CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Çanakkale’nin Çan ilçesi Belediye Başkanı Bülent Öz’ün hakkındaki soruşturma nedeniyle görevden alınmasına tepki gösterdi.
Muharrem Erkek, "Tüm milletvekillerimiz ile birlikte en kısa zamanda İçişleri Bakanlığı’na gideceğiz. Muhterem İnce ile Süleyman Soylu bizi karşılasın" dedi.
"YARGI AKP'YE HİZMET EDİYOR"
Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, görevden alma işleminin “hukuksuz” olduğunu belirterek, "Daha öncesinde AK Partili belediye başkanı döneminde müfettiş raporu ile tespit edilen yolsuzluğa rağmen İçişleri Bakanı bu dosya için soruşturma izni vermemişti. Doğru düzgün bir delilin olmadığı soruşturma için şu anda başkanımız görevinden uzaklaştırılmıştır. Bu bile yargının ne kadar siyasallaştığını ve tarafsız olmadığını açık bir göstergedir. Yargı maalesef şu anda AKP’ye hizmet eder durumdadır” dedi.
CHP’li Erkek ise Öz’ün görevden alınmasıyla Çan halkının iradesine “büyük saygısızlık” yapıldığını kaydederek, “Seçimle gelen seçimle gider. Daha Bülent Öz hakkında iddianame bile yok ortada” diye konuştu.
Erkek, elindeki görevden uzaklaştırma kararını yurttaşlara göstererek, "Hemşerimiz Sayın Muhterem İnce’nin de imzası var. Hemşerimiz ama Çan halkının iradesini gasp etmekten de geri kalmıyor beyefendi ve Süleyman Soylu’nun ‘olur’u. Burada ne yazıyor biliyor musunuz? Bülent Öz’ün ihtilaf içinde olduğu kişilerin iddiaları yazıyor. İddiaları sıralamışlar. Ondan sonra da diyorlar ki ‘Soruşturmanın selameti açısından görevden uzaklaştırıyoruz” sözleriyle, kararda yazanları aktardı.
“Ya Bülent Öz’ün sabah evini bastınız, aradınız. Hiçbir şey bulamadınız. Bizim evimizde ayakkabı kutuları olmaz” diyen Erkek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim vergi cennetlerinden offshore hesaplarımız olmaz. Bizim para transferimiz olmaz. Ama sizler öyle bir ahlaksızlığın ve çürümüşlüğün içerisine düşmüşsünüz ki. Cumhuriyet savcılarına da sesleniyorum; seçilmiş bir belediye başkanı sabah altıda, eşinin ve kızının yanından gözaltına aldırmak nedir ya? Siz nasıl hukukçusunuz. Ben de 20 yıl ceza avukatlığı yaptım. Davet etseniz gelir seve seve ifade vermeye. Ondan sonra hiçbir şey bulamadınız. Belediyedeki bütün evrakları ve ihale dosyalarını da aldınız. Bütün tanıkları da dinlediniz. Neyi engelleyebilir sevgili belediye başkanı. Burada öyle yazıyor. Bütün delilleri topladınız.
Hemşerimiz Sayın Muhterem İnce Sayıştay üyesi seçildi biliyorsunuz. Beyefendi de Sayıştay’dan gidecek ve Anayasa’da bizim haklarımızı savunacak. Koruyacak. Seçme, seçilme hakkı gibi. Masumiyet karinesi gibi. Bu işler o kadar basit değil tabii. Hukuk görevini kötüye kullananları, yasanın verdiği yetkiyi kötüye kullananları sonuna kadar takip eder. Bunları da edecek. Anayasamız ne diyor? Suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz, nokta. Aynen böyle yazıyor kelime kelime.
"2, 6 MİLYON LİRALIK KAMU ZARARI”
27 Şubat 2018 tarihli satış işlemi sebebiyle. Bakın 27 Şubat 2018. 2 milyon 668 bin 550 lira. O dönemin dolar kuru ile 700 bin dolar, bugünün 12 milyonu. Kamu zararı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu soruşturma izni verdi mi? Vermedi. Kamu zararı ile ilgili. Vermedi. Çok soylu davranışlar sergileyen biridir kendisi. İçişleri Bakanı değil suç işleri bakanı” diye vurguladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun öne sürdüğü “mafyadan 10 bin dolar alan siyasetçi”yi halen açıklamadığını anımsatan Erkek, “Gün gelecek, devran dönecek herkes hukuk önünde hesap verecek.”
"ÇAĞIRDI MAKAM ODASINDA FOTOĞRAF ÇEKTİRDİ”
Erkek, daha önce AKP’li belediye başkanları hakkında verilen mahkeme kararındaki örneği okuyarak şunları söyledi:
"Sanıklar hakkında verilen mahkumiyet kararlarının kesinleşmesi beklenmeksizin İçişleri Bakanlığı’na gereğinin taktir ve ifası için bildirimde bulunulmasına. Mahkeme kararından yazıyor, gerekçeli kararda. Mahkeme bildirimde bulundu. Ne yaptı İçişleri Bakanı? Suç işleri bakanı. Görevden uzaklaştırmayı bırakın çağırdı bu iki belediye başkanının, makamda birlikte poz verdi. İhaleye fesat karıştırma ve rüşvet. İşte böyle yozlaşmış bir iktidar ile karşı karşıyayız.
"TÜRKİYE'DE HER GÜN BİR POLİS İNTİHAR EDİYOR"
Siz CHP’lilerle, CHP’li belediye başkanları, CHP’nin Genel Başkanı ile mücadeleyi bırakın. Siz hayat pahalılığı, zamlar, işsizlik, yoksullukla mücadele edin. İnsanlar intihar ediyor. İçişleri Bakanı o zavallı Soylu. Türkiye’de her gün ortalama bir polis intihar ediyor. Mobbing dolayısıyla. Ağır çalışma koşulları, baskılar. Memleketi ne hale getirdiler, hala utanmadan konuşuyor, böyle kararların altına imza atıyorlar. Böyle imza atanların hepsini takip edeceğiz. Hukuk takip edecek.
"İÇİŞLERİ BAKANLIĞI ÖNÜNE GİDECEĞİZ"
Tüm milletvekillerimiz ile birlikte en kısa zamanda İçişleri Bakanlığı’na gideceğiz. Muhterem İnce ile Süleyman Soylu bizi karşılasın. Orada da bir basın toplantısı yapacağız. Çan ve Yalova için hukuksuzluğa ve haksızlığa uğramış tüm belediye başkanlarımız için. İçişleri Bakanlığı’na da gideceğiz. Madem böyle istiyorlar. Bundan sonra mücadele çok daha kararlılıkla devam edecek. Bu demokrasi, adalet, eşitlik, özgürlük, kardeşlik mücadelesi. Çünkü otoriter, popülist tek adam rejimleri adaletsizlikten, çatışmadan, kutuplaşmadan beslenir. Bizleri kutuplaştırmalarına izin vermeyeceğiz. Biz Millet İttifakı olarak 85 milyon barış ve huzur içerisinde kardeşçe yaşamak istiyoruz.” (ANKA)