Almanya'da koalisyon olasılıkları

Almanya'da SPD, yüzde 1,6'lık farkla Hristiyan Birlik'i geride bırakarak seçimi kazandı. İki taraf da hükümeti kurmaya talip, ancak seçenekleri sınırlı: Ya Yeşiller ve FDP ile üçlü koalisyon ya da yine Büyük Koalisyon.

Almanya'da dün yapılan meclis seçimlerinde ülkenin en büyük iki siyasi gücü de yüzde 30'un altında kaldı. Sosyal Demokrat Parti (SPD) bir önceki seçimlere göre oy oranını yüzde 5,2 artırarak yüzde 25,7'ye yükseltti. Angela Merkel'in partisi Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ile sadece Bavyera eyaletinde teşkilatlı kardeş parti Hristiyan Sosyal Birlik'in (CSU) oyları tarihi bir düşüşle yüzde 24,1'e geriledi.

Büyük partilerin oy oranlarının düşük kalması, geleneksel koalisyon ortaklıklarını imkansız kılıyor. Geçmişte CDU/CSU'nun doğal koalisyon ortağı liberal Hür Demokrat Parti (FDP) iken SPD de Yeşiller ile koalisyona gidiyordu.

Şimdi ise gerek SPD gerekse Birlik Partileri bir üçüncü koalisyon ortağına muhtaç durumda. Seçimlerde yüzde 10,3 oy alan sağ popülist Almanya için Alternatif, koalisyon seçeneklerine dahil değil. Meclisteki tüm partiler, yabancı düşmanı ve göç karşıtı bir profil sergileyen partiyle koalisyon için kapıları daha seçim öncesinden kapatmıştı.

Gözler FDP-Yeşiller ikilisinde

Bu nedenle koalisyon arayışlarında FDP-Yeşiller ikilisi kilit konumda. Seçimlerde FDP yüzde 11,5, Yeşiller ise yüzde 14,8 oranında oy aldı. İki parti, seçimlerin hemen ardından yaptıkları açıklamada öncelikle kendi aralarında sondaj çalışmaları yürüteceklerini, daha sonra kiminle koalisyon kurulacağına karar vereceklerini açıkladı. FDP tercihinin Hristiyan Birlik partileri olacağını saklamazken Yeşiller de seçimi kazanan SPD'nin meşru bir koalisyon ortağı olacağı mesajını verdi.

Yeşiller'in Meclis Grup Başkanı Anton Hofreiter bugün yaptığı açıklamada FDP ile "çok küçük bir grup" içinde hükümette birlikte yer alma konusunu görüşeceklerini ve ortak noktaları tespit etmeye çalışacaklarını kaydetti. FDP'nin Genel Başkan Yardımcısı Wolfgang Kubicki de Yeşiller ile ortak çizgi belirlemek istediklerini belirterek, "En mantıklısı, Hür Demokratlar ile Yeşiller'in önce birlikte ne yapılabileceği ve neyin yapılamayacağı konusunda anlayışa varması" diye konuştu.

İki parti arasında en önemli görüş ayrılıkları iklim ve vergi politikaları konularında ortaya çıkıyor. Ayrıca iki parti de maliye bakanlığı görevine talip.

Büyük Koalisyon seçeneği

Yeşiller ile FDP'nin anlaşamaması durumunda teorik olarak yeniden bir Büyük Koalisyon kurulması da mümkün. Ancak SPD de Birlik partileri de, zaten yıpranmış durumdaki bir Büyük Koalisyona yeniden girmekten yana değil ve bu nedenle bu seçeneği şu aşamada öne çıkarmamaya özen gösteriyor.

Başbakanlık kavgası

SPD yüzde 1,6'lık farkla seçimi kazanmasına rağmen Birlik partileri FDP ve Yeşiller ikilisiyle koalisyona giderek ülkeyi yönetmeye devam etme iddiasını bırakmış değil. CDU Genel Sekreteri Paul Ziemiak, Yeşiller ve FDP ile bir koalisyon şansı bulunduğuna inandığını vurguladı, CDU'nun Başbakan adayı Armin Laschet'in "bir koalisyonun nasıl bir arada tutulabileceğini iyi bildiğini" söyledi.

SPD ise CDU'dan gelen bu yöndeki açıklamalara öfkeli. SPD'nin Başbakan adayı Olaf Scholz, seçmenin "SPD-Yeşiller-FDP koalisyonundan yana açık bir mesaj verdiğini" söyledi.

Sosyal Demokrat Parti'nin başbakan adayı Olaf Scholz


SPD Genel Sekreteri Lars Klingbeil de CDU'nun adayı Laschet'in Başbakanlık isteğini bir "şaka" diye nitelendirerek "SPD birinci sırada. Seçimi biz kazandık. Olaf Scholz'un Başbakan olması için savaşacağız" dedi. SPD Eş Genel Başkanı Norbert Walter-Borjans da CDU'nun belirgin bir farkla ikinci geldiğine işaret ederek Laschet'in hükümet kuracak meşruiyete sahip olmadığını söyledi.

Ekonomi çevrelerinden "elinizi çabuk tutun" uyarısı

On yıllar sonra ilk kez üçlü koalisyonu zorunlu kılan seçim sonuçlarına rağmen partiler, koalisyon görüşmelerinin bir önceki seçimlerdeki kadar uzamaması için ellerinden geleni yapacakları sinyalini veriyor.

Ekonomi çevrelerinden de koalisyon görüşmelerinin uzatılmaması çağrıları yükseliyor. Alman Sanayiciler Birliği (BDI), hükümetin hızlı bir şekilde kurulması çağrısında bulunarak "Seçim sonuçlarındaki belirsiz durum ışığında Alman sanayisi tüm partilerden taktik manevralar yerine sorunlara el atlmalarını ve azami sorumluluk gösterimelerini beklemektedir" açıklaması yaptı.

Korona krizinden büyük zarar gören perakendeciler de bir an önce net kararlar alarak belirsizlikleri giderecek bir hükümet kurulması çağrısı yaptı. Alman Ticaret Birliği (HDE) açıklamasında, "Pandemi döneminde şirketler güvenilir ve istikrarlı çerçeve koşullara ihtiyaç duymaktadır. Ticari şirketlerin nefes alacak daha fazla alana ihtiyacı var. Vergi zamları ya da bürokrasinin daha da artırılmasından mutlaka kaçınılmalıdır" denildi.

DW,rtr/BK,JD

© Deutsche Welle Türkçe

Dünya Haberleri