DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İspanya’nın El Pais gazetesine konuştu. Dünya Ekonomik Forumu’nda katılmak için gittiği Davos Zirvesi’nde gazeteci Andrea Rizzi’nin sorularını yanıtlayan Babacan, 2023 seçimlerine dair şu değerlendirmeyi yaptı:
“Demokrasimiz hasta ama yaşıyor. 14 Mayıs’ta seçimler olacak. Bizim partimizin de içinde olduğu muhalif partiler seçime hazırlanıyor. Muhalefet için, STK’lar için, özgür basın için koşullar hiç kolay değil. Buna rağmen hazırlanıyoruz ve onlara (muhalefete, STK’lara, özgür basına) yaklaşıyoruz. Bu seçimler Türkiye için ve Avrupa’da ve ötesinde demokrasiyi korumak isteyen herkes için önemli. Türkiye güçlü bir ülke, güçlü bir demokrasi geleneği var. Açık bir toplumumuz var. Gençliğimiz dünyanın farkında, Türkiye’nin bir demokrasi ve güçlü bir ekonomi olmasını istiyor. Bu başkanlık ve meclis seçimlerinin bir değişim anı olacağını umut ediyoruz.”
“Seçim sistemi kâfi derecede güvenli”
Babacan, seçim güvenliği konusunda ise şunları söyledi:
“Türkiye’deki seçim sistemi, genel olarak, kâfi derecede güvenli. Sonuçları etkileme yolları çok sınırlı. Bu yüzden de kıl payı değil bariz bir zafer kazanmayı amaçlıyoruz. Açık bir zafer olursa herhangi bir sorun olmayacağını umut ediyorum.”
Babacan, “Ben ve arkadaşlarım demokrasi için mücadele veren vatanseverleriz. Türkiye’de demokrasinin bir kez daha galip gelmesi için ne gerekiyorsa yapacağız” ifadelerini kullandı.
“Cumhurbaşkanının yetkilerini destek veren partilerle istişare halinde kullanmasını istiyoruz”
Altılı masanın çalışmaları konusunda “önceliklerimiz ve açık bir takvimimiz var” diyen Babacan, çalışma takvimini şöyle anlattı:
“İlki, parlamenter sisteme dönüş konusunda bir anayasa reformu paketi sunmaktı. Bunu kasım ayında, koalisyon içinde yüzde 100 bir konsensüsle sunduk. Şimdi ikinci aşamadayız. Bu aşamada iki husus üstüne çalışıyoruz. Ortak bir hükümet programı ve ülkeyi nasıl yöneteceğimize dair bir çerçeve. Bunlardan ilki ekonomi, eğitim, sağlık politikaları, dış politika vs ne şekilde oturtacağımıza ilişkin. İkincisi ise hükümet biçimine ilişkin. Anayasa bütün yetkileri cumhurbaşkanına veriyor ama biz, cumhurbaşkanımızın bu yetkileri destek veren partilerle istişare halinde kullanmasını istiyoruz. Bu çerçeveyi ayrıntılarıyla saptamak istiyoruz ki seçimlerden sonra herhangi bir kafa karışıklığı olmasın. Üçüncü aşama ise ortak cumhurbaşkanı adayını ve bazı seçim bölgeleri için ortak adayları belirlemek.”
Babacan, Anayasa Mahkemesi’nin HDP’nin hesaplarına bloke koyma kararına ilişkin bir soruyu ise “Kararı Anayasa Mahkemesi verdi. Mahkeme başkanı kararın aleyhine oy verdi. Başka ne diyebilirim ki?” diye yanıtladı. (Kısa Dalga)