DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Aksaray’da, Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret etti.
Babacan, burada yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
"DEVA Partisi kurulalı iki buçuk yıl oldu. Oldukça kısa bir süre içinde büyük bir teşkilat yapısını kurduk. Türkiye'nin tüm kılcal damarlarına kadar ulaşacak bir örgütlenme altyapısını kurgulamış olduk. Teşkilatların çalışması bizim için çok önemli. Vatandaşlarımızı ilk ağızdan dinlemek ve ülkenin sorunlarına hâkim olmak açısından önemli. Aynı zamanda partimizin çalışmalarını, planlarını ve projelerini vatandaşlara doğrudan anlatmak açısından son derece önemli. Genel merkez ve teşkilatlar olarak sürekli sahadayız ve çalışıyoruz. Türkiye'nin her bir yerinde vatandaşlarımızla görüşüyoruz, dertleşiyoruz. Sorunları yaşayanlardan dinlemezsek doğru çözümler üretemeyeceğimize inanıyoruz.”
"PARTİLERİ ARASI BU İŞ BİRLİĞİNİ TÜRKİYE’DE İLK KEZ BİZ GERÇEKLEŞTİRDİK”
Partisinin eylem planlarıyla her alanda seçimlerden sonra neler yapacaklarını detaylarıyla ortaya koyduklarını ifade etti. Tarımdan eğitime, teknolojiden, afet, sığınmacı ve göçmen sorunu, sosyal politikalardan çevre ve iklim değişikliğine kadar 12 eylem planını hazırladıklarını anlatan Babacan, “10 eylem planı daha hazırlıyoruz, böylelikle 22 eylem planını bitirmiş olacağız. Eylem planlarıyla iktidara geldikten sonra 360 derece her alanda neler yapacağımızı bütün detaylarıyla ortaya koymuş olacağız. 6 masanın temel hederi güçlendirilmiş parlamenter sistemdi. Bunula ilgili kendi çalışmamızı kapsamlı bir çalışma yaparak tamamladık. Seçim güvenliği komisyonu kurduk. Seçim komisyonunda kesinleşmiş resmî sonuçlar açıklanana kadar 200 bin sandığına hâkim olmanın alt yapısını gerçekleştiriyor. Seçim güvenliği bu çok önemli. Türkiye’de kendi başına hiçbir parti 200 bin sandığa hâkim olamıyor. Buna iktidar partisi de dahil. Bu ancak partiler arası iş birliği ile mümkündür. Partileri arası bu iş birliğini Türkiye’de ilk kez biz gerçekleştirdik.
"KARARLARIN RASTGELE ALINMASI TÜRKİYE’DEKİ, SORUNLARI DAHA DA BÜYÜTÜYOR”
Sıkıntıları yaşayanlardan dinlemezsek, doğru çözümleri üretemeyeceğimizi düşünüyoruz. Bugün oto galericiler sitesindeydik. Hemen otomobil sektörünün röntgenini çektik. Eylem planları ile her alanda seçimlerden sonra ne yapacağımızın detaylarını ortaya koyuyoruz.
İlk eylem planımızı tarım alanında açıkladık. Her bir eylemin bütçesini hesap ettik ve tarih verdik. İkinci eylem planımız afet yönetimi ile alakalıydı. Sosyal politikalar, üçüncü eylem planımız. Dört nolu eylem planı, dijital dönüşüm ve teknoloji. Beşinci eylem planımız makro ekonomi ve istihdam konusunda, şubat ayında açıkladık. Yerel yönetimler ve şehircilik, tam 101 maddede neler yapacağımızı açıkladık. Yükseköğretim, 50 maddede üniversite sistemini nasıl revize edeceğimizi ortaya koymuş durumdayız. Sekizinci eylem planımız, KHK mağduriyetlerinin giderilmesi ile alakalı. FETÖ ile mücadeleye kararlılıkla devam edeceğiz ama bir yandan da bu süreçte oluşan mağduriyetleri hukuk içinde nasıl çözeceğiz, çok kapsamlı bir hukuk raporu bu. Çevre ve iklim değişikliği; 65 maddede nesiller arası adalet, burada yazılı. 10 numaralı eylem planımız, adil yargı. Bugüne kadar Türkiye’de yapılan en kapsamlı, yargı reformu eylem planı. 11 numaralı eylem planımız sağlık. 12 numaralı eylem planı da göç sorunu ile alakalı. Düzensiz göçmenler ve sığınmacı sorununun çözümü ile alakalı. Bunların sayısı 12. 10 tane daha hazırladık. Her alanda neler yapacağımızı ortaya koymuş olacağız.
Altılı masanın ilk konusu biliyorsunuz, güçlendirilmiş parlamenter sistemdi. Bununla ilgili kendi çalışmamızı, 2021 yılının sonunda tamamladık. Fakat anayasa değişikliği biliyorsunuz, nitelikli çoğunluk gerektiriyor. 2003-2004’te anayasayı değiştirirken, Meclis’te sadece iki tane parti vardı. Partiler ortak bir komisyon kurdu, mutabakatla anayasa değişikliği yaptık. Ondan sonra Türkiye, AB müzakerelerine başlayabildi. Partiler arası çalışma, günü geldiğinde bunu gerçekleştirebilmek için şart. Çalışmamızı altılı masaya koyduk. Daha sonra şu doküman çıktı. 45 sayfalık metin tam mutabakat ile kabul edildi. Şimdiden anayasayı değiştirecek bir ön mutabakatı sağlayıp günü geldiğinde bunu hızlı bir şekilde gerçekleştirmenin de bugünden hazırlığını tamamlamış olduk.
Bir de burada seçim güvenliği komisyonu kurduk. Komisyon da kesinleşmiş resmi seçim sonuçları açıklanana kadar 200 bin sandığa hakim olmanın şu anda altyapısını gerçekleştiriyor. Önemli, seçim güvenliği. Hiçbir parti, bugün 200 bin sandığa tek başına hakim olamıyor. Buna iktidar partisi de mümkün değil tek başına hakim olmaz. Bu ancak partiler arası işbirliği ile mümkün.
Ülkemiz zor dönemlerden geçiyor. Her sektörde sıkıntı var. İhracata dönük sektörlerde işler fena değil. Tarımda ciddi sıkıntı var. Gıda güvenliği son derece önemli bir konu. En temel ürünleri ithal eder duruma düştük.
Gerçekten şu anda pek çok konuda şu anda bir politika yok. Türkiye’nin bir tarım politikası yok. Türkiye’nin şu anda bir göç politikası yok. Türkiye’nin bir eğitim politikası yok. Zaten bu politikasızlık, plansızlık, programsızlık; alınan kararların daha önce yapılanları dikkate almadan alınması. Alınan kararların rastgele ve yeterince istişare edilmeden alınması.
Bunlar maalesef Türkiye’deki sorunları büyütüyor. Ama bir o kadar da bunların çözümünü biz kolay görüyoruz. Bu işleri hiç yapamasak, hiç yapmamış olsak; diyebilirsiniz ki ‘boşa atıp tutmak kolay.’ Ama öyle değil. Ben tam 13 yıl çok kritik görevlerde ve en zor sorunlarla uğraşıp, o sorunları çözen; iki tane büyük ekonomik krizi çözen kadro ile biz şu anda beraberiz. Sorunlar her ne kadar büyükse de dürüst ve ehil kadrolarla çalıştığınızda bu sorunların çözümünün de kolay olacağını biliyoruz. Biz yaşadık, yaptık. Daha güzelini inşallah yaparız. Bunu bildiğimiz için bu kadar rahat ve kendimizden emin konuşuyoruz.” (ANKA)