Araştırmacı Hatem Ete, var olan yüzde 10’luk kararsız seçmene bir yüzde 10’luk dilim daha eklendiğini söyledi. Toplamda yüzde 20’lik bir kararsız seçmen oluştuğunu belirten Ete, söz konusu seçmenin karar vermek için liderlerin söylemlerine bakacaklarını ve kararlarının son ana kadar belli olmayacağını ifade etti.
Radyo Sputnik’te yayınlanan Aysel Alp’le Ankara’dan Haber Var programına katılan araştırmacı, Sosyolog Doç. Dr. Hatem Ete, normalin üzerinde bir kararsız seçmen olduğunu kaydetti.
Ete, bunun sebeplerini şöyle açıkladı:
“Seçmenin bir kısmı kararını vermemiş gözüküyor. Biz eski seçimlerde seçime 15-20 gün kala seçim sonucunu tahmin edebilecek duruma gelebiliyorduk. Ancak bu seçimde birkaç unsur seçmenin kafasını karıştırdı ve bir kararsız kitle oluştu. Yüzde 10 civarında bir seçmenin kararsızlığını normal görmek lazım. Fakat bu seçimde yüzde 10’un ötesinde henüz adresini netleştirmemiş ve aslında sandık başı diyebileceğimiz bir anda kararını verebilecek de yine bir yüzde 10 civarında seçmen var. Bu yüzde 10 civarında seçmen 2-3 sebeple kararını geciktirdi. Siyasi ittifaklar çok hızlı değişti. Hem Cumhur İttifakı’nda hem Millet İttifakı’nda sürpriz kararlar alındı.”
“Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasındaki fark yüzde 3’ten az”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turda sonuçlanmayacağını savunan Ete, seçimin ikinci tura kalabileceğini, bu durumda da Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun arasındaki farkın kolay kapanabilecek bir fark olacağını dile getirdi.
Ete, şu bilgileri verdi:
“Cumhurbaşkanlığı seçimleri bizim gördüğümüz ilk turda sonuçlanmıyor. 4 aday olduğu için; Muharrem İnce ve Sinan Oğan da yüzde 6’nın üzerinde bir oy aldığı için seçim 2. tura kalıyor olarak görüyoruz biz. İlk turda Sayın Erdoğan’ın da Sayın Kılıçdaroğlu’nun da oyları birbirine çok yakın. 2. turda Kılıçdaroğlu biraz daha önde gözüküyor Erdoğan’a göre. Bunlar kolay kapanabilir farklar olarak gözüküyor. Şu anda Tayyip Bey ile Kemal Bey arasındaki oy farkı 3’ün üzerinde değil ikinci tur için. Yani çok az bir fark var ikisinin arasında. 51-52 civarında Kemal Bey alıyor; 48-49 civarında da Tayyip Bey alıyor. Buna yurt dışı oylarını eklemek de mümkün. Yurt dışı oylarının yurt içi tercihlere yansıması da 0.3-0.4 civarında Tayyip Bey lehine oluyor. Dolayısıyla fark azalıyor.”
“Seçimler yaklaştıkça seçmen büyük partilere yönelecek”
Seçimler yaklaştıkça seçmende büyük partiler lehine bir seçim psikolojisi oluştuğunu ve oy hesaplarının yapıldığını ifade eden Ete, “Sahada büyük partiler lehine, küçük partiler aleyhine bir seçim psikolojisi oluşuyor seçimlere yaklaştıkça. Seçim psikolojisinde hiçbir seçmen oyunun boşa gitmesini arzu etmez. Bu nedenle de ‘vereceğim oy kendi partime yaramıyorsa partime yakın siyasi görüşlere sahip partiye gitsin ve bu görüşüm temsil edilsin’ diye bakar. İkincisi de ‘benim görüşümün karşısında yer alan bir siyasi parti ya da lidere de yaramasın’ duygusu ön plana çıkmaya başlar. Benim kanaatim, büyük partiler, yani; AK Parti, CHP, HDP, İYİ Parti ve MHP lehine seçimlere doğru bir yöneliş ile beraber küçük partilerin biraz daha oy kaybetmesini beklemek daha doğru. Benzer bir şey cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Erdoğan ve Kılıçdaroğlu lehine yaşanacaktır. Seçimlere yaklaştıkça Sinan Oğan ile Muharrem İnce’nin oylarında kısmi düşüşler yaşanabilir” diye konuştu.
“Millet İttifakı’nın Meclis çoğunluğunu sağlama ihtimali gözükmüyor”
Meclis çoğunluğunun hangi ittifak tarafından sağlanacağının seçim sonuçlarına etki edeceğini dile getiren Ete, “Millet İttifakı’nın meclis çoğunluğunu sağlama ihtimali gözükmüyor bizim araştırmalarımızda. Ama Cumhur İttifakı’nın milletvekili sayısı itibariyle 280’in üzerine çıkıp çıkamayacağı gözlememiz gereken ilk şey ve bu siyasetin gidişatını da etkiler. Muhtemel bir ikinci tur seçimini de etkiler bu durum. Bakılması gereken bir diğer konu da Sinan Oğan ve Muharrem İnce’nin toplam oyu yüzde 6’nın altına düşerse seçim ilk turda da sonuçlanabilir. Seçim ilk turda sonuçlanacaksa Kemal Bey’in lehine sonuçlanma ihtimalinin daha yüksek olduğu söylenebilir” dedi. (Kısa Dalga)