Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, nafaka, konut kiralarında artış ve AYM’nin makul sürede yargılanma hakkı başvurularıyla ilgili kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hürriyet’ten Oya Armutçu’ya konuşan Bakan Tunç, nafaka konusunda şu açıklamayı yaptı:
“Yoksulluk nafakasında ödeme süresi, 1988 yılına kadar 1 yıl iken bu yıldan itibaren süresiz hale gelmiştir. Nafakanın kural olarak süresiz olması, kamuoyunda çok eleştirilen ve gündeme getirilen bir konudur. Özellikle kısa süreli evliliklerde nafaka ödemesinin süresiz bir şekilde hükmedilmesi hakkaniyete uygun görülmemektedir. Hem nafaka alacaklısının hem de borçlusunun hak ve menfaatleri gözetilerek, konunun adalete uygun bir şekilde düzenlenmesi önem arz etmektedir. Bu amaçla, Bakanlığımızca konuya dair bilimsel çalışmalar ile çalıştaylar yapılmıştır. Mukayeseli hukuktaki düzenlemeler detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bu kapsamda çözüm önerileri Bakanlığımıza sunulmuş ve alternatif metinler hazırlanmıştır. Konunun hükümet programları kapsamında yetkili kurullarda ele alınması önem arz etmektedir.”
Bakan Tunç, ayrıca kira artışında yüzde 25 sınırı ve ev sahibi - kiracı uyuşmazlıkları için getirilen zorunlu arabuluculuk uygulaması hakkında da açıklamalarda bulundu.
Bakan Tunç, konut kiralarının artışında yüzde 25 sınırının dolacağı 1 Temmuz 2024’den sonraki sürecin nasıl devam edeceğine ilişkin “Bu düzenlemeler geçici niteliktedir. Kiralarda meydana gelen ve normalin dışında gerçekleşen artışların önüne geçebilmek için yapılmıştır. Hükümde öngörülen sürenin sona ermesiyle birlikte taraflar kira bedelini yüzde 25 sınırıyla bağlı olmadan kararlaştırabileceklerdir” dedi.
Arabuluculuk: 6 bin dosyada anlaşma, 5 bininde uyuşmazlıkla sonuçlandı
Tunç, 1 Eylül’de başlayan kiracı-ev sahibi uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk uygulamasına dair ise şu verileri aktardı: “1 Eylül’den itibaren kira, kat mülkiyeti ve komşuluk hukuku konularında zorunlu arabuluculuk uygulamasını başlattık. 40 bin uyuşmazlıktan 6 bini anlaşma, 5 bini anlaşmama yönünde sonuçlandı. 12 bin kişi mahkemeye gitmedi. Diğer taraftan bugün itibarıyla taraflar yüzde 25’in üzerinde de anlaşabilmektedir.”
AYM’deki 55 binden fazla dosya düşecek
Anayasa Mahkemesi (AYM), makul sürede yargılanma hakkının ihlali başvurularını etkili bir hukuk yolu kalmadığı gerekçesiyle incelememe ve mevcut başvuruları düşürme kararı vermişti. Bakan Tunç, AYM’nin bu kararını ise şöyle yorumladı:
“Anayasa Mahkemesi, makul sürede yargılama yapılmadığı iddiasına ilişkin başvuruları ilk elden incelemeye devam etmesinin, bu aşamadan sonra temel hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi açısından bir önem taşımadığını, yalnızca tazminat miktarının belirlenmesinden ibaret bu kararların 55.000’den fazla olduğunu ve artık insan haklarının korunması ve geliştirilmesine katkı sağlamadığını belirtmiştir. Artık bu dosyaları incelememe kararı vermiştir. Diğer başvurular bakımından da düşme kararı verilmesi beklenmektedir. Bu noktada AYM’ne başvuru yapılmadan önce müracaat edilebilecek adli veya idari bir mekanizma kurulmasına yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Konuyu ilgili paydaşlarla da değerlendireceğiz. Biz önerilerimizi ileteceğiz. Bu konuda takdir şüphesiz yüce Meclis’in olacaktır.” (Kısa Dalga)