New York kentinde diplomasi temaslarını tamamlayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dün, Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosluğu'nda ABD'de yaşayan Türk vatandaşlarıyla buluştu. Bakan Çavuşoğlu, California eyaleti ve dışından da gelen vatandaşlara seslenerek konuşma yaptı.
New York'tan geldiğini ve daha sonra suikaste kurban giden Japonya'nın eski Başbakanı Abe Shinzo'nun devlet cenaze törenine katılmak için Japonya'ya gideceğini belirten Çavuşoğlu konuşmasında şunları kaydetti;
"New York'ta çok yoğun bir programımız oldu. Bu yoğunluk içinde odak noktası Türkiye idi. Özellikle son yıllarda barış için ve gıda-enerji krizinin çözümü için Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sarf ettiğimiz çabalarımız tüm dünya tarafından takdir ediliyor. Ayrıca odak noktası New York'taki Türkevi'ydi. Vatandaşlarımız San Diego'da da "Türk evi" açmışlar, onları tebrik ediyoruz, her türlü desteği vereceğiz. Ama New York'taki Türkevi, görenleriniz olmuştur hem mimarisiyle hem de fonksiyonuyla gurur verici bir eseri geçen sene açmıştık. Bu sene çok yoğun toplantılar ve etkinlikler düzenledik. Hatta yıl içinde farklı ülkelerin temsilcilikleri, hatta NATO Parlamenter asamblesi bile toplantılarını Türkevi'nde gerçekleştirdi. O kadar yoğunluk vardı ki birçok insan Türkevi'ni Birleşmiş Milletleri'n ek binası olarak düşünmüş."
Buluşmada birçok vatandaşla tanıştığını belirten Çavuşoğlu "Burada yine Ermeni ve Musevi vatandaşlarımız var. Bugün Şabat, ona rağmen bugün bizlerle beraber olmak için gelen Musevi kardeşlerimize ve tabi Ermeni vatandaşlarımıza gönülden teşekkür ediyorum. Ayrıca aramızda Ahıska Türkleri de var. Ahıska Türkleri biliyorsunuz 2007'li yıllarda Rusya'nın Krasnodar bölgesinden ABD'ye gelip tüm Amerika'ya yayılan kardeşlerimiz. Geçmişte çok sürgün oldular, zulüm çektiler, acılar oldu. Bu sürgün zamanında açlıktan, hastalıktan hayatını kaybeden oldu."
SIRA GÜBRE İHRACATINDA
"Tahıl krizinde oynadığımız rol, dünyada bir rahatlamaya yol açtı. 2008'den bu yana ilk defa tahıl fiyatları ciddi bir düşüş yaşadı. Yüzde 9 civarında bir düşüş yaşadı. New York'ta gördük ki en zengininden en fakirine kadar bu tahıl konusu herkes için birinci derecede önemli. BM kürsüsünden birçok lider ve konuşmacı Türkiye'ye teşekkür etti. Şimdi gübre ihracatının önündeki engelleri kaldırmak için İstanbul'daki koordinasyon merkezimizde BM ile çalışıyoruz. Her iki ülkenin de heyetleri var. Bazı çözüm yolları bulduk. Rusya'nın bu ürünleri yaptırım listesinde olmadığı için sigortacılık, hizmet ve özellikle ödeme konularındaki tereddütleri de gidermek için bir çalışma yapıyoruz."
"5 TANE UKRAYNALI AZOV TUGAYININ KOMUTANI TÜRKİYE'YE GELDİ"
"Sayın Cumhurbaşkanımızın temel hedefi Sayın Putin ile Sayın Zelenski'yi bir araya getirmek. Bunun için de siyasi sürece dönülmesi adına güven arttırıcı adımlar da atılması gerekiyor. En son esir takası konusunda biz önemli bir rol oynadık. Sizler de takip etmişsinizdir. Şu anda 5 tane Ukraynalı Azov tugayının komutanı Türkiye'ye geldi. Karşılıklı isimler takas edildi, ama bunun devamı da olacak, çaba sarf ediyoruz. Zaporijya'da nükleer santral var, Çernobil'den çok daha büyük olan bir santral. Bir risk oluştu hemen Uluslararası Atom Enerji Ajansı (IAEA) ile Rusları İstanbul'da bir araya getirdik. Daha sonra IAEA'nın uzmanlarını Zaporijya'ya gönderdik. Şu anda teknik düzeyde de çalışmalar devam ediyor. Tüm bu alanlarda Türkiye üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor."
"Bizim için bu dış politikanın önceliklerini takip ederken, benim de çok önem verdiğim, diğer bir önemli önceliğimiz yurtdışında yaşayan siz vatandaşlarımıza, soydaşlarımıza, akraba topluluklarımıza destek vermek, yalnız bırakmamak. Sizlere verdiğimiz hizmetin kalitesini ve hızını arttırmak."
ERMENİSTAN İLE NORMALLEŞME
"Ermenistan'la ilişkileri normalleştirmek için özel temsilcilerimizi atadık. "Viyana'yı, Moskova'yı boş verelim Türkiye ve Ermenistan'da buluşalım" dedik. Bazı jestler yaptık, hava sahamızı açtık. Doğrudan uçuşlar başladı. Hava taşımacılığı, ticaret başlıyor. Sonuçta bazı adımlar attık ama Ermenistan üzerindeki baskı sebebiyle henüz istediğimiz cesur adımları atamıyor. Özellikle Azerbaycan ile müzakere ettikleri konularda, cesaretlendirmek lazım. Maalesef belki sayısı azdır ama ABD'de de sesi çok çıkan bir grup, Ermeni grubu, bu normalleşmeye karşı. Türkiye ile de olan normalleşmeye karşı. Onların Ermenistan'a hiçbir katkısı yok. Hep nefret üzerine hareket ediyorlar ve Ermenistan'ın bölgede barış ve işbirliğine çok ihtiyacı var. Bugüne kadar izole yaşamış bir ülke. Ama bu fırsatında iyi değerlendirilmesi gerekiyor."
"PKK, DEAŞ ve FETO'nun elinde de masum insanlarımızın kanı var. Bunlara yönelik mücadelemizi sürdüreceğiz. En son Türkiye'ye girerken DEAŞ'ın en önemli liderlerinden birisini yakaladık. Şu anda işlemler devam ediyor. Terörle mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz."
ABD – TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
"PKK/PYD'ye maalesef Amerika, halen Suriye'de destek veriyor, onların bölücü gündemine destek veriyorlar aslında. Ama bu terör örgütü de son zamanlarda saldırılarını arttırdı. FETO'nun buradaki mevcudiyeti diğer taraftan KATSA yaptırımları bizleri rahatsız eden konular. Aslında bunların hepsi bizim için ulusal güvenlik meselesi. Müttefikimiz ABD'den bu konuda hassasiyet bekliyoruz. Bizim hassasiyetlerimizi anlamasını bekliyoruz. Tüm bunları New York'ta Blinken ile görüştük."
AB İLİŞKİLERİ
"Dış politika alanlarımıza baktığımız zaman aslında Amerika'nın önceliklerine de baktığımız zaman, Amerika'nın öncelikli alanlarında en önemli aktörlerden birisi değil, en önemli aktör Türkiye. Dolayısıyla Amerika'nın da Türkiye'nin bu anlamda önemini işte "tahıl anlaşması oldu, teşekkür ederim" deyip geçiştirmemesi lazım. AB'ye de söylüyoruz, bizim bugüne kadar yaptıklarımızı ve yapıyor olduklarımızı AB ile yapsaydık, AB bizi dışlamasaydı bugün Avrupa Birliği küresel bir aktör olarak dünyanın her yerinde alkışlanırdı. Ama bu dar bakış, vizyon var ya "siyasi çıkarlar" ve küçücük ülkeciklerin esiri olması AB'nin küresel aktör olmasını engelliyor."
(DHA)