ABD Anayasa Mahkemesi’nin, Roe v. Wade davasında aldığı 1973 tarihli kararla yürürlüğe girmiş federal kürtaj hakkı kararını bozduğunu açıklamasının ardından ülke genelinde milyonlarca kişi sokaklara döküldü. Ülke çapında düzenlenen protesto gösterilerinde çok sayıda kişi gözaltına alındı. Başkent Washington, New York, Boston, Chicago, Philadelphia ve Los Angeles gibi birçok büyük kentte, Anayasa Mahkemesi’nin kürtaj kararı protesto edildi.
New York’taki protesto gösterilerinde en az 25 kişi gözaltına alındı. Protesto gösterileri katılan on binler Washington Meydanı Parkı'nda toplandı. Kentin Times Meydanı, 42.Cadde ve Harlem gibi semtlerinde binlerce kişi Anayasa Mahkemesi’nin kürtaj kararını taşıdıkları pankart ve attıkları sloganlarla protesto etti.
Binlerce protestocu, Brooklyn Köprüsü, Grand Central İstasyonu ve Bryant Park gibi kentin önemli merkezlerinde protesto gösterilerini gecenin geç saatlerine kadar sürdürdü.
Fox Televizyonu ve New York Post gazetesinin bulunduğu 6’ın Cadde'deki News Corp binasının önünde toplanan protestocular, bu iki yayın kuruluşunu kürtaj kararıyla ilgili yaptığı yayınlar nedeniyle protesto etti.
Los Angeles’ta düzenlenen gösterilerde, polisle protestocular bir süre çatıştı. Protestocuların, kendilerine karşı gaz bombası kullanan polise havai fişekleri fırlattığı belirtildi.
Başkent Washington'da, eylemciler Anayasa Mahkemesi’nin önünde toplanarak kürtaj kararını protesto etti. Başkentteki protesto gösterileri sırasında polisle göstericiler arasında yer yer tartışma ve itiş kakışlar yaşansa kentteki gösteriler barışçı şekilde sona erdi. Anayasa Mahkemesi önündeki protestolar bugün de sürüyor. Mahkeme önünde toplanan kalabalıkta kürtaj hakkını destekleyenlerin yanısıra kürtaj karşıtları da yer aldı.
BM: KARAR KADIN ÖZGÜRLÜKLERİNE BİR DARBE
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, ABD Anayasa Mahkemesi’nin kararını, kadınların insan hakları ve özgürlüklerine vurulmuş büyük bir darbe olarak değerlendirdi.
Bachelet güvenli ve yasal kürtajın uluslararası insan hakları hukukuna bağlı olduğunu, kadınların bedenleri ve yaşamları hakkında ayrımcılığa uğramaması ve kendi seçimlerini yapabilmeleri gerektiğini ifade etti.
Bachelet, kadınların temel haklarında zorlama ve şiddet olmaması gerektiği belirterek, “Bu karar, ABD'deki özellikle düşük gelirli ve ve etnik azınlıklara mensup kadınlarnı temel hakları ve özgürlüklerini ortadan kaldırıyor" dedi.