Eyüpsultan'da bulunan ve Osmanlı padişahı II. Mahmut tarafından, Yeniçerilerin yerine kurulan yeni ordunun üniformalarının üretilmesi amacıyla 1839'da yapılan eski adıyla Feshane-i Amire yani Feshane'de 2018 yılında başlayan restorasyon çalışmaları tamamlandı.
İBB tarafından yapılan yapılan ve 5 yıl süren çalışmanın ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da katıldığı törenle açılan tarihi yapı artık "Art İstanbul Feshane" adıyla kültür, sanat alanında ulusal ve uluslararası sergilere ev sahipliği yapacak.
Açılışta konuşan, İmamoğlu "İşte yine bu bölümde tersane Haliç diye özel bir kurumun yapmış olduğu çalışmaların eklenmesiyle Haliç'i boydan boya bir tarihle, sanatla, kültürle buluşma noktası haline getiriyoruz. Haliç'le ilgili bir platformun toplanmasını, bu platformun etkinlik takviminde birbirini pozitif etkileyen, pozitif tetikleyen, dünyada çok özel bir statüye kavuşmasını sağlayan adımları da attık. Ve kararlı bir biçimde yaz dönemi içerisinde bu süreci güçlü bir şekilde hem Türkiye'ye Hem de dünyaya tanıtıyor olacağız. Bu şehrin kadim tarihinin sorumluluğunu hep birlikte üzerimizde hisseden bir ekibiz. Ve hiçbir anında bu duyguyu asla ruhumuzdan uzaklaştırmıyoruz. Özel ve asil duygular açıkçası bunlar ve bizi doğru yola doğru her zaman itiyor. İstanbul sevdaları farklı duygularla ifade edilebiliyor güncel yaşamda. Ama bizim duygularımızda onlar yok. Yani bazı duygular çok fazla bizi meşgul etmiyor. İmar rantı, kupon arazi vesaire gibi duyguları ruhumuzda pek taşımıyoruz. Biz miras kavramını önemsiyoruz" dedi.
'Arkadaşlarım İBB miras diye karşıma bir marka getirdiklerinde ben çok etkilenmiştim'
İmamoğlu, "Arkadaşlarım İBB miras diye karşıma bir marka getirdiklerinde ben çok etkilenmiştim. Bugün hak ettiği yere bu markanın erişmesi de önemli. Tabii miras önemli ama korunursa ve mirasa sahip çıkarsanız önemli, şayet mirasyedi gibi davranırsanız Allah korusun. Bu tavır ve tarz şehre bazen çok şey kaybettirebiliyor. İstanbul'a bakınca eşsiz bir dünya mirasını, paha biçilmez bir ecdat yadigarı görüyoruz. Bu mirası, bu yadigarı, 16 milyon İstanbulluya her yönüyle, en doğru biçimde ve en doğru ihtiyaçları karşılayan şekliyle kavuşturmanın yolculuğunu bu şehirde var ediyoruz. Tarihsel ve kültürel sürekliliğin var olması adına da bakıyoruz ki aslında İstanbul size her türlü fırsatı verebiliyor. Tarihi Fener Evleri, Tarihi Kara Surları, Yere Batan Sarnıcı, Botler Apartmanı, Metro Han, Sain Pierre Han'ı, Gülhane Sarnıç'ı, Kütüphane,Troleybüs, Cendere, Sanat Müzesi, Müze Gazhane, Haydarhane Cami, Seyyid Velayet Türbesi, Anadolu Hisarı, çok yakında Rumeli Hisarı, Taş Mektep ve diğerleri. Gerçekten, yani her anında bir kaybolmuş bir yerin, hayata döndüğünde insanları nasıl ısıttığını da görüyorum. Bunları restore ederek, ihmal edilmiş metruk hallerine son vererek, İstanbullularla buluştuğunda inanılmaz bir ruh kazanıyor. Yani şurada bir iyileştirici ruhun varlığını herkes hissedebiliyor diye düşünüyorum" dedi.
'Bu güzel listeye bugün Feshane'yi eklemenin de gururunu yaşıyoruz'
İmamoğlu, konuşmasının devamında şunları ifade etti:
"Bu güzel listeye bugün Feshane'yi eklemenin de gururunu yaşıyoruz. Feshane Osmanlı sanayileşmesinin öncü tesislerinden bir tanesi. Başta fes olmak üzere kumaşlar, askeri çizmeler, halı, kilimler ve bu tarz ürünlerin üretildiği Feshane, yerli sanayimizin gelişmesi adına da önemli bir tarihçeye sahip.
İlk kez buhar makinelerinin kullanıldığı bu tesis zamanla kapsamlı bir dokuma fabrikasına da dönüşmüş. Bu endüstriyel mirası, Feshane'yi tarihi kimliğine uygun bir restorasyon anlayışıyla bugüne getirdik. Art İstanbul Feshane olarak, yeniden tanımlayarak kent hayatına kazandırdığımız gibi, hem ülkemizin, hem de dünyanın eşsiz bir sanat merkezi olmasına dönük yolculuğa çıktı. Bienal alanı, geçici sergi alanları, konferans salonu, kütüphane, mağaza, bu tür alanlarıyla Haliç'e yeni bir değer daha hep birlikte katmış oluyoruz.
Feshane İstanbul'un sembol yapısı şehrin en büyük kültür sanat mekânı olarak ulusal ve uluslararası sergilere ev sahipliği yapmaya artık hazır. Açılışla birlikte sunduğumuz, "Ortadan Başlamak" ismiyle beraber oluşan sergi, farklı tekniklerden ve dönemlerden oluşan 400'den fazla eseri kapsıyor. Feshane'nin açık ve kapalı alanlarına yayılan ve 19 küratörün ki hepsine yürekten teşekkür ediyoruz. 300 sanatçının katıldığı sergi çeşitli etkinliklerle zenginleşecek, tarih ve kültürün yanı sıra süreklilik ve değişim kavramlarına verdiğimiz önemin de kıymetli bir göstergesi olacak."(DHA)