Tarım Kredi Kooperatifi ve Ziraat Bankası'na olan yüksek faizli borçları nedeniyle tarlası, traktörü haczedilen çiftçiler, Türkiye'nin farklı illerinden toplanarak 2 Şubat'ta Ankara'da bir araya gelecek. Daha önce dört defa Başkente gelerek eylem yapan çiftçiler, her geçen gün artan borçları yapılandırılmadığı için Ankara’nın yolunu beşinci defa tutacak, Cumhurbaşkanlığı’na sesini duyurmaya çalışacak. Fiyat artışlarından üreticilerin suçlanmasına da tepki gösteren çiftçiler "Kimse çiftçi kazanıyor diye ahkam kesmesin" dediler.
Yaklaşık 2 aydır yetkililere sesini duyurmaya çalışan çiftçiler, Ardahan, Amasya, İzmir, Malatya, Samsun ve Sivas’tan ANKA Haber Ajansı’na konuşarak 2 Şubat’ta Ankara’da bir ayara gelerek hükümete seslerini duyurmaya çalışacaklarını açıkladılar.
“İKİ AYDIR MEYDAN MEYDAN GEZİYORUZ, SUÇUMUZ ÜRETMEK Mİ”
Sivas Suşehir ilçesinde çiftçilik yapan Başar Yıldırım, “İki aydır meydan meydan geziyoruz. Dört defa Ankara'ya geldik. Bize sahip çıkmadınız suçumuz üretmek mi? Bir çuval yem 20 lira, 2 aydır bir yetkili arayıp da ‘derdin ne’ demedi. Bizim suçumuz ne? Karda kışta yollara düşüyoruz. Holdinglerin borcuna gelince vergileri affediliyor. Bu işin desteğinden affından da zengin sermaye yararlanıyor” dedi.
"Kimse ahkam kesmesin"
Amasya Kızılcaköylü Ömer Sarı, dört defa Ankara’ya giderek sesini duyurmaya çalıştığını belirterek, “Bugüne kadar sesimizi kimse duymadı. Dört defa Ankara'ya gittim. Hükümetten kimseyi yanımızda görmedik. Tarım Kredi Kooperatifi’ne çok borcum var. Kimse 'çiftçi kazanıyor' diye ahkam kesmesin. Çiftçinin durumunu gelin görün ondan sonra ahkam kesin. Çiftçi olarak bu zamana kadar böyle kötü olaylar yaşamadık. Küçük çiftçi bitti. Sadece Tarım Kredi Kooperatifi de değil Ziraat Bankası’na olan borçları nedeniyle traktörü giden arkadaşımız var” diye konuştu.
"Borçları ödeyemiyoruz"
Çiftçilerin para kazanmamasının tek nedeninin ithalat olduğunu söyleyen İzmir’in Kiraz ilçesinden çiftçi Mehmet Kani de derdini şöyle anlattı:
“Hayvancılık yapıyoruz. Sütten para kazanmak istiyoruz. Para kazanamamamızın tek nedeni ithalat. A'dan Z'ye kadar karkas et, süt, süt ürünlerini ithal ede ede hayvancılık bitme noktasına geldi. Patates tarlada duruyor. Siyasi yönetim bizi bu hale düşürdüğü gibi bu durumdan çıkarmasını da bilecek. Bizim bu borçları Tarım Kredi’ye ve Ziraat Bankası'na ödememizin sebebi ithalat yapan siyasi iktidar. Biz onların yüzünden bu borçları ödeyemiyoruz. Mercimeğinden nohutuna kadar her şey ithal. Limak, Cengiz, Kolin İnşaat’a yapılanlar gibi borçlarımızın sıfırlanmasını istemiyoruz, makul bir şekilde borçlarımızın faizlerinin silinmesini istiyoruz.”
"Sesimizi duyun"
Samsun Bafralı çiftçi Ufuk Varlı ise tarım ürünlerinin girdi maliyetlerine dikkat çekerek, “Borcumuzu ödeyemememizin sebebi tarladaki mahsulümüzün para yapmaması. Hem girdi maliyetleri yüksek. Hem de ürün ucuza gidiyor. Ya da hiç satamıyoruz. O nedenle 2 Şubat'ta Ankara’ya gideceğiz. 4 sefer Ankara'ya gittik. Gariban çiftçinin sesinin duyulmasını istiyoruz. Devlet büyüklerimiz de bizim sorunlarımızı dinlesin” dedi.
"Evde, ocakta huzur kalmadı"
Ardahanlı çiftçi Cemal Saltaş da Ankara’daki hükümet yetkililerine şöyle seslendi:
“Dört defa Ankara’ya geldik bir sonuç alamadık. Şubat’ın 2'sinde tekrar Ankara'da olacağız. Ardahan'da 7 ay kışın altında -32 derecenin altında hayvan besliyoruz. Bir hayvanın aylık gideri 750-800 liradır. Sayın Cumhurbaşkanının kendisinin de dediği gibi 'Ben faizlerden rahatsızım' faizlerden rahatsızsanız neden faizleri silmiyorsunuz. Evde, ocakta huzur yok. Lütfen sesimizi duyun. Bıktık, usandık, yorulduk, Ziraat Bankaları sesimizi duysun.”