Batman'a gelen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, organize sanayi bölgesinde bir firmaya ait Ar- Ge merkezinin açılış programına katıldı.
Açılışta konuşan Bakan Şimşek, sermayeye yönelik desteklerini anlattı.
Ar-Ge merkezlerine çok ciddi teşvikler verdiklerini söyleyen Şimşek, "Burada 100 lira yatırım yapana, abartmıyorum 6'ncı bölge olması hasebiyle 118 liralık destek veriyoruz. Kurumlar vergisinden gelirler vergisine kadar, faiz teşvikinden KDV muafiyetine kadar bütün 6'ncı bölgedeki illerimize 12 yıla varan teşvikler veriyoruz" dedi.
Maliye politikasında deprem etkisi
Yeni dönemde en büyük önceliklerinin makro finansal istikrarın pekiştirilmesi olduğunu kaydeden Bakan Şimşek, şöyle devam etti:
"Bunun için, bildiğiniz gibi para politikasında rasyonelleşmeye gidiyoruz. Maliye politikasında deprem etkisi ki bir kerelik etkidir, onun dışında kalan alanda yine Türkiye'nin bütçeden gelirini Maastricht kriterleri ölçüsünde şekillendiriyoruz. Dolayısıyla bir yandan mali disiplini tesis ediyoruz, bir taraftan para politikasında enflasyonu tek haneye düşürecek bir çaba içerisine girmiş bulunmaktayız. Bunları destekleyecek bir de yapısal reform gündemimiz var. Eylülün başında orta vadeli programı açıklayacağız. Orta vadeli programda biz yapısal reformlar noktasında da yol haritamızı paylaşacağız. Dolayısıyla orta vadeli program hem özel sektör için, hem kamu için önemli bir rehber, yol haritası fonksiyonunu ifa edecek. Enflasyon patikasını Merkez Bankası paylaştı. 2024 ve sonrasında gerek para politikasını, gerek maliye politikasını, gerekse gelirler politikasını biz bu çerçevede şekillendireceğiz."
Bakan Şimşek, enflasyonu tekrar tek hanelere düşürmek için bütün politika araçlarını kullanacaklarını söyledi. Şimşek, şöyle konuştu:
"Fiyat istikrarı sağlandığında, ülkemizin çok daha hızlı büyüyeceğini geçmişte gösterdik. 2022'ye kadar, yani 1923 ve 2002 arası ortalama büyümeye oranla son 20 yıldaki ortalama büyüme oranını karşılaştırdığınız zaman, 1 puan daha yukarıdayız. Çünkü uzun bir süre enflasyonu tek hanede tutabildik. O, büyüme performansımızı arttırdı. 1 puan diye geçiştirip durmayın, 100 yıllık bir perspektifle baktınız zaman, Türkiye ekonomisi ölçeğinde 1 puan, 1 trilyon dolara denk geliyor. Dolayısıyla ekonomimizi eğer biz fiyat istikrarını sağlayabilirsek ki bu konuda kararlıyız ve büyümemizi yukarıya çekebiliriz. Bu Türkiye'nin gelişmiş ülkelerle arayı daha hızlı kapatmasını sağlayacak.
"En büyük önceliğimiz ihracat"
"Bizim en büyük önceliğimiz, ihracat. İhracatı önceliklendirdiğimizi nereden anlayacaksınız, ihracat reeskont kredilerini biz şimdi günlük 5 katına çıkartma kararı aldık yaklaşık olarak. Yani günlük 350 milyon liralık, o civarda bir kaynak tahsis edilmişti, şimdi biz onu günlük 1,5 milyara çıkartma kararı aldık. Dolayısıyla ihracatçının finansmana erişim sorununu önemli ölçüde çözeceğiz.
"Körfeze yaptığımız ziyaretlerde biz özellikle ihracatın finansmanını ön planda tuttuk. Ve inanıyorum ki, körfez merkezli finans kuruluşlarından da ihracatın finansmanına yönelik çok önemli imkanlar Türkiye'ye tahsis edilecek.
"Tabi ihracat yapmak için üretim yapmak lazım. Üretim için de yatırım lazım. Dolayısıyla bizim esas önceliğimiz yatırım. Teşviki oraya vereceğiz, kredi imkanlarını, sınırlı imkanları biz yatırımlara yönlendireceğiz. Üretim için istihdam lazım. Bu döngü, Türkiye'yi müreffeh yapacaktır.
"İç talebi yeniden dengelememiz gerekiyor"
"Dolayısıyla önümüzdeki dönemde iç talebi yeniden dengelememiz gerekiyor. Sadece krediyle, sadece iç taleple büyüyen bir ekonomi, sürdürülebilir yüksek büyümeyi yakalayamaz. Sürdürülebilir yüksek büyümeyi yakalamak için, yatırım, istihdam, üretim ve ihracat döngüsünün önceliklendirilmesi lazım. Bu konuda son derece kararlıyız." (Kısa Dalga)