Pelin Ünker
Temmuz ayına sayılı günler kala asgari ücrete zam beklentisi yeniden gündemde.
Milyonlarca çalışan enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında eriyen ücretlerinin düzeltilmesini talep ederken hükümet bu yıl asgari ücrete ara zam yapmama konusunda ısrarını sürdürüyor. Gerekçe ise enflasyon hedeflerini tutturmak.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre mayıs ayında yıllık enflasyon yüzde 75'i aştı. Beş aylık enflasyon 22,72 olarak gerçekleşti. Yılın ilk altı ayı için ise yüzde 26 civarında bir enflasyon bekleniyor.
İktidarın gündeminde yok
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, en son mayıs ayında asgari ücret ara zammının gündemlerinde olmadığını yinelemişti.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da dün katıldığı bir televizyon programında, "Burada artık esas mücadelemiz enflasyonu düşürmek noktasında. Hazirandan itibaren de enflasyondaki düşüşü görmeye başlayacağız. Temmuz ayında asgari ücretle ilgili bir sürecin olmayacağını söyleyebilirim" dedi.
Ana muhalefet partisi CHP ise asgari ücrete ara zam yapılmasının bir zorunluluk olduğu görüşünde.
Hafta başında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bir toplantı gerçekleştirenCHP'nin Hazine ve Maliye'den sorumlu gölge bakanı Yalçın Karatepe, toplantıda asgari ücrete ara zam talebini gündeme getirdi. Ancak Şimşek'in bu talebe enflasyon hedefini gerekçe göstererek karşı çıktığı belirtildi.
Enflasyon neden yükseldi?
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yürüttüğü ekonomi programına göre bir yandan faiz artırımlarıyla fiyat istikrarı sağlanıp enflasyon kontrol altına alınmaya çalışılırken diğer yandan bütçedeki yükü hafifletmek için mali disiplin uygulanıyor. Uygulanan program, ücretliler ve emeklilerden oluşan düşük ve orta gelir grubundaki vatandaşların kemer sıkmasına dayanıyor. Peki bu noktaya nasıl gelindi?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın enflasyonla mücadele yerine büyümeyi önceleyen Yeni Ekonomi Modeli, enflasyondan bütçe açığına geniş tanımlı işsizlikten yoksulluğa ekonomik parametrelerde ciddi bozulmaya yol açtı.
Merkez Bankası'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda faiz indirimine başladığı Eylül 2021'den bu yana Türkiye dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip ülkelerinden biri haline geldi. Politika faizinin yüzde 19'dan yüzde 8,5'e düşürülmesi sonrası tüketici enflasyonu yüzde 85'e, üretici enflasyonu ise yüzde 157'ye kadar çıktı. Türk Lirası hızla değer kaybederken Merkez Bankası rezervleri 21 yıl sonra ilk kez negatife geçerken, cari açık 10 yılın, bütçe açığı 20 yılın zirvesine ulaştı.
Fiyatlar düşecek mi?
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra ekonominin tekrar rayına oturması için ortaya konan acı reçete ise ücretlilere yüklendi.
Ekonomi yönetimi, uygulanan politikaların etkisiyle enflasyonun yılın ikinci yarısında düşüş trendine gireceği iddiasında. Yıl sonunda enflasyonun yüzde 38-40 bandına gerilemesi öngörülüyor.
Ancak enflasyonun düşmesi fiyatların düşmesi anlamına gelmiyor. Fiyatlardaki artış hızı azalsa da mal ve hizmetlerin mevcut fiyatları ucuzlamayacak ve çalışanların alım gücü azalmaya devam edecek. Dolayısıyla yüksek fiyatlar karşısında yoksulluk derinleşecek.
Yerel seçimlere kadar idare etti
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve asgari ücret komisyonu 27 Aralık 2023'te bu yıl için asgari ücreti 17 bin 2 TL olarak bir yıllığına belirlemişti.
O dönem iktisatçılar, yapılan zammın 31 Mart'ta gerçekleştirilecek yerel seçimlere kadar eriyeceğini ifade ediyordu. Enflasyondaki yükseliş nedeniyle asgari ücrete zammın ömrü üç ay oldu.
Türk-İş'in Açlık ve Yoksulluk Sınırı araştırmasına göre nisan ayında açlık sınırı 17 bin 725 lira ile bu yıl ilk kez asgari ücretin üzerine çıktı. Mayıs ayında da 18 bin 969 lira ile asgari ücretin bin 967 lira üzerinde gerçekleşti.
Açlık sınırı dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarını ifade ediyor. Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise yoksulluk sınırı olarak tanımlanıyor.
Türk-İş'e göre mayıs ayı yoksulluk sınırı 61 bin 788 TL seviyesinde. Buna göre dört kişilik bir ailede üç asgari ücretli bulunsa dahi o ailenin yoksulluk sınırına ulaşabilmesi mümkün değil.
Ortalama ücret=ortalama yoksulluk
Peki asgari ücretin açlık ve yoksulluk sınırına göre değerlendirilmesi Türkiye koşullarına uygun mu?
Asgari ücretin, tanımı gereği düşük ücret alan çalışanlar açısından en alt sınırı oluşturması gerekiyor. Ancak Türkiye'de çalışanların yarısı asgari ücret civarı kazanıyor.
Merkez Bankası ve DİSK'in de aralarında olduğu çok sayıda kurumun yaptığı araştırmalara göre Türkiye'de çalışanlar arasında asgari ücret ya da asgari ücretin yüzde 10 fazlası ve altında maaş alanların oranı yaklaşık yüzde 50'yi buluyor. Bu da asgari ücretin ortalama ücret haline geldiği bir yapıya işaret ediyor.
Kamuoyuna yansıyan rakamlara göre Türkiye'de 19,5 milyon ücretli çalışanın 9,7 milyonu asgari ücretli. Avrupa Birliği'nde asgari ücretle çalışanların oranı ise toplam ücretliler içinde yüzde 4 civarında.
İktisatçılar asgari ücret belirlenirken enflasyon oranının yanı sıra yoksulluk sınırı ve büyümenin de dikkate alınması gerektiği görüşünde.
Asgari ücret belirlendiği dönem 17 bin 2 lira yaklaşık 520 Euro'ya denk geliyordu. Şu anda ise 482 Euro civarında kalıyor.
Öte yandan asgari ücretin piyasadaki ücret düzeyini etkilediği de biliniyor. Iktisatçılar asgari ücrette bir artış yapılmamasının özel şirketleri zam yapmamaya yönelteceğini düşünüyor.
Gelir eşitsizliği artacak
Asgari ücret artışı, enflasyon karşısında çalışanların korunmasının yanı sıra gelir dağılımının yeniden düzenlenmesi açısından da önem taşıyor.
TÜİK'in 2023 Gelir Dağılımı İstatistikleri Türkiye'de gelir dağılımının bozulduğuna işaret etmişti. Verilere göre geçen yıl en yüksek gelirli yüzde 10'luk kesim ile en düşük gelirli yüzde 10 arasındaki gelir farkı 15 kata çıktı.
Asgari ücrete artış yapılmaması reel ücretleri enflasyon karşısında geriletirken bu durum mevcut gelir eşitsizliğinin daha da artmasına yol açacak.
Temmuzda memurlar yüzde 10 zam ve enflasyon farkı alırken asgari ücrete artış yapılmaması da asgari ücretle en düşük memur maaşı arasındaki makasın açılmasına neden olacak. Aynı durum kamu işçisi açısından da söz konusu olacak. Özel sektörde toplu iş sözleşmesi yapmış işçilerle de aradaki fark açılacak.
Nasıl belirleniyor?
Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten 5'er temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında dört kez toplanıyor. Komisyonda işçiyi temsilen sadece Türk-İş bulunuyor. Ancak Türk-İş, ücret konusunda diğer işçi sendikalarından görüş alıyor.
Asgari ücretin enflasyonist süreçlerde yılda iki ya da daha fazla sayıda güncellenmesine ilişkin bir yasal engel ise bulunmuyor.