Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimler yaklaşırken yaptığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı “Cemevi Başkanlığı” içeren açılımına Alevi dernekleri ve federasyonlarından sert tepki geldi. Kuruluşlar Erdoğan’ın açıkladığı paket için, “Alevi dinselliğine yönelik darbe ve el koyma girişimidir” dedi.
Alevi dernekleri ve federasyonları, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Şahkulu Sultan Dergahı ve Cemevi’nde açıkladığı paketin ardından; Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Alevi Vakıfları Federasyonu, Avrupa Alevi Konfederasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği bir araya geldi. İstanbul Küçükçekmece’deki Garip Dede Dergahı’nda toplanan kuruluşlar adına açıklamayı Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe okudu.
“Alevilere sözüm ona müjde adı altında sözde demokratik bir reform paketini açıklamıştır” denilen açıklamanın dikkat çeken bölümleri özetle şöyle:
ALEVİ TOPLUMUNDA KARŞILIĞI YOKTUR: Bu paket, Aleviliğin şimdiye kadar devlet gücüyle soluksuz bırakılmasının yeni bir aşamasıdır. Ancak Alevi toplumunda bunun bir karşılığı yoktur, beyhude bir çabadır. Alevilerin sorunları ne cemevlerinin elektrik, su sorunu ne imar sorunu ne de dedelerimize ulufe diye dağıtılacak maaş sorunudur. Alevilerin sorunları, doğrudan negatif ayrımcı esaslara ve siyasal rejimin ihtiyaçlarına göre yapılandırılmış ve kronik hâle gelen sorunlardır. Dün olduğu gibi bugün de Cumhurbaşkanı'nın reform diye müjdelediği paket, Alevilerin inançsal varlığını, kimliğini inkar etmekte, Aleviliği, devletli Sünniliğin bir eklentisine, zenginliğine indirgemekte, dolayısıyla Alevilik kendisinden her an vazgeçilebilir, gerektiğinde malı, canı yağmalanabilir artı bir kaynak olarak konumlandırılmaktadır.
İBADETHANE STATÜSÜ İÇİN ADIM YOK: ‘Cemevleri ibadethanemizdir’ talebine bağlı olarak, cemevlerimizin ibadethane statüsüne kavuşturulmasına dair hiçbir adım atılmamıştır. Bu demektir ki Alevilik dinsel ve kimliksel özellikleriyle inkar edilmeye devam edilecektir. Lütfeder gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı bir kurum oluşturulacağı ve burada kendi ölçülerine uygun, yandaş Alevi kökenlilerin istihdam edileceği müjdelenmektedir.
DARBE VE EL KOYMA GİRİŞİMİDİR: Açıkça ilan ederiz ki bu, devletin Alevi kurumsallaşmasına, Alevi dinselliğine yönelik darbe ve el koyma girişimidir. Halkın seçilmiş temsilcilerinin yerine kayyum atanmasına nasıl karşıysak Alevi toplulukların özbeöz kendi mekânları, kendi ibadethaneleri olan cemevilerine de devletin el koymasına aynı şiddet ile karşıyız. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın özelleştirilerek dağıtılmasını ve tasfiyesini tartışmamız gerekirken, tam tersine cemevlerinin devletleştirilmesi ancak AKP tarzı bir kurnazlığın ürünü olabilir.
ALEVİ KURUMLARI UYANIK OLSUN: Bu antidemokratik paketin gereği olarak oluşturulacak kurum ‘cemevi hizmetlerinden eğitim faaliyetlerine’ kadar cemevlerinde tüm kontrolü eline almaya hazırlanmaktadır. Cumhurbaşkanının bu belirsiz, muallak cümlesinin içinde taşıdığı tehdide karşı bütün Alevi toplumunu ve kurumlarını uyanık olmaya çağırıyoruz. Bunun varacağı yer, cemevinde Kur’an kursu, cemevinde mızraklı ilmihal, cemevinde namazdır.
DEDELERİMİZ ÜZERİNDEN YAĞMAYA DAVET: Cumhurbaşkanının açıklamalarına göre, isteyen dedelerimiz bu yeni oluşturulacak kurumda kadroya alınıp maaşa bağlanacakmış. Biz Aleviler ve onların kurumları olarak, devletin hiçbir dini finanse etmesini, kamu kaynaklarını şu ya da bu dinin aleyhine peşkeş çekmesini kabul etmezken, şimdi dedelerimiz üzerinden bir yağma sofrasına davet edilmekteyiz.
ANTİ DEMOKRATİK SALDIRIDIR: Cumhurbaşkanı'nın açıkladığı paketin, Alevilere yönelik ‘demokratik bir reform paketi değil, tam tersine Alevilere şeksiz gümansız, anti demokratik bir saldırı olduğunu beyan ederiz. (ANKA)