Koronavirüsü erken evrede teşhis etmenin önemli adımlarından biri de Bilgisayarlı Tomografi (BT). Virüsün akciğer tutulumunu tespit etmede önem taşıyan bu işlem, akciğer kanserini erken evrede yakalama fırsatını da sağladı.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre yeni tanı akciğer kanseri sayısının geçen yılın ortalamasının 5 kat üzerinde olduğunu söyleyen Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Seha Akduman, önemli bilgiler paylaştı.
“YENİ TANI AKCİĞER KANSERİ ORANI GEÇEN YILIN 5 KAT ÜZERİNDE"
Dünya ve Türkiye'de her iki cinsiyet için en çok yaşam kaybına neden olan kanser tipinin akciğer kanseri olduğuna dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Seha Akduman, şu bilgileri paylaştı:
“Tüm dünyada akciğer kanserinin en sık görüldüğü ülkeler arasında Türkiye ilk 10'da yer alıyor. Hem artan yaş hem sigara kullanımı bunun yanı sıra kontrolsüz hava kirliliği nedeniyle akciğer kanseri görülüyor. Akciğer kanseri tanısı oranı koronavirüsle arttı. Koronavirüs nedeniyle çekilen kontrol tomografiler yeni tanı akciğer kanseri oranlarını artırdı. Toraks tomografisi dediğimiz göğüs ve akciğer tomografisi sayısı normalin çok üzerine çıktığından Sağlık Bakanlığı verilerine göre erken evre ve yeni tanı akciğer kanseri sayısı geçen yılın ortalamasının 5 kat üzerinde. Tüm dünyada da rakamlar bu şekilde. Yeni tanı akciğer kanseri sayısı geçen yıllara oranla şu dönemlerde alışılmış yükseğin üzerine çıktı."
“SİGARA İÇEN KİŞİLERİ, KORONAVİRÜS TOMOGRAFİYE İKNA ETTİ"
Tomografinin tanı nedeniyle daha fazla kullanılmaya başlanmasıyla birlikte hastalığın erken evreyi yakalama gibi bir şansı artırdığını anlatan Akduman, “Ülkemizde sigara kullanım oranı yaklaşık yüzde 45'lerde. Akciğer kanserinin en önemli risk faktörü de sigara. Daha önce tomografiye ikna edilemeyen sigara içicilerinin koronavirüs nedeniyle tomografi çekilmek zorunda kalmaları, akciğer kanserini erken evrede yakalama fırsatı doğurdu. Bu durum da tedavi şansını artırdı" dedi.
“AKCİĞER KANSERİ OLDUKÇA İLERİ EVREDE KARŞIMIZA ÇIKIYOR"
Akciğer kanserinin son yıllarda her iki cinsiyette yaygın şekilde görüldüğüne dikkat çeken Akduman, “Önceki yıllarda akciğer kanserini erkeklerde görüyorduk. Artık her iki cinsiyette de çok yaygın şekilde görüyoruz. Maalesef hastalık oldukça ileri seviyede karşımıza çıkıyor. Akciğer kanserli olguların 3'te 2'sini ameliyat edilemeyecek dönemde yakalıyoruz. Kemoterapi ya da radyoterapi ile tedavi etmeye çalışıyoruz. Ancak aslında akciğer kanserinde en temel ve istenen tedavi yöntemi erken tanı ve cerrahidir” dedi.
“RİSKLİ GRUPTA AKCİĞER GRAFİSİ YETERSİZ"
Sigarayı bırakmanın önemli olduğunu ancak riski sıfırlamadığını belirten Akduman, şu uyarıları yaptı:
“20 yıl boyunca günde 1 paket sigara içtiyseniz akciğer kanseri riskiniz her zaman sizinle. Sigarayı bıraktıktan sonra da yıllar içerisinde azalsa da hiç sigara içmeyen popülasyona göre risk hala devam eder. 50 yaş üstü 30-35 yıl sigara içiciliği öyküsü olan hastalarımızda mutlaka düşük doz akciğer tomografisiyle tarama testi öneriyoruz. Ancak riskli grupta akciğer grafisi yetersiz. Bizim burada bir lezyon görebilmemiz için minimum 1 santimetre olması gerekir. Akciğer grafisinde atladığımız lezyonu tomografide nodül takibiyle tespit edebiliriz. Ancak, 'Biz içtik zaten riski aldık' dememek gerekiyor. Sigara ne kadar uzun yıllar kullanılırsa risk katlanarak artar. Ne zaman bırakırsanız o zaman siz şanslı olmaya başlanır."
KANLI BALGAM, GEÇMEYEN ÖKSÜRÜĞE DİKKAT
Sigara içen kişilerde görülen kanlı balgamın ciddiye alınması gereken bir kanser belirtisi olduğuna dikkat çeken Seha Akduman, “Bunun yanında ses kısıklığı hem tiroid hem akciğer kanserinde çok kritik. Sırt ağrısı akciğer zarı ya da sinir hücreleri tutulumu varsa riskli. Geçmeyen inatçı öksürük, sık tekrarlayan zatürre ciddiye alınmalı. Mesela bir hastanın sık tekrarlayan zatürresi aynı tarafta ve sürekli dirençliyse nefes borusunun içerisinde tıkayıcı tümör olabilir. Bronkoskopiyle kanlı balgam ve inatçı öksürüğü görüntüleyebiliriz. Nefes borusunun içerisine kamerayla görüntülenmesi önemli" dedi. (ANKA)