İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Beykent Üniversitesi’ndeki Diplomasi ve Siyaset Akademisi’nin konuğu oldu. Akademinin düzenlediği İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem isimli konferansta konuşan Akşener, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerine açıklamalar yaparak, parlamenter sisteme geçiş konusundaki gerekliliğe değindi.
Üniversitenin Ayazağa kampüsü Adem Çelik Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Rektörü Prof. Dr. Murat Ferman, öğretim üyeleri, siyasetçiler ve öğrenciler katıldı.
'SİSTEMİN YÜRÜMESİ MÜMKÜN DEĞİL'
2017 yılındaki referandumda ‘hayır’ çıkması için şehir şehir gezdiklerini söyleyen Akşener, şöyle konuştu:
“Biz birden olağanüstü hal şartlarında ayaktaki prangaları koparmak, çok hızlı karar almak gibi gerekçelerle paldır küldür 2017 referandumuna gittik. Orada herhangi bir siyasi partinin bünyesinde olan bir şahıs değildim. Ben ve benim gibi arkadaşlarım şehir şehir, ilçe ilçe gezdik ki bu referanduma hayır çıksın. Sonuçta çok az bir farkla ‘evet’ çıktı.
Bugünkü ne Amerika ne Finlandiya ne de Fransa’daki yarı başkanlık ve başkanlık sistemine benzemeyen partili cumhurbaşkanlığı diye tarif edebileceğimiz tek adam sistemine bağlı ve her bir yetkinin tek kişiye bağlandığı herhangi bir kuruma atanacak daire başkanının dahi bir kişinin onaylıyla olduğu bir sistemin yürümesi mümkün değil."
'O YOLUN SONUNA GELİNDİ'
“Böyle bir dünyada kutuplaştırarak, şuculuk buculuk üzerinden birbirinin karşısına vatandaşı dikerek bir süre iş yapabilirsiniz ama o yolun sonuna gelinir. Bugün o yolun sonuna gelindi. Parlamenter sistemin pek çok hatası vardır. Parlamenter sistemin bütün arızalarından arınıp demokrasiyi içselleştirmiş, hukukun üstünlüğünü bir numaraya koymuş, yargıda adaleti hukukun üstünlüğünün yanına koymuş bunların tamamının tam demokrasiyi oluşturmasını talep etmiş bir anlayışa dönüşmesi gerekiyor.
Şu anda vatandaşın bildiğim kadarıyla yüzde 67’ler civarında parlamenter sisteme geçişle ilgili talebi var. Zaman geçtikçe uygulamadaki kusurlar, hatalar ortaya çıktıkça talep daha da arttı."
'PARLAMENTO DİYE BİR KAVRAM YOK'
“Bugünkü parlamentoda parlamento diye bir kavram yok. Milletvekillerinin hiçbir gücü yok ve seçilmiş bakan olmadığı için atanmış bakan olduğu için o bakanlar da parlamentoya karşı sorumlu olmadıkları için tek bir patronlarının bulunduğu başka hiç kimseye hesap vermedikleri bir sistem var. Bu sistemin değişmesi gerekiyor. Ekonominin patronu güvendir. Güveni hukukla sağlarsınız. Hukukun üstünlüğüyle sağlarsınız. Yargının tarafsızlığıyla sağlarsınız. Yandaşlar üretmemekle sağlarsınız. Devletin yapması gereken iki insani eşit koşullarda yarıştırmaktır." (DHA)