Depremde kaybedilenlerin ardından: 'Küçük bir bahar yaşadı gitti oğlum'

6 Şubat'ta meydana gelen depremde oğlunu ve torunlarını kaybeden Aynur Bereket, "Başarılı bir çocuktu, zeki bir çocuktu ama ömrü kısa oldu, Küçücük bir bahar yaşadı oğlum, sevimliydi, neşeliydi... Küçük bir bahar yaşadı gitti” dedi.

6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde binlerce insan hayatını kaybetti, on binlerce insan da yaralandı.

Adıyamanlı 62 yaşındaki Aynur Bereket ve 66 yaşındaki Abuzer Bereket çifti de 6 Şubat depremlerinde bir oğlunu ve 2 torununu kaybetti.

Yaşasaydı belki de avukat olacaktı

Depremde hayatını kaybeden Bereket çiftinin oğullarından olan Yakup Bereket, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde Bilgisayar Öğretmenliği Bölümü’nden mezun oldu. 10 yıldır bilgisayar öğretmenliği yapıyordu. Ayrıca bugün yaşasaydı Malatya İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi olacak ve mezun olduğunda da avukatlık mesleğini yapacaktı.

2 çocuğu ile birlikte enkaz altında hayatını kaybetti: 'Küçük bir bahar yaşadı gitti'

Yakup Bereket 6 katlı binanın altında 6 yaşındaki oğlu Nedim ve 8 yaşındaki oğlu Cihan ile birlikte hayatını kaybetti.

“Başarılı bir çocuktu, zeki bir çocuktu ama ömrü kısa oldu, Küçücük bir bahar yaşadı oğlum, sevimliydi, neşeliydi... Küçük bir bahar yaşadı gitti” diyerek anlatıyor Aynur Bereket 35 yaşında depremde kaybettiği oğlunu...

'Emekleri boşa gitti oğlumun'

“Emekleri boşa gitti oğlumun" diyen Aynur Bereket, çocuklarını ve torunlarını şöyle anlatıyor:

“10 yıl üniversite okudu. 10 yıl çalıştı. Hem iş hem okul hem ev. Küçük torunlarım zekiydi, çok pratiklerdi. Biri 8 biri 6 yaşındaydı. Biri ikinci sınıfa biri da ana sınıfına gidiyordu. Büyük torunum Cihan sınavda birinci olmuştu. Dershane kendisi istedi ‘bu çocuk çok zeki’ dedi. Neşeliydi bizi seviyordu ‘nene ben artık büyüğüm 36 ayakkabı numara giyiyorum. Gezegenleri sayıyordu."

'Kendimiz çıkardık'

“Bekledik akşama kadar kimse gelmedi" diyerek deprem gününü anlatan Aynur Bereket şunları söyledi:

"Gelini 9 saat sonra çıkardık bebeğiyle. Kendimiz çıkardık. Abimgilin kepçesi vardı, kazdık. Biraz ilerledik benim büyük oğlan ‘sesleri geliyor’ dedi. Bağırdık ‘Cihan, cihan’ diye. Biraz daha çabaladılar ses geldiği için, Kazdık bebek ve gelinin sesiymiş."

'Devleti görmedik, hiç kimse gelmedi'

"Devleti görmedik, hiç kimse gelmedi. Dördüncü güne kadar kimseyi görmedik ne AFAD ne başkası... Niye gelmediler? Bir tek bana değil. Bir tek bana ulaşmasalardı ben derdim ‘ona gitmişler bize gelmemiş... Hiç bir enkaza gitmemişler ama. Milleti 96 saat kaderine terk ettiler. Kimi kan kaybından öldü, kimi soğuktan öldü kimi korkudan öldü, kimi tozdan öldü. Öldüler işte boşu boşuna gittiler. Bazılarını çıkartıyorlardı, hiçbir yara bere yoktu. Ya korkudan, ya soğuktan ya da topraktan ölmüş. Zamanında yetişselerdi onlar kurtulabilirdi, gelmediler..."

'İkinci depremde sesleri gitti'

“Bizim yan binada 7 kişi bağırıyordu. İkinci depremde sesleri gitti. Çocukları diyordu ‘baba dayan biz geliyoruz, bekle gelecekler, sizi kurtaracağız’ diye. Öyle 7 kişi bağıra bağıra gittiler. Erken gelselerdi onlar kurtulurdu. Benimkiler ölmüş olabilirdi ama başkaları kurtulabilirdi, en az 3’te biri kurtulurdu."

'Torba ile gömdük gece yarısı'

"Bekledik 3 gün orada bekledik. Ne gelen var ne giden. 6 katlı bina yerle bir olmuş çocuklarım giriş katında. 4. gün geldiler kazdılar ki 3’ü de ölmüş. Ne kefen ne bir tabut ne de bir cenaze arabası. Torba ile götürdük gömdük gece yarısı...”

Kısa Dalga Tv Haberleri