CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, Derin Yoksulluk Ağı’nın çocuk yoksulluğu üzerine yaptığı çalışmanın sonuçlarını paylaştı. Aydoğan, “Ailelerin yüzde 74’ü bebek maması ve bezi almakta zorlanırken yüzde 21’inin hiç alamadığı tespit edilmiş. Herkesin, yoksulluk ve sosyal dışlanmaya karşı korunmaya hakkı vardır. Bu veriler ortadayken Meclis’in konuya duyarsız kalması düşünülemez” dedi.
Turan Aydoğan, yaptığı yazılı açıklamada, TBMM’nin çocuk yoksulluğu üzerine çalışmalarını arttırması gerektiğini söyledi. Açıklamasında Derin Yoksulluk Ağı Platformu’nun araştırma sonuçlarına yer veren Aydoğan, küçük çocuğu olan yoksul ailelere devlet desteği sağlanması için verdiği kanun teklifinin AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğini anımsattı. Aydoğan, şunları kaydetti:
AİLELERİN YÜZDE 74'Ü BEBEK MAMASI ALMAKTA ZORLANIYOR: “Derin Yoksulluk Ağı’nın çocuk yoksulluğu üzerine yaptığı çalışmanın raporu bizlere de ulaştı. Raporu inceledim ve çok çarpıcı rakamlarla karşılaştım. Örneğin ailelerin yüzde 74’ü bebek maması ve bezi almakta zorlanırken yüzde 21’nin hiç alamadığı tespit edilmiş. Ailelerin, 0-3 yaş çocuklarını hazır çorba, şekerli su, pirinç lapası gibi besin değeri bu yaş grubu için yeterli olmayan besinlerle beslemek zorunda kaldıkları raporda ifade edilmiş.
HANELERİN YÜZDE 38'İNDE ÖGÜN ATLANIYOR: Yine hanelerin yüzde 38,7’sinde neredeyse her gün öğün atlandığı tespit edilmiş. Avrupa Sosyal Şartı madde 30’a göre; herkesin, yoksulluk ve sosyal dışlanmaya karşı korunmaya hakkı vardır. Taraf devletler, yoksullukla mücadelede eşgüdümlü ve topyekun bir yaklaşım sergilemeyi taahhüt ederler. Bu veriler ortadayken Meclis’in konuya duyarsız kalması düşünülemez.
‘BU SORUNA ÇARE BULALIM’ DEDİM ORALI OLMADILAR: Sosyal yardımların da yetmediği, söz konusu raporun verilerinden açık bir biçimde anlaşılıyor. Geçtiğimiz 23 Nisan’da, 0-6 yaş grubunda çocuğu olan yoksul ailelere devlet desteği sağlanması için kanun teklifi vermiştim. Meclis kürsüsünden verilerle durumu izah ettim ve Meclis’i göreve çağırdım fakat bu önerimize AKP ve MHP ret oyu kullandı. Sonra dedim ki ‘Teklifi siz verin biz onaylayalım, siz yapmış olun ama bu soruna çare bulalım’, fakat yine oralı olmadılar. Bu, duyarsız kalınabilecek bir sorun değil. Bu, insan olmanın gereği olarak yapılması gereken bir görevdir.” (ANKA)