MHP Genel Başkanı'nın Grup toplantısından konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Mermiyi veren, hedefi gösteren güçler: Tetiği çeken PKK'lı teröristtir ancak mermiyi veren, hedefi gösteren güçler de terörü ve terörizmi himaye eden alçaklardır. Milli birlik ve kardeşliğimizi yaralamak için menfur bir operasyon devrededir. Bu operasyonda CHP'nin demlenmesi amaçlanmıştır. Ne zaman Türkiye başını kaldırsa, bir adım öne çıksa, çok geçmeden farklı kaynaklardan olsa da aynı gayeye hizmet eden musibetlerle karşılaşıyoruz. Ne zaman küresel zeminde zulme karşı dursak yumuşak karnımızdan darbe yiyoruz. Her yerden üstümüze geliyorlar. Gözümüzün içine baka baka ihanetin fermanını okuyorlar. Göstere göstere terörizme güzelleme yapıyorlar. Dişimizi sıkıyoruz ve sabır diyoruz. Ne var ki estirilen tahrik kampanyası sağ duyulu duruşumuzu gittikçe sarsıyor. Hınıslı Said isimli bir haine yapılan övgülerden tutun da bölücü mesajlara, terör diline kadar görülmedik şey kalmamıştır.
Hazine yardımı ve maaş alması rezalettir: TBMM, teröristlerin, bölücülerin, aklanma, paklanma, sığınma ve meydan okuma yeri değildir. Aksine, hizmet eden kim varsa hasmımızdır, vatan hainidir. MHP'nin açık çağrısı şudur; teröristlere hangi milletvekili hoşgörüyle yaklaşıyorsa suçludur. Biz TBMM'de terörist istemiyoruz. Düşman istemiyoruz. Katil istemiyoruz. Canilerin sırtını sıvazlayan namertleri asla istemiyoruz. PKK'nın yerine gözetleme kulesi görevi gören, İstiklal Marşı söyleyemeyen, sözde Kürdistan havariliğinden vazgeçemeyen, devletin bölünmez bütünlüğüne düşman kesilen sözde partilerin TBMM'de bulunması, Hazine yardımı ve maaş alması rezalettir, cinayettir, milletimize karşı en aşağılayıcı muameledir.
DEM vekillerinin maaşları kesilsin: Gelişmeler karşısında ilk önerim, 57 DEM milletvekilinin maaşının ve bu terör yuvasına ödenecek Hazine yardımının derhal kesilerek terörle mücadeleye ve şehit ailelerine aktarılmasıdır. İkinci önerim, teröre yardım ve yataklık yapan sözde milletvekillerin görüşülmeyi bekleyen dokunulmazlık dosyalarının karara bağlanarak bu haşaratların acilen mahkemeye çıkarılmasıdır. Üçüncü önerim, AYM statüsünün radikal şekilde ele alınarak yeniden yapılandırılması ya da bu mahkemenin kapatılmasıdır. Dördüncü önerim de TBMM'de kürsü dokunulmazlığı sınırlarının yeniden çizilmesidir. AYM'nin malum başkanı ve üyeleri şehit haberleri karşısında acaba ne hissetmişlerdir? Nasır tutmuş vicdanları biraz olsun sızlamış mıdır?
Bay Zühtü, senin ipin kimin elinde?: AYM'nin önünde görüşülmeyi bekleyen 129 bin 140 bireysel başvuru dosyası varken mahkum Can Atalay dosyasını acilen inceleyip hak ihlali verilmesinin izahını kara cübbeli işbirlikçiler nasıl yapacaktır? Aynı özen ve dikkat neden ve niçin HDP ve devamı partilerin kapatılmasında gösterilmemektedir? AYM'nin başkan ve üyeleri, kulak veriniz, bana şehitlerimizin omzunda vatan toprakları emanet edildi, onların katilleri aramızda dolaşıyor. Uzaktan kumandalı yargı da yargıç da olmaz diyen Bay Zühtü, senin ipin kimin elindedir? (Kısa Dalga)