Uluslararası Çevre Araştırmaları ve Halk Sağlığı Dergisi'nde geçen ay yayınlanan hakemli çalışmaya, çevreci faaliyetleriyle bilinen düşünce kuruluşu Rocky Mountain Institute (RMI) öncülük etti.
Euronews'un haberine göre araştırmada kapalı alanlarda gazla yemek pişirme ile pasif (sigara) içiciliğinin sağlık üzerindeki etkisi karşılaştırıldı.
Buna göre, gazla yemek pişirilmesi, ABD'de tüm çocukluk çağı astım vakalarının yüzde 12,7'siyle ilişkilendirildi.
ABD'de mutfakların yaklaşık yüzde 35'inde gazlı ocaklar mevcut.
Önceki araştırmalar, ocakların daha yüksek nitrojen dioksit seviyesine sahip olduğu ve bunun da daha yüksek astım oranlarıyla bağlantılı olduğunu ortaya koymuştu.
Gazlı ocak, sigaraya benzetildi
Araştırmanın başyazarı, elektrifikasyon savunuculuğu grubu Rewiring America'dan veri bilimci Talor Gruenwald, elde edilen bulguların 'ABD'de yaklaşık 650 bin çocuğun gaz ocaklarına maruz kalmasalardı astım hastası olmayacaklardı' sonucunu ortaya koyduğunu söyledi.
Gruenwald, pasif içicilikten kaynaklanan astım riskinin de benzer olduğuna işaret ederek, "Gaz ile çalışan bir ocağı kullanmak, evinizde sigara içen birinin yaşamasına çok benzer" ifadesini kullandı.
Diğer araştırmada da aynı sonuç
Avustralya'da 2018'de yapılan bir araştırmada çocukluk çağı astımının yüzde 12,3'ünün gaz ocaklarıyla ilişkili olduğunu ortaya koymuştu.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde 262 milyon kişinin astımı olduğu öngörülüyor ve dünyada her yıl 400 binden fazla insan astım nedeniyle hayatını kaybediyor. Küresel çapta 2019 yılında 455 bin kişi astım nedeniyle yaşamını yitirmişti.
Son çalışmalar Türkiye'de 4 milyonun üzerinde astım hastası bulunduğuna, yani hastalığın her 100 kişiden beşinde görüldüğüne, işaret ediyor.