Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası Başkanı Dr. Gürsel Özer, yarın ikinci kez iş bırakma eylemi yapacaklarını belirterek, "Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği aile hekimliğinde sonun başlangıcıdır. Bu yönetmelik bizim iş güvencemizi elimizden almıştır. Bu yönetmelik hakka, hukuka, uluslararası normlara tamamen aykırıdır. Yönetmelik geri çekilinceye kadar yolumuza devam edeceğiz" dedi.
Aile Hekimleri, 1 Temmuz'da uygulamaya konulan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'ni protesto etmek için yarın ikinci kez iş bırakacak. Aile hekimleri, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelerek bir basın açıklaması da yapacak.
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası Başkanı Dr. Gürsel Özer, yönetmelik geri çekilmediği sürece eylemlerine devam edeceklerini belirterek, "Hiç kimsenin keyfiyetle işten çıkarma yetkisi yoktur. Biz bütün bunlara karşıyız. Bu yüzden meydanlardayız" dedi.
"KAMUDA KEYFİYETLE İŞ AKDİNİ SONA ERDİRME OLURSA BU HERKESE YANSIR"
Dr. Özer, yönetmeliğin uluslararası normlara ve Türkiye'nin taraf sözleşmelere tamamen aykırı olduğunu belirtti. Yönetmelik kapsamında mazeretli de olsa 5 kez nöbetine gitmeyen aile hekimlerinin görevlerine son verilebileceğine dikkat çeken Dr. Gürsel Özer, şunları söyledi:
"1 Temmuz’dan itibaren geçerli olan ödeme ve sözleşme yönetmeliği aile hekimliğinde sonun başlangıcıdır. Bu yönetmelik bize hak ediş kayıpları getirmiştir, bu yönetmelik bizim iş güvencemizi elimizden almıştır. Bu yönetmelik hakka, hukuka, uluslararası normlara tamamen aykırıdır. Biz bu yönetmeliği dava ettik, bu yönetmelik geri çekilmez ise eylemlilik sürecine gireceğimizi belirttik.
Bu amaçla uyarı olarak 16 Ağustos’ta bir gün iş bıraktık. O zaman söylemiştik; bizim taleplerimiz yerine getirilmezse 27 Ağustos’ta iş bırakıyoruz, 28 Ağustos'ta bütün Türkiye'deki Aile Hekimliği çalışanlarının katılımıyla miting yapıyoruz.
Bizi bu sürece bakanlık itti. Çünkü öyle maddeler içeriyor ki kesinlikle uluslararası normlara, hukuk kurallarına, Türkiye'nin taraf sözleşmelere tamamen aykırı maddeler içeriyor. 5 nöbet gelmezseniz işten atılıyorsunuz. Mazeretli olsanız dahi, gerekçeye bakılmaksızın işten atılıyorsunuz. Örneğin beş defa işe geç kaldınız yine sözleşmeniz feshediliyor. Ceza sisteminde puanınız 200’ün üzerinde olursa sözleşmeniz feshediliyor. Bu yönetmelik o kadar keyfiyet yönetmeliği ki puanınız 150 puanın üzerine çıktığı andan itibaren İl Sağlık Müdürlüğü’ne yetki vermiştir. Hiç kimsenin keyfiyetle işten çıkarma yetkisi yoktur. Biz bütün bunlara karşıyız. Bu yüzden meydanlardayız. Kamuda keyfiyetle iş akdini sona erdirme olursa bu herkese yansır. Biz bu yüzden bütün halkımızı cuma günü İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklamamıza davet ediyoruz."
"BU YÖNETMELİĞİ GETİRENLERİN SAHADAN HABERİ YOK"
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası Başkanı Özer, yönetmelik kapsamında aile hekimlerine kronik hasta takibi görevi de getirildiğini söyleyerek bu duruma şu sözlerle tepki gösterdi:
"Bu yönetmeliğin getirdiği negatif şeylerden birisi de maalesef bize yapılması imkânsız kronik hastalık takibini getirdiler. Her hastaya yarım saat bizim süre harcamanız gerekiyor. 3600 tane kayıtlı kişisi olan bir meslektaşım hesaplamış; hiçbir iş yapmasa, pandemi boyunca aşı yapıyoruz onu yapmasa, çocukluk çağı aşılarını yapmasa, poliklinik yapmasa, bile günde 10 buçuk saatini bu izlemlere vermek zorunda. Bunun uygulanması imkânsızdır. Bunu getirenlerin kesinlikle sahadan haberi yoktur."
"SAYIN BAKAN’IN DEDİĞİ VE BENİM BORDROM AYNI ŞEYLERİ SÖYLEMİYOR"
Aşılama nedeni ile verileceği söylenen ek ödemelerden yararlanamadıklarını söyleyen Özer, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya şöyle seslendi:
"Sayın Bakana soruyorum, kendisi de hastane işletmecisi kendi hastanesinde bir hastaya 30 dakika zaman ayırtabiliyor mu? Bunun uygulanabilmesi bugünkü koşullarda mümkün mü? Sayın Bakan, bize 3 ay süreyle aşılardan dolayı 3 bin TL ödeme yapacağını söylüyor. Ama Sayın Bakan’ın dediği ve benim bordrom aynı şeyleri söylemiyor. Öyle inanılmaz kriterler getiriyor ki biz ek ödeme almadık, almak da istemiyoruz. Biz hak ediş kayıplarımızın yerine konmasını istiyoruz.
Bizim kesin talebimiz şudur; kanuni düzenleme olmadan, keyfiyetle yapılan yönetmelikle para kesemezsiniz. İş akdini sonlandıramazsınız. Kanun yapmadığınız sürece bunu ne hukuk ne sağlık çalışanları kabul eder. Bu hukuktan geri döner. Bu yönetmelik geri çekilinceye kadar yolumuza devam edeceğiz." (ANKA)