AKP'nin YSK temsilcisi Özel: Seçimle gitmezler diyen aklını peynir ekmekle yemiş

AKP'nin YSK temsilcisi Recep Özel, "Seçimle gitmezler" iddiasına tepki gösterdi, "Hiç öyle bir şey olabilir mi ya? Onlar aklını peynir ekmekle yemiş derim. Milletimiz bizi getirir de götürür de..." dedi.

AKP'nin seçim sürecindeki talepleri ve itirazlarını Yüksek Seçim Kurulu (YSK) gündemine taşımaktan sorumlu ismi Recep Özel, “seçim ile gitmezler” iddiasına tepki göstererek, “Milletimiz getirir de götürür de. Seçim sonucuna şimdiden saygılıyız” dedi.

AKP’nin YSK Temsilcisi Recep Özel, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 28. dönem TBMM genel seçimine ilişkin VOA Türkçe’den Yıldız Yazıcıoğlu'nun sorularını yanıtladı. AKP Isparta milletvekili olan Özel, sorulara özetle şu yanıtları verdi:

Hiçbir seçime şaibe bulaştı diye iddiada bulunabilirler mi?

"YSK’nın siyasette bir aktöre dönüştüğü eleştirisini kabul etmiyorum. 1950’den beri bizim seçimlerimiz yargı denetiminde yapılıyor. YSK 1950 yılında kuruldu. O günden bugüne çok fazla miktarda seçimi başından sonuna kadar bir düzen içerisinde götürdü.

Bugüne kadar yapılan seçimlerde hiçbir seçime şaibe bulaştı diye iddiada bulunabilirler mi? Bu 2017 yılındaki anayasa değişikliği referandumundaki mühürsüz oy pusulası ve zarfını geçerli kabul etme olayına gelince o günkü karar çok hukuki ve gerçekçi bir karardı.

YSK, yüksek yargı organı olması itibariyle hem seçim yargısı görevini ifa ediyor hem seçimi idare ediyor. Elbette birtakım kararlarından, uygulamalarından herkes memnun olmayabilir, eleştirilebilir. Ama YSK’yı bir siyasi aktörmüş gibi lanse etmek hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Hiçbirimizin haddi değildir diye düşünüyorum.

Cumhurbaşkanı kontrolünde gibi demek kurumu itibarsız hale getirir

YSK’nın oluşumu Anayasa’da belirlenmiş, kuruluş yasası var, 6 kişi Yargıtay Genel Kurulu’nda, 5 kişi de Danıştay Genel Kurulu’nda seçilen yüksek hakimlerden oluşuyor. Herhangi bir Cumhurbaşkanı ataması yok. Herhangi Yürütme’nin buna bir dahli yok. Yargı kendi içerisinde seçimini yapıyor, buraya gönderiyor. Başkan ve Başkanvekili de buradaki üyelerce salt çoğunlukla seçiliyor. Şimdi böyle bir sistemde Cumhurbaşkanı kontrolünde gibi demek, seçimi başından sonuna yöneten bir kurumu itibarsız hale getirir.

Her şeye gözü bu üyeler önünde cereyan ederken Cumhurbaşkanı’nın kontrolü altında demek inanın ki çok haksızlık.

Parmak boyası ve yabancı seçmen

Komisyonda ilave edilmiş ve bütün oradaki siyasi partiler ittifakıyla geçmiş ve her biri de bu çağda artık parmak boyası gibi geri kalmış yöntemleri uygulamanın bir anlamı yok, TC numarasıyla tek bir yerde seçmen nüfus cüzdanıyla geçer, kimlik kartıyla gidiyor, oyunu kullanıyor ve bitiyor. 2009’da kaldırılmış bu uygulamanın seçim sistemine katacağı bir garanti, bir sigorta yok.

Buradan şuna geleyim bir adreste yabancılar olduğu iddiası. Şimdi bir kere yabancı seçmen olmaz, olamaz. Mutlaka seçmen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Herhalde buradan kastettikleri vatandaşlık verilen yabancılar olabilir ama bunlar artık Türkiye Cumhuriyeti uyruklu. Nasıl vatandaşlık kazanılacağı belli. Eğer bir kişi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı da kazanmış ise o da diğer vatandaşlar gibi oy verme hakkına sahiptir ve oyunu kullanır.

Şüphe imalatıyla da seçim kazanılamayacağını burada bir kez daha bu seçimde biz göstereceğiz.

Depremzedelerin oy kullanması

Seçmen listeleri olabildiğince, yapılabildiğince güncelleştirildi, sağlıklı bir hale getirildi. İlçe Seçim Kurulu hakimleri, seçmenlerin nerede kolay oy kullanabileceklerini, oy kullanma imkanı sağlayan binalara noktasında tespite, tayine onlar yetkili. YSK, bu konuda çok geniş bir yetki verdi, ilçe Seçim Kurulu hakimlerine. Özelikle bu deprem bölgesinde oy kullanma yerlerinin daha kolay belirlenebilmesi için geniş yetkilerle onları donattı. Bir takım eksiklikler vardı, onlar konteynırlarla, büro malzemeleriyle giderildi.

Depremde büyük bir travma yaşadılar. Üzüntü içerisindeler. Seçim onların gündeminde hiç olmayabilir. Ama şöyle de bir şey var; seçim artık Türkiye’nin bir gerçeği, artık hayatın da bir gerçeği ve geleceği planlama noktasında da seçmenin iradesini ortaya koymak, benim sorunlarımı şu daha iyi çözer demesi için elinde de bir fırsat var. O tercihini kullanma noktasında da ben iradesine sahip çıkarak, benim sorunlarımı şunlar çözer diye sandığa gitme oranında düşüş olmayacağını düşünüyorum.

Muhalefet seçim mızıkçılığına devam edebilir

Muhalefet seçim mızıkçılığına devam edebilir. Onlar seçim mızıkçısı. YSK’ya müracaatlarını, söylemlerini, sosyal medyada paylaşımları görüyoruz. Hemen baştan da her şeyin bir şey arama, her verilen kararda, yapılan uygulamada vay niye bu böyle? İşin aslını öğrenmeden, bakmadan. Yine aynı seçim mızıkçılığıyla kaybetmenin meşru gerekçesini oluşturma noktasında. Halen öyleler, geçmiş seçimlerden ders almadıklarını görüyoruz.

Oy kime verildiyse onun hanesine yazılır. Biz diyoruz ki seçimdeki namus sandıktır. Sandığa sahip çıksınlar.

AKP seçim ile gider mi?

(Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’nin iktidarı seçimde kaybetmesi durumunda iktidarı devretmeyeceği iddiasına nasıl yanıt verirsiniz?)

Hiç öyle bir şey olabilir mi ya? Bunu aklına getiren aklını yemiş diyeyim. Bakın yargı denetiminde yapılan bir seçim var. Seçim sonucunda milletimiz takdir etti, görevi başka birine tevdi etti. Yani böyle bir şey, gitmemek noktasında akıllara ziyan olur. Onlar aklını peynir ekmekle yemiş derim. Biz seçmenin, milletin iradesine sonuna kadar saygı duyan bir siyasi anlayışımız var. Milletimiz bizi getirir de götürür de. Milletimizin istemediği bir yerde gitmemek gibi bir lüksü kimse de olamaz.

Ama biz bu seçimde geçmiş seçimlerden çok daha yüksek bir oyla hem parlamentoda hem de cumhurbaşkanı seçimini alacağımıza eminiz. Biz seçim sonuçlarına şimdiden saygılıyız."

Politika Haberleri