Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su'yu makamında ziyaretinin ardından gündeme dair açıklamalarda bulundu.
YSK'nın reddettiği, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üçüncü kez adaylığı tartışmalarına değinen Bozdağ, Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adayı olmasının anayasal bir hak olduğunu savundu.
Bakan Bozdağ, şöyle konuştu:
"YSK kararı yasalara uygun, doğru bir karardır"
"Bunun önünde herhangi bir anayasal ya da kanuni engel bulunmamaktadır. Bunun aksini iddia edenler, iddialarını Yüksek Seçim Kurulu'na sundular ve YSK da nihayetinde Sayın Cumhurbaşkanımızın adaylığının anayasal olduğunu ve adaylığına engel herhangi bir durum bulunmadığını çok açık, net bir şekilde ifade etti ve adaylığını kesinleştirdi. YSK'nın kararı Anayasa ve yasalarımıza uygun, doğru bir karardır. Anayasa'mızın 79'uncu maddesine göre YSK'nın verdiği kararlar kesin kararlardır.
"YSK kararı Anayasa Mahkemesi'ne götürülemez"
"Bu kararlara karşı Anayasa Mahkemesi dahil, başka bir merciye başvurulamaz. Bu başvuru yasağı, bireysel başvuruyu da kapsamaktadır. Herhangi bir şekil ve surette Yüksek Seçim Kurulu kararları ne Anayasa Mahkemesi'ne ne de diğer yargı mercilerinden herhangi birine taşınabilir. Geçmişte bunu deneyenler olmuş ve Anayasa Mahkemesi, çok net bir şekilde yetkisizlik nedeniyle bu başvuruları reddetmiştir. İşin doğrusu Anayasa'daki bu açık, yoruma imkan vermeyen hükümlere Anayasa Mahkememizin daha önce verdiği bu konudaki açık, net ve tartışmasız kararını bile bile, reddedileceğini bile bile bu konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşımak beyhude bir gayrettir. Bir kez daha söylüyorum; Cumhurbaşkanı seçiminde, seçimi kazanmayı Cumhurbaşkanımızın adaylık hakkını gasp etmeye bağlayanlar artık bundan vazgeçmelidir.
"Cumhurbaşkanımızın adaylığına da seçilmesine de engel olamayacaklar"
"Artık bu iş bitti, bundan sonra meydanlarda halkın gönlüne girmek için demokratik bir rekabeti birlikte yapalım ve milletimiz kimi istiyorsa onu Cumhurbaşkanı seçecektir. Mahkeme yoluyla ya da başka yol ve yöntemlerle Cumhurbaşkanımızın adaylığına da seçilmesine de Allah'ın izniyle engel olamayacaklardır."
Seccade açıklaması: Büyük saygısızlık
Bakan Bozdağ, CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ayakkabıyla bir seccadenin üzerinde durduğu ve bu yanlışlık nedeniyle özür dilediği fotoğraf ile ilgili olarak da "Ülkenin Cumhurbaşkanlığı gibi en yüksek makamına aday olmak suretiyle talip olanların bu ülkenin milli, manevi, kültürel ve medeniyet değerlerini, dini değerlerini çok iyi bilmesi icap eder. Onlara saygı duyması icap eder. Türk milletinin yüzde 99'u Müslümandır. Ramazan ayındayız ve Müslümanların büyük bir kısmı da Ramazan ibadetini yerine getirmektedir. Böylesi bir ayda Müslümanların namaz kılarken abdestli olarak üzerine tertemiz bir şekilde kıyama durdukları, rükuya gittikleri, secde ettikleri ve kendisi de bizzat temiz olması gereken seccadeye ayakkabıları ile basarak kirletmek Sayın Kılıçdaroğlu'na ve yanındakilere yakışmamıştır. Bu büyük bir saygısızlıktır. Bu saygısızlığı gaflet ya da gaf diye geçiştirmek de mümkün değildir. Elbette seccade sonuçta halı, kilim veya kumaştan yapılmaktadır. Ama onların hepsinden farkı sadece ve özel olarak namaz ibadetini yerine getirmek maksadıyla yapılı olması ve tek kişilik bir adeta bir namazgah olmasıdır. Temiz olması gerekir. Çünkü namaz ibadetinin şartlarından birisi temizliktir. O yüzden de ayakkabıyla kimse ona basamaz. Orayı kirletemez. Namaz müminin miracıdır. Müminin namaz kılarak adeta miraçsal olduğu bir nokta olan seccadenin üzerine ayakkabılarıyla basması bizim toplumuzun medeniyet değerlerine, dinimizin, daha doğrusu Müslümanların kullandığı bazı sembollere büyük bir saygısızlık olduğunu ifade etmek isterim" dedi.
"İstismar yapan oruç tutmadığı halde iftira gidenlerdir"
"Ama tabii Sayın Kılıçdaroğlu'nun yaklaşımına baktığımızda işin doğrusu zihniyet olarak bizim için fazla yadırgatıcı olmadı" diyen Bozdağ'ın oruç tutmayan ve namaz kılmayanlarla ilgili ifadeleri dikkat çekti. Bozdağ, oruç tutmayıp iftara gidenleri "istismarcılıkla" suçladı.
Bakan Bozdağ, şöyle konuştu:
"Sayın Kılıçdaroğlu'nun kınadığımı ifade etmek isterim. Bu tür eleştirileri yaptığımızda 'Siyasi istismar yapıyor' diyorlar. Biz niye istismar yapıyoruz. Gördüğümüz fotoğrafı, yapılan saygısızlığı, yapılan bunca değerleri aşağılamayı kınıyoruz. Reddediyoruz. Biz doğru olanı yapıyoruz. Burada istismarı yapan, oruç tutmadığı halde iftara gidenlerdir. Burada istismarı yapan, cuma kılmadığı halde seçim vakti cuma namazını cami cami gezenlerdir. Öyle şey mi olur? Herkes kimin ne yaptığını da biliyor. Bu büyük saygısızlığı kınadığımı ifade etmek isterim. Aziz milletimizin de bu hadiseyi enine boyuna değerlendirdiğine, vicdan terazisine tarttığına yürekten eminim. Özür videosu çekmiş. Bu da tabi ayrı bir inceliktir. Yanlışını anladığını gösteriyor."
"Akşener'i özür dilemeye davet ediyorum"
İYİ Parti binasının kurşunlanmasıyla ilgili de konuşan Bakan Bozdağ, şunları söyledi:
"Saldırıyı dün kınadık. Hem Cumhuriyet Savcılığımız resen soruşturma başlattı hem İçişleri Bakanlığımız, kolluk kuvvetlerimiz yaptıkları araştırmada kısa süre içerisinde şüpheli faile ulaştılar. Yakaladılar. Adli süreç devam ediyor. Bu olayla ilgili dün yaşananlar fevkalade üzücü. Çünkü bir partinin il başkanlığının kurşunlandığı ortaya çıkıyor ama kurşunlayanın kimliği, sebebi ne? Bütün bunlara dair hiçbir bilgi yok. Sıcağı sıcağına hemen Sayın Akşener ve diğer liderler apar topar açıklamalar yaptılar. Adeta olayı yapanı, yaptıranı biliyorlarmış gibi, olayla ilgili kendilerince kabulleri var ve bu kabuller üzerinden hem Sayın Cumhurbaşkanımızı hem de partimizi ima eden, hedef gösteren alelacele açıklamalar yaptılar. Kabul edilebilir şeyler değil. Ülkenin yönetimine sahip siyasi partilerin genel başkanları böyle olaylar olduğu zaman önce maddi hakikat nedir, durum nedir? Oturur bunları değerlendirir ve ona göre hareket eder. Sosyal medyada atılan iftiralara, uydurulan yalanlara ya da başka delile dayanmadan zanna dayalı değerlendirmelere göre hareket etmek, siyasi partilerin genel başkanlarına yakışmaz, yakışmamıştır dün Sayın Cumhurbaşkanımızı ve partimizi hedef alan imalarda bulunan Sayın Akşener ve diğer liderler ortaya çıkan maddi hakikat karşısında emimin utanmışlardır. Söylediklerinden dolayı eminim pişman olmuşladır. Onun için Sayın Akşener'i Sayın Cumhurbaşkanımızdan özür dilemeye davet ediyorum." (DHA)