İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin haftalık grup toplantısıunda yaptığı konuşmada Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'la ilgili tartışmalara değindi.
Türkkan'ın küfür ettiği için haksız olduğunu ifade eden Akşener, Erdoğan'ın ve AKP'lilerin buradan yola çıkarak "Malı bulan mağribiler, Cuma akşamından beri, bu olay üzerinde tepindikçe tepiniyor" dedi.
Yaşanan olayı AKP'nin planlı provokasyonu olarak değerlendiren Akşener şunları dedi:
"Planlı provokasyon"
Geçen hafta demiştim ki; 'Milletimizin ayağına gitmemizden, Memleketi karış karış dolaşmamızdan, Vatandaşımıza kulak vermemizden, Onların derdini, bu kürsü de dahil olmak üzere, her platformda dile getirmemizden rahatsızlar. Bunu, iktidarları için en büyük tehlike olarak görüyorlar. Bu yüzden, her tür çirkinliği, her türlü kötülüğü yapacaklar, ama biz yolumuza devam edeceğiz.'
Nitekim biliyorsunuz, geçtiğimiz cuma, Ak Parti’nin, planlı bir provokasyonu sonucunda, talihsiz bir olay yaşadık. Malı bulan mağribiler, Cuma akşamından beri, bu olay üzerinde tepindikçe tepiniyor. Normaldir, elbette yadırgamıyoruz. Rakibinizin milletvekili bir hata yapmışsa, siz de elbette bunun üzerine yürüyeceksiniz. Evet, Lütfü Bey, bir hata yaptı. Karşısındaki, Genel Başkanına, hem de kadın olan Genel Başkanı’na, ağza alınmayacak küfürleri, hakaretleri etmiş, ahlaksız bir adam da olsa; koruma iç güdülerine, sinirlerine hâkim olması gerekirdi. Siyasi deneyimi ve konumu bunu gerektirirdi. Ama maalesef olamadı ve hislerine yenik düştü. Elbette bu hatayı, mazur görecek değiliz.
Yalnız, benim asıl dikkatimi çeken bu olay vesilesiyle, başta Sayın Erdoğan olmak üzere, Ak Parti mensuplarının, gönüllerindeki şehit, şehit yakını ve hatta kadın hassasiyetini keşfetmeleri oldu. Hatta, bu yeni keşfedilmiş hassasiyete, kendilerini öyle bir kaptırdılar ki; bu mağribilerin başı olan Beyefendi, kısa ve orta dönemli bir hafıza kaybı yaşıyor olsa gerek; dün akşam, kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamalarda muhalefetten, STK’lara, kim varsa, demediğini bırakmadı. Utanmadan işi, kendi eliyle rafa kaldırdığı, İstanbul Sözleşmesi’ne kadar getirdi. Hatta kantarın topuzunu kaçırıp, Lütfü Bey’in kredi borcunu açıklayarak, kanunları bile çiğnedi. Sözüm ona, ahlak timsali bu Bey, son dönemde alışkanlık haline getirdiği üzere, bir de kolaj video hazırlatmış, onu izletti. Hal böyle olunca, bugün biz de, kendisinin hafızasını tazelemek üzere, bir video hazırladık. Gelin şimdi hep beraber onu izleyelim.
"Erdoğan'ın hafızasını tazelemek için video hazırladık"
"Ben de bazı ilaveler yapayım. Bu ülkede Mustafa Kemal Atatürk'ün anasına Zübeyde Hanıma genelevde çalışıyor diyenler oldu sarayda kabul edildiler. Bu ülkenin kadınlarına başı açık kadın perdesiz eve benzer ya satılıktır ya kiralık denildi. Elini uzatıp çekil şuradan diyen olmadı. Rize Belediye Başkanı çözüm sürecine ne gerek var her birimiz ikinci bir eş olarak Kürt kadınlarını alalım bu mesele çözülsün dedi, yerinde oturdu kınamaya bile uğramadı. Bunları söylemek bile benim içimi acıtıyor. Ama biraz önce videosunu izlediğiniz ahlak şövalyesi Sayın Erdoğan ve arkadaşlarının şehitlerimize olan saygısı milletimize olan muhabbeti kadınlara olan hassasiyeti neresinden tutsanız rezillik, saygısızlık, derin bir kirlilikle karşı karşıyayız. Bir hususun altını kalın bir şekilde çizmek istiyorum ellerinde şehitlerimizin kanı olan teröristleri devletin televizyonuna çıkarıp konuşturanlar bize şehitlerimiz üzerinden ahkam kesemez.
"Evet, Lütfü bey bir hata yaptı"
"Kadınlara etmediğini bırakmayanların bu ülkede sürekli kadınlar öldürülürken kılını kıpırdatmayanların bizim karşımızda kadınlardan dem vurmaya hakkı olamaz. Evet Lütfü Bey bir hata yaptı ancak kendisi yaptığı bir hata karşısında önce çıktı açık yüreklilikle özür diledi sonra da gereğini yapıp grup başkan vekilliği görevinden ayrıldı.
Erdoğan ve arkadaşlarına sormak isterim; insanlar hatadan günahtan münezzeh değildir. Onun için hukukta hatayı anlayıp özür dilediğiniz zaman başka bir sonuç ortaya çıkar günah işlediğinizde cenabı hak tövbe yolunu açık tutmuştur. Tövbe edip o günahı tekrarlamadığınızda sizin için mağfiret kapıları açıktır. İyi Parti'yi İyi Parti yapan yapılan hata değil, yapılan hata karşısında gösterilen bu olgunluktur. Yüzsüzlüğün ve iki yüzlülüğün hüküm sürdüğü Ak Parti siyaseti ile bizim siyasetimizi ayıran işte budur. Onlar hatalarının üzerinde türlü yalanlarla tüy diker tepinirler biz hatalarımızı telafi ederiz. Onlar hatalarında boğulup tıpış tıpış giderken biz hatalarımızdan aldığımız derslerle her geçen gün büyüyoruz.
"Bayanlığı reddediyorum"
"Her ne kadar bayan dediyse, de bayanlığı reddediyorum, Lütfü Beyin hatasından siyasi rant kovalayacağına milletin gözünde kaybettiğin itibari sahte kabadayılık şovlarıyla kazanmaya çalışacağına, hazır şehitlerimiz için yepyeni bir hassasiyet geliştirmişken fırsat bu fırsat gel atılması gereken bazı adımları hemen at.
Mesela milletimize küfür eden Mehmet Cengiz’in ihaleleri iptal edip küfürden sonra sildiğin vergi borçlarını hemen tahsil et. Mesela; Dini değerlerimizle dalga geçen Egemen Bağış’ı, atadığın Büyükelçi görevinden hemen al. Mesela; Senin zihniyetindeki birinden, istifa etmesini elbette beklemiyorum, ama en azından, daha önce 'kelle' olarak andığın şehitlerimizin ailelerinden, en azından özür dile.
"Her dükkanda ahaber'e provokasyon yaptırabilirsiniz"
"Zannetmeyin harlayarak bizi geri çekeceksiniz. Her dükkânın içinde a-Haber’inize provokasyon yaptırabilirsiniz, her dükkânın kapısında porno sitesinde gezenlere, yavşak yavşak konuşanlara, yazı yazanlara provokasyon yaptırabilirsiniz. Yaptırın kardeşim! Sizden korkan sizin gibi olsun. Biz milletimizi dinlemeye, milletimizin sesi olmaya devam edeceğiz.
Kürsülerden tatlı su delikanlılığı yapmak yerine, kulaklarını aç, bu bölümü iyi dinle. Dinle ki, milletinin dertlerine dair, bir fikir sahibi ol. Unutma; O çok korktuğun sandıktan, sağlam çıkmanın yolu, kamera karşısında takındığın, 'sert adam' pozları değil, milletinin dertlerini çözmek için göstereceğin iradedir."