İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, iktidarın 'dezenformasyon' yasasına tepki gösterdi. Akşener, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yüklenerek, "Bak Sayın Erdoğan bu aziz millet, senin demokrasiye ayar verme sevdandan da özgürlükleri her fırsatta çiğnemenden de bıktı, usandı. Sen önce, kendi diline hakim ol. Sen önce, kendi nefretini, kendi öfkeni dizginle. Sen önce, kendi kapının önünü temizle. İllaki bir ayar vermek istiyorsan, önce kendi çevreni hizaya getir." dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Akşener, "Yıllardır milletimizi birbirine düşürerek, ‘Sen o’cusun, sen bu’cusun’ diyerek kutuplaşmadan beslenen sen değil misin? Bu kanunu, geriye doğru işletsen, senin müebbet alman gerekiyor. Çünkü bu ülkede vatandaşı birbirine düşürme konusunda hiç kimse, senin eline su dökemez Sayın Erdoğan. Bu kadar basit" dedi.
Akşener, "Memlekette endişe, korku ya da paniği kim tetikliyor? Camide içki içtiler diye yalan söyleyip milleti kışkırtan kimdi sayın Erdoğan? Bu yasaya göre önce kendini tutuklaman gerekiyor. Kabataş yalancılarını besleyip büyüten, onlara kol kanat geren kimdi? Bu durumda en azından Kabataş yalancılarını da tutuklaması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Akşener'in konuşmasından satırbaşları şöyle:
ERDOĞAN'IN 'AÇ KALAN YOK' AÇIKLAMASINA TEPKİ
Ülkemizin uzun zamandır içinde bulunduğu kara komedi başroldeki bay krizin adeta oscarlık performansıyla geçtiğimiz haftada devam etti. Saraydan çıkamayan, marketi, çarşıyı, pazarı unutan, vatandaşlar iki kelam edemeyen sayın Erdoğan, 'Birileri aç kaldık diyor. Vicdansızlık yapma ne aç kalması. Aç kalan falan yok' dedi. Bu sözler bu ülkenin cumhurbaşkanına ait. En son geçinemeyen insanlarımıza şükürsüz demişti şimdi de vicdansız olunmuştu. Gerçekten ibretlik. Yoksulluğu bitirmek için gel, beş, on, on beş maaşlı danışmanlarla hayat sürdür. Allah aşkına biz başka ülkede mi yaşıyoruz?
Sarayda oturan milletin halinden anlamıyor. Artık ülkesinde yaşananları bile bilmiyor. Sayın Erdoğan ayıptır, günahtır. Böyle bir kibir olabilir mi? Reddettiğin açlığı ben sana anlatayım. TÜİK'in verilerine göre bile Nisan ayında gıda fiyatları bir önceki yıla göre yüzde 89 artı. Sen ve maaş manyağı yaptığın tapınak şövalyelerin hep bir ağızdan bütün dünyada enflasyon var diyeceksiniz.
'MATEMATİK, SENİN KUVVETLİ OLDUĞUN BİR ALAN DEĞİL'
Matematik, aynı Tarih ve ekonomi gibi senin pek kuvvetli olduğun bir alan değil. O nedenle bu sayıları daha rahat anlaman için başka bir şekilde anlatayım. Geçen sene nisan ayında bin liraya aldığımız gıda ürünlerini bu yıl bin 890 lira gerekiyor. 'Aç kaldık' diyene vicdansız diyorsun ya TÜRK-İŞ'e göre 4 kişilik bir hanenin sağlıklı beslenmesi için yapması gereken gıda harcaması geçen seneye göre yüzde 108 artmış. Geçen sene 2897 lira olan açlık sınırı bu sene 6 bin 18 lira olmuş. Övünmeye doyamadığın asgari ücret artışı bin 423 lira. Bu durumda kim vicdansızmış sayın Erdoğan?
Asgari ücret o kadar asgari kaldı ki tek başına insanca yaşaman için eline en az 7 bin 837 lira geçmesi gerekiyor. Bir bekar çalışan aylık yaşama maliyetini bile karşılayamıyor. Söyle bakalım Bay Kriz vicdansız kimmiş? Gördüğün rüyadan artık uyan. O saraydan artık çık sayın Erdoğan.
'KABATAŞ YALANCILARINI KOLLAYAN KİMDİ?'
AK Parti iktidarının beceriksiz ellerinde Türkiye artık bir sorunlar yumağı haline geldi. Barınma, hayat pahalılığı, sığınmacı, adalet sorun. Bunların dışında onlarca farklı sorunumuz daha var. Nedense bu sorunların hiçbiri iktidarın gündemine giremiyor. İktidara göre en önemli sorun internette yayın yapan haber siteleri. Hiç utanmadan, zerre sıkılmadan Meclis'e 'sosyal medya kanun teklifi' getirdiler. Beğenmedikleri her şeyi suç haline getirmeye, ortadan kaldırmaya bayılan AK Parti iktidarı şimdiden sosyal medyanın ölüm fermanı sayılabilecek yeni bir kanun teklifiyle karşımıza çıktılar. Bu arkadaşlara artık yandaş medya kanalları yetmiyor. İnternet sitelerine de sipariş haber yaptırmak istiyorlar. Endişe, korku ya da panik yaratanlar...
Memlekette endişe, korku ya da paniği kim tetikliyor? Camide içki içtiler diye yalan söyleyip milleti kışkırtan kimdi sayın Erdoğan? Bu yasaya göre önce kendini tutuklaman gerekiyor. Kabataş yalancılarını besleyip büyüten, onlara kol kanat geren kimdi? Bu durumda en azından Kabataş yalancılarını da tutuklaması gerekiyor. Hazır eli değmişken mesela terörist başının mektubunu çarşaf çarşaf yayınlayanlarını, kardeşiyle Kandil'de röportaj yaptıran TRT yöneticilerini de tutuklaması gerekiyor. Mesela İstanbul seçimlerinde hile var diyenleri de tutuklaması gerekiyor. Dizinin dibinde örgütçülük oynayan SADAT'çıları da tutuklaması gerekiyor. Saray'ın yandaş medyasında bir tane doğru haber yok. Sayın Erdoğan, eğer yalan haber yasaksa sabahtan akşama yalan söyleyen, iftira atan yandaş kanalları kapatacaksın.
'SENİN MÜEBBET ALMAN GEREKİYOR'
Yıllardır milletimizi birbirine düşürerek kutuplaşmadan beslenen sen değil misin? Bu kanunu geriye doğru işletsen senin müebbet alman gerekiyor. Ancak buradaki amaç çok başka. Bu kanunla ülkemizdeki sorunları dile getirenleri, ekonominin kötü gidişatına dikkat çekenleri, milletimizin gerçeklerini konuşanları, sığınmacıdan seçmen devşirme projesine karşı duranları susturmak istiyorlar. Milletin haber alma özgürlüğü yerine yandaşların yolsuzluk yapma özgürlüğünü korumak istiyorlar. Orada duracaksınız, çok şükür biz daha buradayız.