CENGİZ ERDİNÇ
İçişleri Bakanlığı önceki gün Urfi Çetinkaya’nın merkezinde olduğu organizasyona dokuz ilde operasyon yapıldığını ve 42 şüphelinin yakalandığını duyurdu. Ali Yerlikaya’nın yakalananlar içinde Rüstem ve Hakan Çetinkaya ile birlikte, ABD’nin Kırmızı Bültenle aradığı Hakkı Yaman Namlı’nın adını baş harflerini kısaltarak verdi. Uyuşturucu kaçakçılığı, suç örgütü kurma, suç gelirlerini aklama gibi bir dizi suça yönelik operasyonun Almanya, Bulgaristan, İspanya, Moritanya, Portekiz ve Yunanistan’da yakalanan 13 ton ve Türkiye’de yakalanan 24 ton olmak üzere toplam 37 ton uyuşturucuya ilişkin olduğu ileri sürüldü. Organizasyona yönelik ticari konteyner ve balıkçı teknelerinden söz edildi. İki yıl süren operasyonda 11 ülke ile işbirliği yapıldı.
First Merchant Bank
Hakkı Yaman Namlı finans piyasasında adını 1991 yılında Engin Civan’la kurduğu Moneytron adlı şirketle duyurmuş, 1993 yılında KKTC’de kurduğu First Merchant Bank, 1996 yılında Susurluk Skandalı’nın merkezinde yer almıştı. Mehmet Eymür’ün de desteğiyle 500 bin dolar sermaye ile kurulan Bankanın ortakları arasında Mehmet Ağar’ın koruması Ömür Özçelik, Tarık Ümit, Valeri Kombarev gibi isimler vardı. Banka hisselerinin yüzde 98’i Dublin’de bulunan Standart Finance Ltd. şirketine aitti. Mehmet Eymür, bankanın görünen yüz olduğunu, asıl faaliyetin bu şirket üzerinden yürüdüğünü ileri sürmüştü. Şirketin ortakları Virgin ve Bahamalar’da kurulu tabela şirketleriydi. Bankanın perde arkası ortakları arasında eski bir Merkez Bankası başkanının olduğu ileri sürülüyordu.
Uyuşturucu Parası
First Merchant Bank’ın gizemi tam olarak çözülemedi. Tarık Ümit ve Hakkı Yaman Namlı’nın ellerinde bulunan Türkmen ve Kazak tahvillerini karşılık göstererek borçlanmayı planladıklarını ancak bu yüzden aralarında anlaşmazlık çıktığını öne sürmüştü. Tarık Ümit’in kaçırılmasını soruşturan Jandarma Astsubay Ahmet Altıntaş TBMM’de kurulan komisyona bilgi verirken Ömer Lütfi Topal’a ait olan uyuşturucu kaynaklı 4 milyon Mark’ın kaybolduğunu, bu yüzden ihtilaf çıktığını ileri sürmüştü.
Hakkı Namlı, 2 Kasım 1998’de İtalyan polisinin isteği üzerine mafyaya ait 50 milyon doları akladığı için yakalandı, tutuklandı ancak İtalya iade prosedürünü tamamlamayınca serbest kaldı.
Hakkı Yaman Namlı, 1998’de yürürlüğe giren Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Dair yasa nedeniyle soruşturulan ilk isim oldu. Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun “kara para aklandığını tespit eden” raporu üzerine 30 Aralık 1999’da Kadıköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde iki yıl hapis cezasına çarptırıldı, Namlı ailesinin 5 milyon dolarına el kondu. Ancak karar Yargıtay 7. Dairesinde bozuldu. Yeniden görülen davada para aklamaya dair delil bulunamadığı için Namlı beraat etti.
2000 yılında İtalya’da bankacılık lisansı bulunan Romen Bankası Romana Relansare Economika’yı satın aldı. Hakkı Yaman Namlı’nın kamuoyunda tanınmayan bir başka ortağı “Panama Çarli” adıyla tanınan Charlie Ewert’di. Evert 1990’lı yılların başında Belçika’da özelleştirme yolsuzluklarından Irak’a silah satışına kadar bir dizi skandala bulaşmıştı. Belçika’daki özelleştirme skandalı Hakkı Yaman Namlı’nın da başını ağrıttı. 23 Mart 2001’de Sofya’da tekrar tutuklandı, sorgulandı ve serbest kaldı.
ABD’de Yaptırım
ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı FinCen, 24 Ağustos 2004’de First Merchant Bank ve bağlı şirketleri için “Birincil para aklama bulgusu” nedeniyle ABD’de hesap açmasının yasaklanmasını önerdi. KKTC Maliye Bakanlığı 4 Aralık 2006’da FMB’ın faaliyetlerini durdurdu, 21 Şubat 2007’de lisansını iptal etti. 26 Haziran 2007’de KKTC Kara Para Aklama Kurulu, bankanın ofislerinin ve web sitesinin kapatılmasını emretti. Ana şirket Standart Finance Ltd. ve yan kuruluşları tasfiye edildi.
Namlı’nın başı 2013 yılında İngiltere’de derde girdi. Ulusal Suç Ajansı, First Merchant Bank’ın 1996-2002 yılları arasında sahte belgelerle yatırımcıları dolandırdığını ileri sürdü. Mahkeme 10 Mayıs 2013’te Hakkı Yaman Namlı’nın uluslararası ölçekte para aklama ve dolandırıcılığa karıştığına hükmetti, banka hesaplarında bulunan 6,5 milyon dolara el koydu. Temyiz mahkemesi 2014’de bu kararı onayladı, para Adalet Bakanlığı’na devredildi.
Namlı ABD’nin isteğiyle Interpol tarafından çıkarılan Kırmızı Bülten’le aranıyordu.