Almanya'da darbe planladıkları şüphesiyle 25 kişinin tutuklandığı geniş kapsamlı operasyonun yankıları sürüyor.
Alman hükümet sözcüsü Steffen Hebestreit, "İmparatorluk Vatandaşları" adıyla bilinen aşırı sağcı çevrelerden oluştuğu belirtilen örgütün planlarını "son derece tehlikeli" diye niteledi. "Burada, şimdiye kadar bildiklerimiz kadarıyla, demokratik hukuk devletimizi ortadan kaldırmayı planlayan bir örgütten bahsediyoruz" diyen Hebestreit, planlar arasında Federal Meclis'e silahlı baskının da bulunduğuna işaret etti.
Hebestreit, Başbakan Olaf Scholz'un geçen yıl göreve gelişinin hemen ardından yaptığı açıklamada aşırı sağı Alman demokrasisi karşısındaki en büyük tehdit olarak nitelendirdiğini hatırlatarak "Mevcut gelişmeler, bu tespitin ne kadar acı bir şekilde gerçek olduğunu göstermiştir" dedi. Ortaya çıkarılan örgütün, Almanya'yı bir arada tutan hukuk devleti, özgürlük, hak eşitliği, azınlıkların korunması gibi tüm değerlere karşı olduğunu belirten hükümet sözcüsü, güvenlik güçlerinin başarılı operasyonunu tebrik ederek "Terörizme müsamaha göstermeyeceğiz. Gerektiğinde en sert şekilde mücadele edeceğiz" diye konuştu. Hebestreit, operasyona 3 bini aşkın polisin katıldığını belirterek bunun net bir mesaj olduğunu vurguladı.
İçişleri Bakanı: Sert tutumumuzu sürdüreceğiz
İçişleri Bakanı Nancy Faeser de, "söz konusu terör örgütüne yönelik ülke çapında yürütülen soruşturmaların, İmparatorluk Vatandaşları olarak bilinen çevreden gelen terör tehdidini gözler önüne serdiğini" söyledi. Faeser, soruşturmalarda şimdiye kadar elde edilen bulguların, örgütün darbe fantazileri ve komplo ideolojileriyle hareket ettiğini ortaya koyduğunu, darbe planlarının ne aşamada olduğu sorusunun soruşturma sürecinde daha netlik kazanacağını kaydetti.
"Militan 'İmparatorluk Vatandaşları'nı demokrasiye, devletimize ve birlikteliğimiz için çalışan insanlara duyulan nefret bir arada tutmaktadır" diyen İçişleri Bakanı, bu nedenle resmi makamların hukuk devletinin tüm araçlarını kullanarak önlemler aldığını belirterek "Bu sert tutumu sürdüreceğiz" vurgusu yaptı.
Polis bu sabah Almanya'nın 11 eyaletinde 130'dan fazla ev, bina ve büroda aramalar gerçekleştirmiş, örgüt üyesi olduğundan şüphelenilen 22 ve onlara yardım ettiğinden şüphelenilen 3 kişi tutuklanmıştı.
Örgütün "en az bir yıldır" Almanya'da siyasi bir darbe planladığı ve darbe çerçevesinde Federal Meclis'e silahlı baskın planladığı düşünülüyor. Soruşturmaları yürüten Karlsruhe Başsavcılığı, örgütün "İmparatorluk Vatandaşları ve QAnon ideolojisi söylemleri üzerine kurulu komplo mitleri etrafında bir araya gelen bir oluşum" olduğunu, grubun, Almanya'nın şu an bir 'derin devlet' tarafından yönetildiğine inandığını bildirmişti.
Federal Meclis Başkanı Bärbel Bas da operasyonlar nedeniyle güvenlik güçlerine teşekkür ederek "Alınan önlemler, demokratik hukuk devletimizin dikkatli ve işlerliğe sahip olduğunu gösteriyor" dedi.
Koalisyon hükümetini oluşturan partilerin meclis grubu başkanları da Federal Meclis'e silahlı baskını da içeren darbe planlarının alarm verici nitelikte olduğunu kaydetti.
Gözler AfD'ye çevrildi
Sosyal Demokrat Parti (SPD) Meclis Grup Başkanı Rolf Mützenich, operasyonun açık tehditlere dayandığının görüldüğünü belirterek, sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) partisinin eski bir mensubunun da planlara dahil olduğunun anlaşıldığını, bunun son derece endişe verici olduğunu ifade etti.
Hür Demokrat Parti (FDP) Meclis Grup Başkanı Christian Dürr de AfD'ye yüklenerek "AfD'nin Almanya'yı düşünmediğini, gerçekte sadece parlamenter demokrasiyi yok etmeyi amaçladığını" söyledi. Dürr, "Eski bir AfD milletvekilinin darbe planlarına karıştığı yönündeki haberlerin doğru olduğu ortaya çıkarsa bu, AfD'nin bir parti olarak nasıl bir bataklığın içine saplanmış olduğunu gösterir" dedi.
Alman kamu yayıncılık kuruluşu ARD ile Spiegel dergisi, zanlılar arasında eski AfD milletvekili Birgit Malsack-Winkemann'ın da bulunduğunu, kendisinin planlanan darbe sonrasında Adalet Bakanı olmasının öngörüldüğünü bildirmişti. Berlin Senatosu, Berlin Eyalet Mahkemesinde yargıç olan Malsack-Winkemann'ı emekliliğe ayırmaya çalışmış, ancak bu girişim Ekim ayında mahkeme kararıyla engellenmişti.
Yeşiller partisi Meclis Grup Başkanı Katharina Dröge de "aşırı sağcı terörizmin Alman demokrasisi önündeki en büyük tehdit olduğunu belirterek "Aşırı sağcı örgütlerin amacı, bu devletin özünü tehlikeye atmaktır. Bunu tarih de göstermiştir. Demokratlar, içinde bulunduğumuz bu dönemde birlik olmalıdır" diye konuştu.