MEHVEŞ EVİN
Uzun yıllar sonra ilk kez Türkiye’nin oy tercihi haritası, AK Parti’yi temsil eden “sarı”dan CHP’nin kırmızısına döndü. Ülkemiz için büyük bir dönüm noktası bu.
Üç Büyükşehir Belediyesi (Ankara, İzmir ve İstanbul) CHP’nin kazanmasına kesin gözüyle bakılıyordu, ancak “farkın ne olacağı”, aynı zamanda psikolojik bir eşiğin aşılması. Aranın bu kadar açılması, başta İstanbul’da Belediye Meclisleri’nde de çoğunluğu ele geçirmesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve partisi için açık ve net bir hezimettir. Artık ne at kalmıştır, ne de Üsküdar. (*)
“Kırmızı dalga”, bu ülkenin yorulduğunu gösteriyor
AKP’nin kalesi sayılan İstanbul ilçeleri CHP’ye geçerken, Adıyaman, Balıkesir, Bursa, Çorum, Afyon, Denizli, Manisa’nın ve adaylık açısından çok tartışılan Hatay gibi kritik illerde de beklenmeyen sonuçlar aldı. Batı’dan doğuya uzanan “kırmızı dalga”, bu ülkenin sadece yerel yönetim açısından değil, genel olarak AK-MHP ittifakından çok yorulduğunu – artık ve nihayet-anlatıyor.
Bu sonuçlarda, CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu’ndan kurtulmasının da şüphesiz etkisi var. Yeni başkan Özgür Özel, tüm eleştirilere rağmen çok daha stratejik, doğru kararlar verebildiğini ve örgütüyle iyi ilişkiler kurabildiğini gösterdi. İYİ Parti ise “kendi başına” hareket etmeye kalkınca sonucunu gördü- tabii, bunda Meral Hanım “altılı masa” dansının da etkisi büyük.
YRP’nin üçüncü partiliğe yükselmesini ise özellikle Güneydoğu’da usulsüz oy kullanımından ve kaynaklandığını düşünüyorum. Şırnak ve Siirt başta olmak üzere, pek çok ilçede de “taşımalı” seçmenin kullanılması suç. DEM Parti seçmeninin, büyükşehirlerde CHP adaylarını seçmeleri kimseyi yanıltmamalı. Yerel seçim çok kritik bir gösterge, ancak genel seçime birebir yansıması beklenmemeli.
(*) Recep Tayyip Erdoğan, 2017 referandumu sonuçları belli olmadan yaptığı açıklamada “Atı alan Üsküdar’ı geçti” demişti.