HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Azadî Partisi temsilcisi ve milletvekili adayları seçim çalışmaları kapsamında Muş'ta mitinge katıldı.
Buldan, burada yaptığı konuşmada, Muş’un her dönem büyük baskıların, zorlukların, adaletsizliklerin, hukuksuzlukların yaşandığı bir kent olduğunu söyledi.
Buldan’ın konuşmasından satır başları söyledi
“Buradaki ayrımcılığın, kutuplaştırmanın, başta ekonomi olmak üzere Muş halkına reva görülen yaşam biçiminin hangi seviyede olduğunu Muş halkı çok iyi bilir. Muş’a yatırım yapan, Muş halkının nasıl geçindiğini soran bir zihniyet yok. İktidar Muş halkının nasıl geçindiğinin derdine düşmez, çünkü iktidar Muş halkını umursamaz. Tek geçim kaynağı olan şeker fabrikasının kapatılması da sizlere görülen yaşam biçiminden sadece bir tanesidir.
“Sadece kendilerini, 5’li çetelerini ve yandaşlarını düşünüyorlar”
“Buradaki gençlerin, genç yoldaşlarımızın Muş kentinde bir iş sahibi olamamasının elbette ki bu ülkeyi yönetenlerin zihniyetiyle bire bir alakası vardır. Ama bu durum sadece Muş’ta yok. 21 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar ve bu ülkeyi düşürdükleri hali hepimiz biliyoruz, yaşıyoruz. Yoksulluğu, açlığı ve sefaleti bu ülkeye reva gördüler. Çünkü sadece ve sadece kendilerini, 5’li çetelerini ve yandaşlarını düşünüyorlar. Tek dertleri var ki o da kendi gelecekleri.
“Çaldılar, çırptılar, ülkeyi soğana çevirdiler. Bu ülkeyi kalkındırmak için hiçbir şey yapmadılar. Ülkenin çok zengin kaynakları olmasına rağmen ülkenin kaynaklarını savaşa ve yandaşlarına aktardılar. Bu coğrafyada AKP-MHP iktidarının yönetim anlayışının artık sona ermesi gerektiği bir döneme girdik. Tarihi bir fırsatla karşı karşıyayız. 14 Mayıs, AKP-MHP iktidarını gönderdiğimiz tarih olacaktır.
“Bu seçimde Kürt halkının kaderi değişecek”
“14 Mayıs’ta kullanacağımız oylar hepimizin kaderini değiştirecek. Türkiye’nin kaderinin değişeceği, Kürt halkının kaderinin değişeceği bir tarih ve seçim olacak. Erdoğan, ‘Seçimlerin kazası olmaz’ diyor. Biz de diyoruz ki; biz bu işi birinci turda bitireceğiz, kazaya bırakmayacağız! Öyle bir gideceksiniz ki arkanıza bakamayacaksınız, tıpış tıpış gideceksiniz.
“İstanbul’u AKP’den biz aldık”
“İnsanlarda şöyle bir kaygı var, bunlar kolay kolay bırakmayacaklar deniliyor. Herkes bir kaygı ve korku içinde ama size sadece bir örnek vermek istiyorum. Herkes İstanbul seçimlerini bilir. Yerel seçimlerde belediyeyi AKP’den kim aldı? Bizler aldık! İstanbul’u AKP’den kim kurtardı? Demokrasi güçleri, Kürt halkı, yani bizler kurtardık. Öyle bir fark açalım ki arada hile yapmalarına müsaade etmeyelim. Hiç kimse herhangi bir kaygı duymasın, korkmasın. Söz veriyoruz; Yeşil Sol Parti sizi AKP’den kurtaracak. Muş’ta 3-0 yapacağız.
“Tayyip Erdoğan iktidara geldiği zaman, ‘Şu parmağımdaki yüzükten başka servetim yok’ demişti. Şimdi Yüzüklerin Efendisi oldular, çünkü çaldılar, çırptılar. Kürt halkının iradesine kayyım atadılar, belediyelerimizi gasp ettiler. Kürt düşmanlığı yaptılar. Şimdi Kürt kardeşlerimizle bir sorunumuz yok diyorlar. Ama bizim sizinle sorunumuz var, bizim Tayyip’le de Saray’la da onların vekilleriyle de sorunumuz var.
“Kürt kardeşlerimizle sorunumuz yok diyenlere şunu hatırlatmak isterim. Cezaevleri Kürt halkının temsilcileriyle ve belediye eşbaşkanlarıyla dolu. Kürt halkının belediye eşbaşkanlarının yerine kayyımlar atadınız, hepsini tek tek görevden aldınız. Kürt kardeşlerinizin sanatçılarını, avukatlarını, yöneticilerini daha iki gün önce bir kumpas operasyonuyla gözaltına aldınız.
“Sizi gönderecek olan Kürtler olacak”
“Ama şunu söyleyelim size; sizi gönderecek olan da Kürtler olacak, biz olacağız. Kürtler bu yaptıklarınızın hepsinin hesabını sizlere sandıklarda soracak. Evet, Kürtler hiçbir dönem boyun eğmedi, biat etmedi, diz çökmedi. AKP’yi gönderdikten sonra her kesimin huzurla ve barışla yaşayacağına emin olabiliriz.
“Bu kadar yüzsüzlük hiçbir dönemde olmadı. Şimdi insanların oylarını alabilmek için camilerin önünde miting yapmaya başladılar. Camileri bile siyasetin aracı haline getirmeye çalışıyorlar. Camiler sizin siyaset yapacağınız ve oradan insanlara parmak sallayacağınız yerler değildir. Camiler ibadet yerleridir ve öyle de kalacaktır.” (Kısa Dalga)