Bakan Çavuşoğlu'ndan ekonomi yorumu: Geçen ABD’deydik, akaryakıta bir günde 18 cent zam geldi

Dünyada 50 yıldır görülmemiş bir enflasyon olduğunu söyleyen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu "Geçen ABD’deydik. Gittiğim gün akaryakıta pompada 18 cent bir günde zam geldi" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Eskişehir’deki ziyaretleri çerçevesinde ESOGÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde katıldığı Girişimci ve İnsani Türk Dış Politikası programının ardından, AKP Eskişehir Genişletilmiş Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı.

Burada partililere hitap eden Bakan Çavuşoğlu, dünyadaki ekonomik durum ve Irak’ın kuzeyinde devam eden operasyonlara yönelik değerlendirmede bulundu.

Çavuşoğlu'nun konuşması şöyle:

İSVEÇ VE FİNLANDİYA’NIN NATO ÜYELİĞİ

"Herkesin bugün küresel sistemde uluslararası sistemde yapabileceği kolay bir şey değil çünkü çok baskı var. Ülkeler, milletler üzerinde çok baskı var. Azınlıklar üzerinde çok baskı var. Diğer taraftan İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri konusunda da teröre destek veren, ülkemize kısıtlama uygulayan ülkelerle müttefiklik yapılamayacağını söylüyoruz. Herhangi gizli bir gündemimiz yok. Biz NATO'nun genişlemesini destekleyen bir ülkeyiz. Ama bize saldıran terör örgütüne destek veren ülkeden müttefik olursa, siz müttefik olacaksanız biz sizin kaygılarınızı anlıyoruz. Sizin de müttefiklerin kaygılarını anlamanız lazım. Anlamak yetmez, gidermek lazım.

Türkiye'ye karşı savunma sanayii ürünlerinde kısıtlama getireceksiniz. Kısıtlamanın gerekçesi ne? PKK ve YPG’ye yönelik operasyonlarımız. Yani terörle mücadelemiz. Yani bir kısıtlama, ürün satmama kararı kime karşı alınır? Düşmana karşı değil mi? İlişkilerinizin hiç olmasını istemediğiniz ülkelere karşı olur. Var işte dünyada herkesin ilişkilerini yani aşağı yukarı minimumda tuttuğu ülkelerde var sistemin içinde. Ama siz Türkiye gibi Avrupa'ya çok önemli katkı sağlayan bir ülkeye kısıtlama getiriyorsunuz. Açıkça bunu söylüyoruz. Bu kaygılarımızın giderilmesi gerektiğini ve bu ülkelerin de bu yönde somut adımlar atması gerektiğini söyledik. Kendilerine belgeyle de verdik.

Şimdi ilkesel tavır sergilemek çok önemli. Zor da olsa sergilemek çok önemli. Bir taraftan sistemi eleştiriyoruz, bir taraftan etrafımızda çatışmalar var. Yani barış için sen ne yapıyorsun? Sorunların çözümü için ne kadar katkı sağlıyorsunuz? Biz işte Türkiye olarak için diplomasi yürütüyoruz. İşte Rusya ve Ukrayna'yı aynı masada bizden başka bir araya getirebilen bir ülke oldu mu? Bu hem ilkeli dış politikanın yansımasıdır. Hem de barış için samimi çaba sarf etmedir. İşte Montrö'nün uygulanmasından tutun da şu savaşın başladığı günden bu yana izlediğiniz objektiftir ve dengeli dış politika tüm taraflı tarafsız tüm halkımız tarafından da desteklenen bir dış politikadır. Halkın desteği olmazsa bunu sürdürmek mümkün değil. Bir taraftan çünkü dışarıdan da yok yaptırımlara katılacak mısınız? Yok şunu şöyle yapacak mısınız diye soranlar veya işte örtülü bir şekilde yapsanız iyi olur diyenler oluyor. Ama önemli olan kendi halkımızın uyguladığınız dış politikaya veya herhangi bir politikaya olan desteğidir.

UKRAYNA'DAKİ BUĞDAY KORİDORU

İşte Ukrayna'daki savaştan dolayı gıda güvenliği konusunu ön planda olduğunu söyledim. Şimdi bir taraftan tekrar tarafları masaya getirmeye çalışıyoruz, barış için çalışıyoruz. Diğer taraftan da Ukrayna'daki buğdayın bir koridor, güvenli bir koridor açarak gemiler için mayınların temizlenmesiyle güvenli bir koridor açarak o gemilerin Ukrayna'daki buğday ve pahalı tüm dünyaya taşıması ihtiyaç duyan ülkelere ihraç edilmesiyle ilgili çalışıyoruz. Birleşmiş Milletler Türkiye, Rusya ve Ukraynalılar. Şimdi ülkeler arıyor bizi sürekli ‘bizi de dahil edin bu sisteme’ diye. Biz tabii herkesin katkısına açığız. Bu konularda rekabet olmaz iş birliği yapmak lazım diyoruz. Ama burada kilit ülke, kilit bir ülke olarak herkes Türkiye'yi görüyor. Çünkü başından beri bu yönde her iki tarafın da güvenini kazanan, sadece savaş döneminde değil önce izlediğimiz hep denge politikası sayesinde güvenlerini kazanan bir ülkeyiz. Sonuçta inşallah bir İstanbul'da merkez de kuracağız bununla ilgili. Teknik düzeyde önümüzdeki günlerde toplantıda yapacağız.

Rusya'nın şartları var, Rusya'nın tahıl ve ihraç ettiği gübre, yaptırım listesinde yok ama onları taşıyacak gemilere yönelik yaptırımlar var. Sigorta yaptıramıyorlar, gittiği limanlardan hizmet alamıyorlar. Tüm bunlar müzakerelerin detayları. Güvenlik koridoru açıldığı zaman bu gemilerin ne taşıyacağı da önemli, Rusya'nın Odesa limanlarını Rus savaş gemilerinin girmemesi gibi bunların denetlenmesi gibi birçok teknik detaylar var. Cumhurbaşkanımız pazartesi günü hem Putin hem de Zelenski ile bu konuları ele aldı. 8 Haziran'da Rus Dışişleri Bakanı Lavrov geliyor. Lavrov ile beraber askeri bir heyetle gelecek. Ve ikili görüşmelerimizin dışında, ayrıca bu oluşacak koridor güvenliği ve Rus ile Ukrayna ürünlerinin ihracatı konusunda birlikte bir çalışma yapacağız."

Bugün güçlenen Türkiye Cumhuriyeti'nden ve Türk milletinden beklentiler büyük. Bu beklentileri bizim karşılamak için samimi çaba sarf etmemiz lazım. Biz her şeyi çözeriz iddiasında değiliz. Veya herkesin istediğini biz karşılarız iddiasında da değiliz. Ama herkesten daha fazla karşıladığımız ve çözüme katkı sağladığımız bir dönemdeyiz. Dünyayla dış politikada daha da güçlü olacağız. Bayrağımız daha çok dalgalanacak. 253 temsilciliğimiz 1-2 ay içerisinde 255'e çıkacak. Daha da artıracağız.

"DÜNYADA 50 YILDA GÖRÜŞMEMİŞ ENFLASYON VAR"

Bugün dünyada büyük bir enflasyon var. 50 yılda görülmemiş enflasyon. Geçen ABD’deydik. Gittiğim gün akaryakıta pompada 18 cent bir günde zam geldi. Amerikalılar Amerika'daki zam nasıl anlatıyor biliyor musunuz? Bir müzayede açık artırmada fiyatlar sürekli artıran var mı? İşte 5, 10, 15, 20 falan. Artık böyle espriye dökmüşler artış fiyatını. Yani biz ondan mutlu olduğumuz için değil ama tüm dünyada hiç görülmemiş, 50 yıldır görülmemiş, 40 yıldır görülmemiş bir fiyat artışları var. İşte bu krizin başlangıçta, krizde, savaşta önceliğimiz insani boyutuydu, şimdi ekonomik boyutu. Bununla herkesin yüz yüze gelmesi lazım. Şimdi bunları bahane ederek kendi içimizde de ekonomik sorunlarımızı çözmek için bahane edelim, ‘bunlar var ne yapalım’ deme lüksümüz de yok. Öyle de yapmıyoruz zaten. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde her gün bu fiyat artışlarını nasıl durdurabiliriz? Vatandaşlarımızı bu fiyat artışı karşısında nasıl ezdirmeyiz? Çiftçimizden değişik sektörlere kadar üretimi artırmak için neler yapabiliriz? Bunları konuşuyoruz ve bunun faydalarını da görüyoruz.

"KRİZLERİ FIRSATA ÇEVİRMENİN ÇABASI İÇERİSİNDEYİZ"

Bunun için alt yapımızı güçlendirmemiz lazım. Çünkü Rusya üzerinden artık Çin de Avrupa’ya mal gönderemiyor, önümüzdeki günlerde Bakü'de Azerbaycan, Kazakistan ve Türkiye üçlü dışişleri ve ulaştırma bakanlığı toplantısını gerçekleştireceğiz. Kazakistan’daki ürünler de Avrupa’ya Rusya üzerinden gidemeyecek? Nereden gidecek? Tek alternatif var. Bizim üzerimizden. Lojistik merkezi olabilmek için bu alt yapımızı da güçlendirmeye devam etmemiz lazım. Krizlerin geçmesini beklersek çok geç kalmış oluruz. Krizleri fırsata çevirmenin çabası içerisindeyiz." (DHA)

Politika Haberleri