Avrupa Parlamentosu seçimlerinde sandalye dağılımını aşırı sağ mı belirleyecek?

Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi Avrupalı seçmenin gündemi, yoksulluk, barış ve demokrasi; anketlerin gösterdiği ise aşırı sağın yükselişi ve yeşil siyasetin güç kaybı.

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerden seçmenler, önümüzdeki beş yıl boyunca birliğin yasama organında görev alacak üyeleri seçecek. 6-9 Haziran tarihlerinde yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde 720 vekil belirlenecek.

‘Brexit’ olarak adlandırılan İngiltere’nin Birlik’ten ayrılmasından sonra yapılacak ilk seçimler tarihi önem taşıyor. Anketler, merkez ve aşırı sağın yükseleceğini öngörürken; parlamentodaki yedi siyasi grubun sandalye dağılımı değişecek.

Anketler ne söylüyor?

Ipsos'un Euronews için yaptığı ve Mart ayında yayınlanan özel ankete göre, bağımsızlar Avrupa Parlamentosu aritmetiğini etkileyebilir. Ankete göre, 68 sandalye kazanabilecek bağımsızların mevcut siyasi gruplardan birini desteklemesi ya da o gruba geçmesi sandalye dengesini belirleyebilir.

Avrupa Parlamentosu, yedi siyasi parti grubu ve bağımsız üyelerden oluşuyor. Parlamentoda çoğunluk son beş yıldır merkez sağ Avrupa Halk Partisi’nde. Merkez sağı, merkez soldaki Sosyalistler ile liberal ‘Renew Europe’ grupları takip ediyor.

Parlamentoda etkili olan diğer gruplar sandalye sayılarına göre sırayla şöyle: Yeşiller, aşırı sağ blok Avrupa Muhafazakarları ve Reformistleri (ECR), aşırı sağcı ‘Kimlik ve Demokrasi’ (ID) ve Sol Grup. 61 parlamenter ise hiçbir gruba bağlı değil. Bağımsızların sayısı, ID ve Sol Grup üyesi temsilcilerin sayısından daha fazla.

Seçimleri yakından takip eden siyasi medya kuruluşu POLITICO’nun en güncel anketine göre sandalye sayısında en sert düşüşü Yeşiller’in yaşaması bekleniyor. Şu anda Parlamento’nun en çok sandalyeye sahip dördüncü grubu olan Yeşiller’in iki puan gerilemesi olası. Aynı ankete göre merkez sağ liderliğini korurken, parlamentoda bağımsız yeni bir grup da oluşabilir.

Euronews ise Yeşiller’in olası sandalye kaybını şöyle yorumluyor: “Avrupalı seçmenler, “yeşil geçişin” maliyetini daha net gördükçe bu sefer Yeşillerin Avrupa Parlamentosu’nda sandalye kaybetmesine kesin gözüyle bakılıyor.”

AB üyeleri İtalya, Finlandiya, Slovakya, Macaristan, Hırvatistan ve Çek Cumhuriyeti’nde hükümette aşırı sağcı partiler var. Birlik genelinde hükümet ortağı olan ya da hükümeti dışarıdan destekleyen aşırı sağın güçlenmesinin, AP seçimlerine de yansıması bekleniyor. Aşırı sağ, mülteci ve göçmen karşıtlığının yanı sıra, AB’nin iklim siyasetine eleştirel tutumuyla öne çıkıyor.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin başını çektiği ‘Avrupa Muhafazakarları ve Reformistleri’ ile Fransa’daki aşırı sağcı lider Marine Le Pen’in öncülüğünde ‘Kimlik ve Demokrasi’, yeni dönemin aşırı sağ odaklarını oluşturacak. ‘Avrupa Muhafazakarları ve Reformistleri’, POLITICO anketinde dördüncü sırada gözüküyor.

Seçmenlerin gündemi ne?

AB genelindeki kamuoyu araştırmaları ile veri toplayan Eurobarometer’in seçimlerle ilgili araştırmasına göre, seçime olan ilgi, ne zaman yapılacağına dair farkındalık ve oy kullanma olasılığı, en son ölçüldükleri 2023 sonbaharındaki anketten bu yana arttı. Avrupa vatandaşlarının yüzde 33’ü yoksulluk ve toplumsal dışlanma ile mücadelenin parlamento seçimlerinde ana konu olmasını istiyor. Bunu yüzde 32 ile halk sağlığı, yüzde 31 ile ise AB savunması ve güvenliği takip ediyor. Güvenliğe olan önemin artması, Rusya-Ukrayna savaşına bağlanıyor.

AB vatandaşları, AB’nin geleceğine ve dünyadaki yerine dair, savunma ve güvenliği öncelik olarak görüyor. Enerji ve gıda güvenliği ile tarım da AB vatandaşlarının önceliği arasında.

Yeni dönemde Avrupa Parlamentosu’nun öncelik vermesi gereken değerlerin ne olması gerektiğine Avrupa vatandaşlarının yanıtı en yüksek oranda barış. Barışı, sırasıyla demokrasi, AB ve dünya genelinde insan haklarının korunması, ifade ve düşünce özgürlüğü ile hukukun üstünlüğü takip ediyor.

Avrupa Parlamentosu’nun yapısı ve görevleri

Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği’nin doğrudan seçimle belirlenen tek organı. Birlik üyesi ülkelerden seçmenlerin oylarıyla belirlenen milletvekilleri beş yıl süreyle çalışıyor. Parlamento, Birlik’in yasama organı görevini üstleniyor. AB vatandaşlarının gündelik hayatını yakından ilgilendiren yasaları öneriyor, tartışıyor ve onaylıyor. Parlamento, AB üyesi ülkelerin hükümetlerini içeren AB Konseyi ve yasaları öneren Avrupa Komisyonu ile yasa koyucu olarak çalışıyor. AP, diğer AB kurumlarının faaliyetlerini de izliyor. Parlamento’nun bir diğer görevi ise AB dışındaki ülkelerle ticaret ve ikili anlaşmaları onaylamak.

Avrupa Parlamentosu’nda üye devletlerin toplam 705 temsilcisi yer alıyor. İngiltere’nin Birlik’ten ayrılmasından sonra temsilcileri diğer ülkelere dağıtılmıştı. Bu yıl yapılacak seçimlerde ise 720 milletvekili seçilecek. Parlamento temsilcileri, üye devletlerin seçmen sayılarına orantılı bir şekilde belirleniyor. Ancak, nüfus ve seçmen sayısı çok az olan ülkelerin neredeyse hiç milletvekili çıkaramamasının önüne geçmek ve seçmen sayısı diğer ülkelerden çok daha fazla ülkelerin parlamentoya hakim olmasını engellemek için alt ve üst sınırlar mevcut. AB üyesi bir ülke AP’ye en az altı en çok 96 parlamenter yollayabiliyor.

Parlamenterler bir kez seçildikten sonra artık ülkelerine göre değil; bağlı bulundukları siyasi partilere göre gruplara ayrılıyor. AP’de şu anda 7 siyasi grubun temsilcileri yer alıyor. Seçimlerin ardından yeni siyasi gruplar oluşabilir, siyasi grupların sandalye dağılımları değişebilir. Parlamentodaki siyasi gruplar, farklı ülke ve siyasi partilerden ortak bir amaç için bir araya gelen isimlerden oluşuyor. (ANKA)

Dünya Haberleri