Pandemi ile birlikte petrol üretiminde yaşanan sıkıntılar ham petrolün fiyatının hızla tırmanmasına neden oluyor. Dünya hızlı bir ekonomik hareketlilik yaşasa da enerji sektöründeki arz yükselen talebe aynı orantıda cevap veremiyor. Bu başta ham petrol olmak üzere tüm enerji ürünlerinin fiyatının artmasına neden oluyor.
Türkiye de hem petroldeki fiyat artışı hem de Türk Lirası'nın (TL) dolar karşısında hızla değer kaybetmesi yüzünden yüksek akaryakıt fiyatları ile ile karşı karşıya. Benzinin litresi Ocak ayından bugüne yüzde 10.2 zamlanırken daha çok tarım ve ticari taşımacılıkta kullanılan ve önemli bir girdi maliyeti olan dizel ise aynı dönemde yüzde 23.5 zamlandı. Bu zam artışlarıyla benzin 7.18'den 7.92 TL'ye, dizel ise 6.60'tan 8.16 TL'ye çıktı
Şimdiye kadar devlet, petrol ve kurdan kaynaklı zamları yansıtmamak için 'Eşel' sistemi altında akaryakıttan aldığı Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) feragat ediyordu. Ancak gelen zamlarla buradaki ÖTV payı da bitince yeni zamları tüketici direkt olarak hissedecek.
Akaryakıtta ÖTV'nin indirilmesi ya da artırılması uygulaması Eşel Mobil Sistemi (EMS) olarak adlandırılıyor. Benzin, motorin ve otogaz fiyatlarında uygulanan bu sistem ile akaryakıt ürünlerindeki fiyat hareketleri dengelenmeye ya da sabitlenmeye çalışılıyor. Ürün fiyatındaki artışa göre akaryakıttan alınan ÖTV arttırılıp azaltılabiliyor.
Artık devletin akaryakıt fiyatlarına müdahale edebilecek bir enstrümanının kalmadığını söyleyen Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası Başkanı Fesih Aktaş, "ÖTV'deki pay bitti. Akaryakıt üzerinde devletin dahili bundan sonra sadece KDV. Onun dışında fiyatları düşürmek için devlet kura müdahale edebilir. Ancak dolar düşerse buradaki artış da sınırlı kalacaktır" değerlendirmesinde bulunuyor.
Uluslararası piyasadaki fiyat artışlarının yansımalarının daha net olacağını söyleyen Aktaş sözlerini "Ham petrolün yılı 95 dolar seviyesinden kapatacağını düşünüyorum. Eğer bu seviye gerçekleşirse akaryakıtta 70-80 kuruşluk bir artışla daha karşılaşabiliriz. Eşel sisteminde son bir yılda devlet 33 milyar liralık bir ÖTV'den vazgeçti. Yıl sonuna kadar bu miktarın 46 milyar TL olması planlanıyor" diye sürdürüyor.
ORTA SINIF VE ALTI ZORLANIYOR
Akaryakıttaki bu gelinen seviye, Türkiye'de tarımdan imalata, ulaşımdan perakendeye kadar her alanda maliyetlerin artmasına neden oluyor. Sektör temsilcilerine göre özellikle lojistik maliyetlerinin artması yakın dönemde tüketici için yeni zamlar demek.
Türkiye'de tüketicilerin hızla alım gücünün düştüğünü ve mutfakta durumun vahim olduğunu söyleyen Zincir Mağazalar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Serhan Tınastepe, konteyner sorunu ve navlun fiyatlarındaki artışın yanında akaryakıt zamlarının da fiyatlara etkisi olacağını söylüyor.
Genel olarak talebin azaldığı bir dönem yaşadıklarını ifade eden Tınastepe, tüketim alışkanlıklarının da değiştiğine dikkat çekerek "Tüketici yeni zamlara ve yüksek ücretlere alışamıyor. Orta sınıf ve altı zorlanıyor. Mutfakta bir sorun var ve tüketici önceliği mecburen buraya verince kozmetik, giyim ve teknoloji gibi alanlardan kaçınıyor. Artık tüketicilerin bu alışverişlerini ya ertelediğini ya da bir kademe düşük kalitedeki ürünleri tercih ettiğini görüyoruz" ifadelerini kullanıyor.
Akaryakıttaki 5 kuruşluk zammın rafta 15 kuruş zam olarak kendini gösterdiğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken de burada en az 3 katlık bir etki olacağını, raflardaki ürünlerin de bu ölçüde zamlanacağını söylüyor. Yapılan her zammın vatandaşa yansıdığına işaret eden Palandöken, devletin yeni adımlar atması gerektiği uyarısında bulunuyor.
Palandöken, "Nakliye en temel girdi maliyetlerinden. Buradaki artış her alanı etkiliyor. Enerji gibi enflasyonu bu kadar çok etkileyen bir girdi maliyetinin devlet tarafından yeni adımlarla sübvanse edilmesi gerekiyor. Akaryakıtta hamle alanı bitse de esnafın bu zamları tüketiciye yansıtmaması için diğer vergi kalemlerinde destekler verilmeli" şeklinde konuşuyor.
EN AZ YÜZDE 30 ZAM
Çok kısa süre içerisinde tüketicilerin en az yüzde 30'luk yeni bir zamla karşılaşacağını söyleyen Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel ise piyasada kurdaki artış yüzünden dengelerin değiştiğini ifade ediyor. Akaryakıttaki zamlar karşısında her üreticinin zora düştüğünü belirten Öncel, durumu bir örnekle anlatıyor:
"Bu sabah sünger almak istedik. Ancak karşı taraf parayı öğlene kadar yatırmamızı, öğleden sonra aynı fiyattan veremeyeceğini söyledi. Üstelik süngeri 20 gün sonra gönderecek. Piyasada bir öngörülebilirlik kalmadı. Ciddi seviyede oynaklık var. Sürekli yeni zamlar geliyor. Özellikle petrol ve akaryakıttaki zamlar hem lojistikte hem de hammadde temininde ciddi problemlere neden oluyor."
Fiyat artışlarını tüketiciye aynı ölçüde yansıtmamak için çeşitli hesaplar yaptıklarını ifade eden Öncel, "Ama bu sınır geçildi. Artık yansıtmak zorundayız. Zaten üreticiler de artık dış pazarlara mal gönderiyor. Bunun nedeni de çok basit. TL'deki değersizlik. Üretici dolar kazanmak istiyor. İçerde de az olan ürünün fiyatı artıyor ayrıca. Bugün Laleli'de yabancılar bavul bavul ürün alıp gidiyor. Çünkü ucuz bir pazar var onlara göre. Bu dönemde Türkiye'ye gelen bu alıcıların uzun vadede kalıcı olmasını sağlamak gerekiyor" diye konuşuyor.
Emre Eser
© Deutsche Welle Türkçe