Alaattin Aktaş: Kur yükseldi ve muhtemeldir ki daha da yükselecek

Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, Merkez Bankası faizinin 1 puan daha indirilmesinin dört sonucunu yazdı: "Enflasyonla mücadele artık değil ikinci, kaçıncı plana atıldı, belli değil. Kur yükselecek, yükseldi de zaten, bu da enflasyonu artıracak. İthal enflasyon artacak, akaryakıttaki ucuzlama sona erecek. KKM'nin yükü daha da büyüyecek."

Merkez Bankası faiz oranını 100 baz puan düşürerek yüzde 13'e indirdi.
Banka, geçen yılın son 4 toplantısında faizde toplam 500 baz puan indirime gittikten sonra, bu yılın 7 toplantısında faizde bir değişiklik yapmamıştı.


Piyasaları şaşırtan kararın ardından Dolar/TL, 18,14'e , Euro/TL de 18,28 seviyesinden 18,48'e kadar yükseldi.
Bir sonraki toplantı 22 Eylül'de yapılacak. Piyasa anketlerinin tamamında faizin sabit bırakılacağı tahminleri yapılmıştı.

Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, Merkez Bankası'nın bu hamlesini değerlendirdiği yazısında "Aslında şu düşünce de insanın aklından bir türlü çıkmıyor. Madem faizi düşürünce ekonomi düze çıkıyor, özellikle enflasyon iniyor, niye daha da aşağı çekmiyoruz ki şu oranı. Sembolik bir oran kalabilir, o da yüzde 1’dir. Niye indirmiyoruz oraya?" dedi.

Aktaş, özetle şunları yazdı:

"(...) Ne olacak sorusunun yanıtı belli Piyasa ilk tepkisini hemen verdi. Döviz yükseldi.

Çünkü faizi indirmekle "Ben ulusal paramın getirisini biraz daha düşürüyorum, yani değerini düşürüyorum” diyorsunuz.

Ulusal paranın, yani TL’nin değerinin düşmesi, dövizin bizim paramıza karşı değer kazanması demek.

Karar açıklanır açıklanmaz bu oldu zaten. Uzun süredir bir şekilde 18 liranın altında tutulan dolar bu düzeyi aştı.

Şimdi sorsanız, "Biz bu kararı paramızın değeri düşsün diye almıyoruz ki, kredi faizleri düşsün, piyasa canlansın diye alıyoruz” denilecektir.

Yani piyasayı canlandırma amacıyla kredi faizlerini aşağı çekmenin tek yolu Merkez Bankası faizini düşürmek mi?

Öte yandan kur yükselince olacaklar? Onun maliyeti nasıl karşılanacak peki?

Enflasyon artık kaçıncı plandaysa...


Kur yükseldi ve muhtemeldir ki daha da yükselecek. Rusya’dan ya da Körfez ülkelerinden dövizi baskılamaya yetecek kadar para gelir mi, bilemem. Diyelim geldi ve biz de bu sayede kurun daha da artmasını önledik. Doları 18’de tuttuk.

Peki faiz indirmeseydik de doları bu döviz sayesinde daha aşağı çekseydik daha iyi değil miydi?

Dönüp dolaşıp şuraya gelmiyor muyuz; sahi biz bu faizi ne diye indirdik?

KKM’nin yükü daha da artacak
Ekonomide en büyük bela, pimi çekilmiş bir bomba; kur korumalı mevduat. Kurun daha da yukarı gitmesi, KKM için çok daha fazla ödeme yapılmasını zorunlu kılacak. Hatırlatalım; uygulamanın ilk beş ayında yalnızca Hazine’nin ödemek zorunda kaldığı kur farkı 60.6 milyar lira oldu. Kur arttıkça Hazine’nin yükü de artış gösterecek."

YAZININ TAMAMI

Ekonomi Haberleri