılığı Türk lirası alınacak ve fona aktarılacaktı. Harçtan muafiyetin kapsamını belirlemek, Bakanlar Kurulu’nun yetkisindeydi.

O günkü kurla, yurt dışına çıkış harcı yaklaşık 3 bin 200 liraydı.

1996…

Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanlığı, Mesut Yılmaz’ın Başbakanlığı döneminde alınan bir Bakanlar Kurulu kararı ile yurt dışına çıkış harcı yürürlükten kaldırıldı.

2001…

Yurt dışına çıkıştan alınan 100 dolarlık harç, 2001 yılına kadar uygulandı. 20 Haziran 2001’de toplu konut fonu tasfiye edildi. Böylece yurt dışı çıkış harcı da yürürlükten kaldırılmış oldu.

Ancak bundan 9 gün sonra, 29 Haziran 2001’de Meclis’te kabul edilen kanun ile yurtdışına çıkış yapan Türk vatandaşlarından çıkış başına 50 ABD Doları karşılığı Türk Lirası tutarında harç alınması sağlandı.

Ecevit'in koalisyon hükümeti döneminde, Kemal Derviş'in "Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı" uygulanıyordu. Bakanlar Kurulu'na harcı bir kat oranında artırılması yetkisi verildi. Başbakan Yardımcısı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ydi. Maliye Bakanı ise Sümer Oral.

Kanunun, Başbakan Bülent Ecevit imzalı gerekçesinde; ulusal ve uluslararası finans kaynaklarından borçlanma yoluna gidildiği ve alternatif finansman yöntemlerine başvurulduğu belirtildi, “Bu amaçla ilave iç kaynakların yaratılması zaruridir” denildi.

Önce OHAL sonra harç

O günlerde Diyarbakır, Hakkari, Şırnak ve Tunceli'de olağanüstü hal uygulaması devam ediyordu. O gün, OHAL'in 4 ilde 4 ay süreyle daha uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresi de görüşüldü.

İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, "Dileğimiz, yaratılacak huzur ve güven ortamıyla OHAL uygulamasının bütünüyle kaldırılmasıdır" dedi ve "Ancak…" ile başlayan cümleler kurdu.

Görüşmelerin ardından OHAL'in uzatılmasına ilişkin tezkere kabul edildi.

Ardından yurt dışı çıkış harcının artırılması ile ilgili kanun teklifinin görüşülmesine geldi sıra… Ve tasarı hızla kabul edildi. Oylamaya 204 milletvekili katıldı, 193'ü kabul oyu verdi.

Kanun kabul edildiğinde, 50 dolar, yani yurt dışına çıkış harcının TL karşılığı 60 milyondu.

2002…

Kanun tasarısı ile 50 dolar karşılığı olan yurt dışına çıkış harcı, tekrar Türk Lirası olarak değerlendirildi ve 70 milyon lira olması öngörüldü.

Beşinci Ecevit Hükümeti, görev başındaydı. Daha birkaç ay önce, dolar olarak toplanmaya başlanan harcın bu kez TL olarak alınması istenmişti. Gerekçesi, "uygulamadaki güçlükleri gidermek üzereydi…"

Ancak bir değişiklik daha yapılmıştı. Birkaç ay önce yürürlüğe giren düzenlemede harcın miktarını bir katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkiliydi. Yeni düzenlemede bu oran üç katına kadar çıkarılıyordu.

Kemal Derviş yine Devlet Bakanı'ydı, Sümer Oral yine Maliye Bakanıydı. "Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı" uygulanıyordu, o dönem. Tasarının gerekçesinde de belirtildiği gibi, program; "Uluslararası mali kuruluşlarca da… destekleniyordu."

Tasarı, TBMM Genel Kurulu'nda 8 Ocak 2002 tarihinde görüşüldü. O gün de kabul edildi.

AKP grubu haraca benzetti

DYP Grubu adına konuşan Cihan Paçacı, bu harcın tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini savunmuştu. Çünkü ona göre, bu harç; "vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyetini ekonomik olarak sınırlandırmaktaydı."

Paçacı, daha birkaç ay önce yapılan Anayasa değişikliği ile "vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyetinin ülkenin ekonomik durumu sebebiyle sınırlandırılabilmesi" düzenlemesinin yürürlükten kaldırıldığını anımsatmıştı.

O gün bu düzenlemeye karşı tek konuşmayı Paçacı yapmamıştı. Adalet ve Kalkınma Partisi yeni kurulmuş, 3 Kasım 2002 seçimlerine hazırlanıyordu. Recep Tayyip Erdoğan siyasi yasaklığı olduğundan Meclis Grubu’nu Bülent Arınç yönetiyordu. AKP Afyon milletvekili Sait Açba, bu harç uygulamasını haraca benzetecekti. Maliye Bakanı Sümer Oral, buna tepki gösterecek, Açba'nın sözlerinin maksadını aştığını ifade edecekti.

Oylamaya 275 milletvekili katıldı. 223 milletvekili kabul oyu verdi, 52 vekil reddetti.

Yurt dışına çıkış harcı 70 milyon TL oldu. Yani 70 YTL.

:::ARA TOPLAM:::

Bu mevzuata uygun olarak 2001’de 21 milyon YTL, 2002’de 61 milyon YTL, 2003’te 65,1 milyon YTL, 2004’te 66,8 milyon YTL, 2005’te 79,5 milyon YTL, 2006’da 94,7 milyon YTL toplanmıştı.

2007…

Aralık 2006. Erdoğan Başbakan, Kemal Unakıtan Maliye Bakanı. Türk lirasından altı sıfır atılalı neredeyse bir yıl olmuş. Meclis'e sunulan kanun tasarısı ile yurt dışına çıkış harcının 15 YTL olması öngörüldü. Harçlar tıpkı Özal döneminde olduğu gibi Toplu Konut İdaresi’ne aktarılacaktı. Toplu Konut Fonu geri döndü.

Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülüp de onaylanması 12 Şubat 2007 tarihini buldu. CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu Grup Başkanvekiliydi. Partinin muhalefet şerhinde, “Avrupa Birliği'ne aday bir Türkiye Cumhuriyet'inin, vatandaşlarından yurt dışı seyahatlerinde harç almasını doğru bulmuyoruz” denildi.

CHP Grubu adına TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Mustafa Özyürek, harç uygulaması için “kelle vergisi”, “ilkel vergi” ve “çağdışı bir vergi” nitelemelerini yapacaktı.

237 oy kullanıldı. 217 milletvekili kabul etti. 16 milletvekili reddetti. 4 milletvekili çekimser kaldı.

2019…

Temmuz 2019’da Gelir Vergisi Kanunu başta olmak üzere pek çok kanunda değişiklik öngören bir düzenleme yapıldı. Düzenleme ile o güne kadar 15 TL olarak toplanan yurt dışına çıkış harcı 50 liraya yükseltildi. Cumhurbaşkanı, kanun ile harcın artırılması konusunda yetkili olacaktı. Hedef yılda 300 milyon lira toplamaktı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’tı

2022…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17 Mart 2022’de Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı Kararı ile yurt dışına çıkış harcını 150 TL olarak yeniden belirledi. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ydi.

Ve şimdi AKP iktidarı yeni bir vergi paketi hazırlıyor. Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan 150 TL olan yurt dışına çıkış harcının 3000 TL olmasını istediği belirtiliyor.

Bir görüşe göre de 1500 TL olması beklenen yurt dışına çıkış harcı; ilk günlerinde “haraç” diyerek itiraz etseler de Erdoğan hükümetleri döneminde yüzde 900 zamlandı. 1500 TL olursa, yüzde 9 bin 900 zamlanmış olacak.

Köşe Yazıları Haberleri