Akşener'den Susurluk hatırlatması: "Soylu'nun görevden ayrılması gerekir"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Bugün ortaya saçılan bu iddialar adam gibi araştırılmaz, soruşturulmazsa zaten seçilemeyecekti ama gerçekten Abbas yolcu olur"  dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Susurluk meselesinin DYP’ye ödettiği bir bedel var. Aynı bedeli Anavatan’a Alaattin Çakıcı ve Türkbank meselesi ödetmiştir. Buradan söylüyorum ki; bugün ortaya saçılan bu iddialar adam gibi araştırılmaz, soruşturulmazsa zaten seçilemeyecekti ama gerçekten Abbas yolcu olur"  dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddialarına ilişkin, “Mutlaka araştırılmalıdır” derken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya istifa çağrısı yaptı.

Akşener, İYİ Parti Isparta İl Başkanı merhum Mustafa Şimşek’in kabrini ziyaret etti, ailesine taziye ziyareti gerçekleştirdi.

 Ziyaret sırasında gazetecilerin Peker’in iddialarıyla ilgili soruları üzerine Akşener şöyle konuştu:

"SEDAT PEKER, VAHİM İDDİALARDA BULUNUYOR"

"Bir aile meselesi olduğu için ortaklar arasında. 'Aile işlerini sokakta tartışmayalım' demişlerdir. Biz başta dedik ki 'Bu ailenin içine girmeyelim'. Fakat, Kerim Çoraklık üzerinden söylenenler çok vahim. O arkadaşımıza bazı şeylerin teklif edilmesi. “Şöyle şöyle dersen seni bırakırız” bu çok vahim. Sedat Peker, vahim iddialarda bulunuyor ama bu sefer daha ciddi kokain. Kaçakçılık, uyuşturucu kaçakçılığı, isimler yerler söylüyor. İddia sahibi bir şeyler söylüyor.

Gelelim bize. Benim adıma 2016 Ekiminden beri açık bir dosya var. Bir gizli tanık da değil ha ihbar mektubu üzerine açılmış, benim ifadem alınmadı kimsenin bilgisi yok ve hâlâ açık. HTS kayıtlarına baktın her şeyine baktın gel artık benim ifademi al doğru mu? Meral Akşener’in iftiraya uğradığı bir sistemde o dosya açık."

“’EY AHALİ’ DİYECEK, YARGIYA, ‘HADİ BAKALIM YÜRÜYÜN’”

İddialarla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrıda bulunan Akşener şöyle konuştu:

"Bu iddiaların çok vahim olduğu bir gerçek. AK parti içindeki aklı başındaki insan bu konuyla ilgili çalışma yapılması gerektiğini söylüyor, birisi Cemil Çiçek’tir. Sayın Erdoğan da tek seçici olduğuna göre tek kişi olduğuna göre partili cumhurbaşkanlığı sisteminde… Şu hareketi yapacak; ‘ey ahali’ diyecek yargıya, ‘hadi bakalım yürüyün’ yahu bir savcı harekete geçirilmez mi? Bunlar birbirlerine aile olmuşlar birbirlerine taş atıyorlar ama Türkiye’nin yurt dışında imajı saygınlığı itibarı ne hale geliyor açıkta kalarak.

SUSURLUK BENZETMESİ YAPTI: “ABBAS YOLCU OLUR”

Tarihi not olarak söylüyorum, Susurluk kazasından sonra İçişleri Bakanı olan bir şahısım ben, her ne kadar Soylu tarafından stajyer kabul edilsem de… Ordinaryüs profesör olunca böyle oluyormuş iyi ki de stajyer kalmışım. Susurluk meselesinin DYP’ye ödettiği bir bedel var. Aynı bedeli Anavatan’a Alaattin Çakıcı ve Türkbank meselesi ödetmiştir. Buradan söylüyorum ki; bugün ortaya saçılan bu iddialar isnatlar neyse adı, adam gibi araştırılmaz, soruşturulmazsa kamuoyu ile paylaşılmazsa zaten seçilemeyecekti ama gerçekten Abbas yolcu olur.

 “SOYLU’NUN GÖREVİNDEN AYRILMASI GEREKİR”

Ortaklara tavsiyem; bu iddiaların mutlaka araştırılmasıdır. Savcılar tarafından. Sayın Soylu’nun da soruşturmanın selameti açısından kendi isteğiyle, soruşturma sonuçlanana kadar görevinden ayrılması elzemdir. Partisinin geleceği, çok sevdiği Sayın Cumhurbaşkanı’nın seçimi açısından elzemdir.”

"BENİM NETANYAHU İLE SÖYLEDİKLERİM BELLİ, ÇARPITTILAR"

Grup toplantısında yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ‘Netanyahu’ya’ benzetmesi ve ardından Rize’de yaşanan olaylarla ilgili sorular üzerine de Akşener şöyle konuştu:

“Benim Netanyahu ile söylediklerim belli, çarpıttılar. Sedat Peker’in söyledikleri var ona ne cevap verecek arkadaşlar. Buna cevap vermesi gerekirken 'Meral Akşener konuştu onu çarptıralım' dediler. Bu çarptırmanın İkizdere’deki boyutu iğrençti çünkü biz İkizdere'deki esnaftan orada yaşayan insanlardan saygısızlık görmedik. Aynı şekilde Çayeli’de de bir şey görmedik.

 SİYASETTE CENTİLMENLİK ÇAĞRISI

25-30 kişilik grup durduğu yerden bağırdı. Bu neyi gösteriyor, bu cevap verilmeyen soruların ağırlığı altında ezilmenin tezahürüdür. O soruların cevabını vermediler ki, vatandaşın dediklerini duyabilsinler. Bunlar olur. Siyasi rekabetin centilmenlikle olmasında büyük fayda var. Etkilenir miyiz, ‘hayır’ etkilenmeyiz.  Çanakkale’de ışıklarımız söndürüldü, kendi şehrimde İzmit’te saldırıya uğratılmaya kalkışıldı.

Bir sürü şey yaşadık bunlar caydırıcılık unsuru olamaz bizim için. Biz işimize bakalım. Rize’de olan, vatandaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum çünkü esnaf, ‘biz bu değiliz, özür dileriz’ dedi.

Rize’de olan hadiselerle ilgili yok ama küfür edenlere karşı Allahın emri şeklinde herkesi mahkemeye veriyorum küfreden herkesi. Biz ayna tutuyoruz insanlara.  Bizi yönetenlerin yandaşlarına ayna tutuyoruz.

 KADIN BEDENİ ÜZERİNDEN KÜFÜR

Bir şey dikkatimi çekiyor. Bakanından gazetecisine, yandaşına, ‘yahu bu kadar mı olur’ İnsan bedeni kadın bedeni üzerinden küfür etmek. Biz ne ara böyle olduk. Bir de bu arkadaşlar için Dini hassasiyeti yüksek diye bilinen arkadaşlar bunlar. Asıl dikkatimi çeken kısmı bu. Böyle şey olur mu? Hepimizin, bütün kadınların bedeni üzerinden çirkinlik, pislik, iğrençlik söz konusu. Bu benim çok dikkatimi çok çekiyor." (ANKA)

 



Gündem Haberleri