Mine Kırıkkanat, yazar Elif Şafak'a 20 yıl önce yazdığı "Bit Palas" romanında, kendi romanı "Sinek Sarayı"ndan intihal yaptığı iddiasıyla tazminat davası açtı. Bit Palas'ın yayıncısı Doğan Kitap, intihal iddiasını "acıklı ve gülünç" olarak nitelendirerek kendilerinin de tazminat davası açacağını duyurdu. Dogan Kitap'ın açıklamasında "Nitekim iki kitabı karşılaştıran yazar, eleştirmen ve edebiyat araştırmacıları bu iddiaların asılsızlığı ve edebiyata aykırılığı konusunda hemfikir oldular. Önümüzdeki günlerde bu dosyaları kamuoyu ile paylaşacağız" denildi
Mine Kırıkkanat’ın Elif Şafak ve DK Doğan Yayınları AŞ’ye açtığı davanın ön inceleme duruşması İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde görüldü.
Dava dilekçesinde özetle şu ifadeler yer aldı:
"Davacı yazar Mine Kırıkkanat’ın, Türkiye’nin ilk kadın mizah yazarı olarak yazın hayatına başladığı, yazarın edebi eserlerini deneme, araştırma, öykü ve roman türlerinde yazdığı belirtilmiş ve davaya konu Sinek Sarayı roman türündeki eserini de ilk olarak 1990 yılında yayımladığı, süreçte ise en son 2020 yılında sonuncu yeni basımının yapıldığı açıklanmıştır. Davalı yazar ise ilk basımı 2002 yılında yapılan, sonuncu baskısı 2020 yılında basılan Bit Palas isminde romanı kaleme almıştır. Yazar Mine Kırıkkanat, sonradan yazılan Bit Palas isimli romanda konu, kurgu, kurgu mekanı ve marjinal karakterler ile yazım üslubunun kendi romanı olan Sinek Sarayı romanından intihal edildiği gerekçesiyle yargıya başvurmuştur."
İkinci duruşma 11 Ekim 2022 tarihinde görülecek.
DOĞAN KİTAP: NE SANATTA KARŞILIĞI VAR NE VİCDANLARDA
Doğan Kitap'tan yapılan açıklamada intihal iddiası reddedilerek "Bir romanda sinekler var, ötekinde bit varmış diye tuhaf iddialarla intihal ispatlamaya çalışmanın ne edebiyatta ne sanatta, ne de vicdanlarda karşılığı yoktur. Yazarımıza yapılan bu haksız ve maksatlı suçlamayı reddediyoruz" denildi.
"Bit Palas’ adlı romanıyla ilgili ortaya atılan saçma ve asılsız iddiaları yazarı gibi yayıncısı olarak biz de kınıyoruz" denilen açıklamada "Dünya çapında bir yazarın saygınlığına dönük, belli ki kişisel husumet ve hasetten beslenen bu ve benzeri tüm girişimlere karşı her tür hukuki yola başvurulacağını da belirtmek isteriz. Bunca haksızlık ve iftira karşısında bizler de manevi tazminat davası açacağımızı kamuoyuna duyururuz" ifadesi kullanıldı.
Açıklama özetle şöyle:
BİT PALAS 2002'DE YAYIMLANDI, 49 BASKI YAPTI: 2002 yılında yayımlanan ‘Bit Palas’ yazarın beşinci kitabıdır. O tarihten bu yana 49 baskı yapan ‘Bit Palas’, çok iyi bilinen, medyada hakkında pek çok yazı yayımlanmış, kamuoyunda ve edebiyat dünyasında beğeni toplamış sevilen bir romandır. Mine Kırıkkanat’ın Sinek Sarayı adlı kitabıyla arasında bir benzerlik olduğu iddiası gerçek dışıdır; söz konusu yazarın bu konuda dava açmış olması ise edebiyatçıların da kabul edeceği bir tavır değildir.
HER İKİ KİTABI DA DİDİK DİDİK OKUDUK: Anlatım biçimi, konusu, kurgusu, karakterleri, hayal gücüyle bir edebi yapıttır ‘Bit Palas’. Yayımlanmasından 20 sene sonra, sırf içinde “Beyoğlu’nda Art Nouveau bir apartman” var ve o apartmanın da yanında çöpler ve kediler var diye, bir başka kitapla arasında kurulmaya çalışılan intihal iddiaları sadece kasıtlı, zoraki, art niyetli değil, bir o kadar acıklı ve gülünçtür. Buna rağmen, bizler kurumsal ciddiyet ve sorumlulukla hareket edip her iki kitabı da yan yana koyup didik didik okuduk. Her ikisinin bambaşka ve apayrı kitaplar oldukları ayan beyan ortadadır. Edebiyat uzmanlarının bilirkişi raporlarını da paylaşmaya hazırız. Bir romanda sinekler var ötekinde bit varmış diye tuhaf iddialarla intihal ispatlamaya çalışmanın ne edebiyatta ne sanatta, ne de vicdanlarda karşılığı yoktur. Yazarımıza yapılan bu haksız ve maksatlı suçlamayı reddediyoruz.
TOPLATMA TALEBİ REDDEDİLDİ: İddia sahibinin ilgili mahkemeye ‘kitabın toplatılması’nı talep ettiğini, neyse ki hakimin ‘yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği kanaati’yle bu ölçüsüz talebi reddettiğini de kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.
BİT PALAS'IN HİKAYESİ: ‘Bit Palas’ta Elif Şafak, haksız yere hapse düşmüş bir mahkumun yalnız ve çaresizken, hücresinde hem böcek korkusunu yenmek hem de özgürlük hasretiyle hayal ettiği bir apartmanın dünden bugüne serüvenini ve İstanbul’un kentsel dönüşümünü anlatır. Bu hayali apartman Bolşevik Devriminden sonra Rusya’dan ayrılmak zorunda kalan Beyaz Rus bir çift tarafından, vaktiyle mezarlıkla dolu bir bölgede inşa edilmiştir. İçinde, bölgenin dokusuna uygun şekilde, kimi marjinal kimi modern kimi de tamamen geleneksel karakterler yaşar. Bu karakterler aracılığıyla yazar ilgi çekici bir Türkiye profili sunar ve dönemin politik, toplumsal travmalarını derinlikli ve güçlü bir romana dönüştürür.
DOSYALARI PAYLAŞACAĞIZ: ‘Bit Palas’ın hikayesi, dili, karakterleriyle ilgisi olmayan bir başka romanın yayınlandıktan bunca yıl sonra ‘intihal’ iddiasıyla gündeme getirilmesini sadece yazara ve yayıncısına değil, Elif Şafak’ı severek okuyan milyonlarca okura ve edebiyat sanatına karşı bir hakaret olarak görüyor ve kınıyoruz. Nitekim iki kitabı karşılaştıran yazar, eleştirmen ve edebiyat araştırmacıları bu iddiaların asılsızlığı ve edebiyata aykırılığı konusunda hemfikir oldular. Önümüzdeki günlerde bu dosyaları kamuoyu ile paylaşacağız.
İÇİNDE APARTMAN OLAN YÜZLERCE ROMAN VAR: Gerek dünya gerekse Türk edebiyatında, içinde apartman olan yüzlerce roman mevcuttur. Emile Zola’dan Georges Perec’e, Sabahattin Ali’den Alaa Al Aswany’ye kadar içinde bir apartman ve farklı kiracıların olduğu sayısız kitap yazılmıştır. Bu kitapların bazıları benzer, hatta kimi zaman tıpatıp aynı isimleri taşırlar (mesela: Emile Zola'nın kitabının Türkçe çevirisi ile Sabahattin Ali ve İlhan Tarus'un kitaplarının isimleri aynıdır: Apartman). Türk edebiyatında İstanbul'da bir apartmanda gecen o kadar çok roman ve hikaye vardır ki 19 yüzyıl sonunda konak teması önemliyken kentleşme ve modernleşmeyle beraber apartman hikayelerinin öne geçtiği edebiyat araştırmacıları tarafından defalarca incelenmiştir.
DAVA AÇACAĞIZ: Bir roman yazmak çok büyük bir emek ürünüdür. Büyük bir çaba, emek ve içten bir edebiyat sevgisi gerektirir. Hayatını edebiyata ve sanata adamış dünya çapında bir yazarın saygınlığına dönük, belli ki kişisel husumet ve hasetten beslenen bu ve benzeri tüm girişimlere karşı her tür hukuki yola başvurulacağını da belirtmek isteriz. Bunca haksızlık ve iftira karşısında bizler de manevi tazminat davası açacağımızı kamuoyuna duyururuz. (Kısa Dalga)