Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Veteriner Fakültesi ile Tarım ve Orman Bakanlığı destekli, arı hastalıklarına son verilmesi ve sıfır kalıntı projesi, Tekirdağ'da bir süre önce hayata geçirildi. Proje kapsamında Şarköy ilçesine bağlı Uçmakdere Mahallesi'nde kurulan arı kovanlarına henüz kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişiler tarafından zarar verildi, 4 milyona yakın arı ölürken, arı ırkları da çalındı.
ARI ÜRÜNLERİNİN YÜKSEK KALİTE ÜRETİMİ AMAÇLANIYORDU
NKÜ Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necati Muz, kovanların bulunduğu alana büyük zarar verildiğini söyledi.
Çalışmanın yürütüldüğü alanda yaklaşık 200 kovanın kullanılamaz hale geldiğini belirten Muz, "Yaklaşık 4 milyona yakın telef edilerek, hastalıklara dayanıklı üstün arı ırkları da çalındı. Burada yerli imkanlarla organik ilaç ham maddesi üretilmesi hedefleniyordu. Arıların bazı hastalıklarını tedavi etmek ve insan sağlığında kullanılan arı ürünlerinin kalıntısız ve yüksek kalitede üretilmesi amaçlanıyordu.
Projeye 2016 yılında bakanlığın desteğiyle başlamıştık. Trakya'nın farklı köylerinden toplanan genetik üstün arılarımız vardı. 6 yıl burada ıslah mücadelesi yaptık. Burada sadece bir hırsızlık yapılmadı. Bizim yıllardır biriktirdiğimiz genetik ırklar, projenin verileri de çalınmış oldu. Peteklere zarar verildiği için arılar ölmüş, bazıları kaçmış. Genetik materyal olan kovanlardan ana arılar çalındı" dedi.
Prof. Dr. Muz, Şarköy İlçe Jandarma Komutanlığı'na şikayette bulundu. Jandarma, olayla ilgili soruşturma başlattı.
'EN ÜSTÜN ARILARDAN SEÇİLMİŞLERDİ'
Jandarma ve Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, alanda incelemelerde bulundu. Kovanlar üzerinde parmak izi arandı.
İncelemelere katılan Prof. Dr. Mustafa Necati Muz, projelerinin 2015'ten beri yürütüldüğünü, kovanların bulunduğu arazinin Hazine'ye ait olduğunu, 10 dönümlük arazinin tel örgü ile çevrildiğini belirtti. Muz şu bilgileri verdi:
"İçerisindeki arılarımız Kırklareli Edirne ve Tekirdağ arıcılar birliği üyelerinin bize ellerindeki en üstün arılardan seçip gönderip hibe ettiği arılardır. Biz bu projeye yurt dışından ithalat yolu ile gelen kimyasal ilaç üretiminde kullanılan maddelerin ithalatına son vermek, azaltmak ve stratejik önem taşıyan arıcılık konusunda Türkiye'nin sahip olduğu dünya ikinciliğini daha da yukarı taşımak, bu noktada üretim yapmak amacıyla bu projeyi yürüttük."
KALINTISIZ ÜRETİM VE VİRÜSLERE ENGEL OLMA ÇABASI
"Projemizde esas olarak amaçladığımız şey, insan sağlığında apiterapide kullanılan ürünlerin kalıntısız ve daha sağlıklı üretilmesi için arı ürünlerinin de kalıntısız üretilmesiydi. Bu amaçla organik ilaçlar üretilmesi gerekiyordu. Biz Anadolu bitkilerinden elde ettiğimiz endemik birtakım ekstralarla arılar üzerinde yaşayan 'Varuha' ismini verdiğimiz arılara virüs bulaşan hastalıklara engel olmak için milli ilaç projesinin geliştirdik. Bu projeye 7 yıldan beridir devam etmekteyiz. Bu proje süresince hastalıklardan ari ve kalıntılardan ari arı kolonileri meydana getirdik. Genetik olarak üstün ırklarda arılarımız oldu. Bunlar Trakya ırkı arılardı. Bu arıların özelliği uysal olması ve yüksek miktarda bal üretmesidir."
BAL YA DA KOVAN ÇALINMADI
"Birkaç gün önce geldiğimizde arı kovanlarının kapaklarının açıldığını, içindeki peteklerin yerlere döküldüğünü, ilaç denemesinde kullandığımız ilaç deneme poşetlerinin tamamının toplanarak çalındığını, yüksek protein içerikli kek örneklerinin çalındığını yüksek bal verimine sahip olduğu için seleksiyon yapmaya çalıştığımız arı kolonilerinin ana arılarının çalındığını tespit ettik. Çalınan bal ya da kovan bulunamamaktadır.
'TAMAMEN GENETİK VE BİLGİ İÇERİKLİ HIRSIZLIK'
Tamamen genetik ve bilgi içerikli proje hırsızlığı şeklinde meydana gelmiş bir olaydır. 2023 yılında lanse etmeyi planladığımız stratejik projelerden bir tanesiydi. Tamamen milli üretime, yerli üretime ağrılık verip yurt dışından yapılan ithalatın önünü kesmeyi amaçlamaktaydı. Yılmayacağız, vazgeçmeyeceğiz, bizi vazgeçiremeyecekler. Bütün hırsımızla kaldığımız yerden devam edeceğiz." (DHA)