İstanbul’da avukat Servet Bakırtaş’ın silahlı saldırı sonucu öldürülmesini barolar protesto ediyor. Avukatlar bugün ve yarın duruşmalara girmiyor. Pek çok ilde yapılan protestolarda avukatlar tepkilerini dile getirdi.
İstanbul Barosu'nun çağrısıyla Bakırköy Adliyesi önünde toplanan avukatlar, Servet Bakırtaş'ın fotoğrafını cübbelerine taktı ve cinayeti alkışlarla protesto etti.
Anmaya Servet Bakırtaş'ın kızı, çalışma arkadaşları, çok sayıda avukatın yanı sıra Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, Sezgin Tanrıkulu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Filiz Kerestecioğlu katıldı.
+Gerçek'te yer alan habere göre, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, "Mesleğin 'ölümü göze alarak' sürdürülmesi, o toplum için bir utançtır" dedi.
'MESLEK GRUPLARINI ÖTEKİLEŞTİREN SÖYLEM, CEZASIZLIK, EKONOMİK KAOS'
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan da, "Dün bir meslektaşımızı işini yaptığı için katlettiler sekreteriyle birlikte. Konya'da bir doktoru işini yaptığı için katlettiler sekreteriyle birlikte. Bunları bireysel, münferit olaylar olarak göremeyiz. Bu cinayetlerin arkasında yatan ise bugüne kadar bu meslek gruplarını ötekileştiren söylem, cezasızlık politikası, bu meslek gruplarının gittikçe bir ekonomik kaosun içine sokularak itibarsızlaştırılmaya çalışılması çabasını açıkça görüyoruz" diye konuştu.
‘TARAF KONUMUNA SÜRÜKLEMEK İLKELLİKTİR’
Ankara Adliyesi önündeki eylemde ise Ankara Barosu Başkanı Mehmet Eren Turan, “Avukatın rolünü ve yaptığı işi kavramaktan uzak bir zihin yapısının, giderek onu taraf konumuna sürüklemesi, kelimenin tam anlamıyla bir ilkelliktir. Bir mesleğin “ölümü göze alarak” sürdürülmesi, sürdürenler için ne denli onur vesilesi olsa da o toplumun bir kesimi için utançtır” dedi.
Bildiriler yazmak ve yas tutmaktan bıktıklarını söyleyen Turan, “Sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapislere mahkumiyetleri acımızı hafifletmiyor artık. Her bir avukat ölümünün bir ‘toplumsal ders’ olmasını bekleyip, bu zavallı yaratıklara bir şeyler anlatmasını beklerken çoğalan ölümler, bizden bir parça daha koparmaya devam ediyor. Oysa biz adaletin tecellisi için yapıyoruz bu mesleği… Savunma olmazsa, ‘olmaz yargılama’ diyoruz. Öylesine kutsiyet yüklüyoruz ki mesleğimize, şimdi bir özel müdafi olmazsa, bu katil zanlısını da ‘bir avukat’ savunacak. Biliyoruz ki, başımız sağ olmayacak bizim” diye konuştu.
Diyarbakır Barosuna bağlı avukatlar da adliye önünde basın açıklaması yaparak saldırıyı kınadı. “Biliyoruz ki, başımız sağ olmayacak” diyen Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren şöyle devam etti:
“Avukatın rolünü ve yaptığı işi kavramaktan uzak bir zihin yapısının, giderek onu taraf konumuna sürüklemesi, kelimenin tam anlamıyla bir ilkelliktir. Bir mesleğin ‘ölümü göze alarak’ sürdürülmesi, sürdürenler için ne denli onur vesilesi olsa da, o toplumun bir kesimi için utançtır. Sözün bittiği yerdeyiz.”