İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin İstanbul 3'üncü Olağan İl Kongresi'nde seçmenlerine seslendi.
Akşener, Milli Mücadele'nin unutturulmaya çalışıldığını, mücadelenin bugünkü temsilcileri olduklarını, milleti çok sevdiklerini kaydetti.
İYİ Parti lideri, milletin ve gençlerin geleceği ile refahı için her türlü fedakarlığı yapmayı bildiklerini belirterek "Onun için 31 Mart teklifi bizden gitmedir. Onun için 31 Mart'ta CHP'ye 'Birlikte gidelim' demek, bizim aklımızdır. O teklif ki özellikle İstanbul ve Ankara'nın Millet İttifakı tarafından demokrasiyle sandıkta alınmasını sağlamıştır. Bunu organize eden, bu aklı ve stratejiyi ortaya koyan bizleriz."
31 Mart 2019'daki yerel seçimde CHP ile İYİ Parti'nin millet ittifakı, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok kentte ortak aday çıkararak belediyeleri kazanmıştı. Akşener daha önce de yerel seçimdeki tekliflerinin sonucunda belediyeleri kazandıklarını vurgulamıştı.
'Keşke haklı çıkmasaydık'
Akşener'in öne çıkan sözleri şöyle:
* 2010 yılındaki referandumda 'Hayır' dedi. O günün güçlülerine temenna duranlar, güzelliklerin olacağını anlattılar. Ve keşke haklı çıkmasaydık, biz haklı çıktık. 2010 referandumunu yapmasaydılar, o maddeler değişmeseydi; FETÖ, 2016'da 15 Temmuz kalkışmasını yapamazdı. Devleti bu millet sokaktan ve köprüden toplamak zorunda kalmazdı. Bize kulak verilseydi, derdimizi anlatabilseydik, 15 Temmuz kalkışması olmaz, 200'ün üzerinde insanımız şehit olmazdı.
'Demokrasiden bıktılar'
* Bıktılar. Demokrasiden bıktılar. Millet iradesinden bıktılar. Milletin karşısında 'Hazır ol'da olmak mecburiyetinden bıktılar. Seçmenin velinimet olması gerektiğinden bıktılar. Kısaca demokrasiden bıktılar. Kısaca yargıdan bıktılar. Kısaca hukukun üstünlüğünden bıktılar. Kısaca millet iradesinin her şeyin üstünde olması gerektiğinden bıktılar. Keyifleri öyle istedi. Tek adama bağlı bir ucube sistemi getirmek üzere 2017'de bir referandum yaptılar.
* Bizi kollayanı, koruyan hiçbir şey yoktu. Yolara düştük. Bugün yolda gelirken biraz düşündüm. Burada olan, Kütahya'da benimle olan herkes hatırlayacaktır. Mekan bulamadık, salon bulamadık. Çanakkale'de parasını ödediğimiz salondan çıkarılmaya çalışıldık. O salondan çıkmadık ama elektrikler kesildi. Biz yine de tek adam rejiminin neye mal olacağını, siyasetin neye evrileceğini anlattık. Milletvekili denilen makamın nasıl ortadan kalkacağını ve tek seçmenli bir sistemin işbaşına geleceğini, liyakatin, objektifliğin, hukukun üstünlüğünün, demokrasinin ortadan kalkacağını; tek adam sisteminde kayırmanın, yandaş kollamanın, hırsızlığın, ahlaksızlığın öne geçeceğini anlattık.
'Mücadelemiz 'Hayır'a sebep oldu'
* Şikayet etmedik. İşte onun için 'Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet' diyoruz. Biz haklı çıktık. 2017'de o ağır şartlarda yürüttüğümüz o mücadele, büyükşehirlerin hepsinde 2017 referandumunun 'Hayır' çıkmasına sebep oldu. Ama Kütahya'dan Tokat'a, Tokat'tan Kocaeli'ne... Aklınıza gelen her yerde saldırıya uğradık. Ağlayarak bunları paylaşmadık, direndik, yolculuğumuza devam ettik. Ne demek istiyorum biliyor musunuz; İYİ Parti'yi kuran sizlerin iradesi, öncelikle sizlerin direnme iradesidir.
'Zorba oldular'
* Biz zorbaların karşısında, haksızlıkların karşısında korkamadan dimdik duranlarız. Bugünün Türkiye'sinde bunun çok önemli olduğunu yaşayarak gördük. O zorbalar ki, her zaman var oldular. Bu salonu şereflendiren herkes haksızlığın, zorbalığın karşısında; hakkın, haklının yanında olanlarız. Ben İmamoğlu'nun hapis cezasını duyduğumda koşa koşa İstanbul'a geldim. Oradaki konuşmam da 'Sayın Erdoğan giderken de buradaydım' dedim. O zaman da bu hazirun ve ben haksızlığın karşısında durduk. İlginç olan şudur; o günün haksızlığa uğrayanları, bugünün zorbaları oldular. Biz hala mağdurun yanında, biz hala haksızlığın karşısında, biz hala zorbanın karşısındayız. Bulunduğumuz yer her zaman aynı. Onun için ödediğimiz bedeller çok yüksek. (Kısa Dalga)