HDP eski Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Halk TV'de katıldığı programda deprem ve seçimler ile ilgili görüşlerini anlattı.
Önder, ABB Başkanı Mansur Yavaş’a ve AKP'li Konya Belediyesi'ne deprem bölgesindeki faaliyetlerinden dolayı teşekkür etti.
Mansur Yavaş'a teşekkür
Siyasi anlamda Yavaş ile farklı pozisyonda olduklarını söyleyen Önder, “Ankara Belediyesi bu depremde en cana dokunan işleri yaptı. Tebrik ve teşekkür ederim. Kullanılmayan otobüsleri bir çırpıda revize edip orada hijyen hizmeti, berber hizmeti verdiler. Bunun kıymetini orada uyuz olan anlar” dedi.
İkinci evi olana ağır vergi getirilsin
TİP Genel Başkanı Erkan Baş' ı kastederek "Sosyalist arkadaşlarımız 'herkes oturduğu konutun sahibi olacak' deyince en çok bir iki konutu olanlar zıpladı. O yüzlerce konutu olanlar hiç oralı bile değil" diyen Önder şöyle devam etti:
"Onun için ikinci konutlara ağır vergilendirme getirmelisin. Daha ileri bir şey söyleyeyim; Miras bırakamamalısın. Bir sürü hırsız arsız kazancını inşaatta aklayan kendi bu dünyadan cehennem olup gidiyor, geride kalan serveti kalanına helal ve meşru oluyor. Eğer devlet devlet diyorsanız, toprağın kendisi devletin olsun. Üst kullanım hakkını al. Bak bakayım, barınma hakkı bir sorun olarak kalıyor mu?
Rantiyenin çocuğu dar ceket ve tayt pantolonla hava atıyor
Rantiye isen dünyanın en adaletsiz işi. Belediyede biri imza atacak, sen ya 2 kat fazla çıkacaksın ya da 10 metrekare fazla yapacak, milyonlarca dolar kazanacaksın. Çocuğun da üretmeden dar ceket ve tayt pantolonla hava atacak."
'Kazanacak aday' siyaseten en son sarf edilecek laf
Altılı Masa'daki adaylık tartışmalarına da değinen Önder, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "kazanacak aday" söylemini de eleştirerek şunları söyledi:
"İddianız şu olmalı, 'biz şu adayda mutabık kalırız bu ilkeler ışığında ve onu kazandırırız.' Kazanacak aday dediniz mi seçmenin eşiğine gidecek yüz olmaz. Üniversiteyi bitiremedim ama Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde 2 yıl siyaset okudum. Siyaseten en son sarf edilecek laftır. Bu yönüyle sıkıntılı bir laf. Sayın Akşener deneyimli bir siyasetçi, niye buradan gidiyor, anlamış değilim. Bu birincisi…
Kılıçdaroğlu'nu kimliği üzerinden dezavantajlı gösterme çabası var
İkincisi, birçok insanın haya edip dile getirmediği, sayın Kılıçdaroğlu’nun kimliği üzerinden bir ayrıştırmacı ya da onu dezavantajlı gösterme şeyi var. Önüne genellikle şöyle bir takiye eşliğinde servis ediliyor. Bunu gazeteciler de yapıyor, kanaat önderleri de yapıyor, siyasi parti liderleri de… “Kemal Bey çok iyi bir adam ama…” “Şunu şunu başardı ama…” Bu da faşizmi ve ayrımcılığı her gün yeniden üretiyor. Siyasi idida odur ki, biz şu aday, Kemal Bey ya da bir başkası, etrafında kenetleneceğiz, şu ilkeler ışığında ve onu köşke taşıyacağız. Kazanacak adaysa sana ne ihtiyacı var, zaten kendi kendine kazanır. Kazanacak aday Recep Tayyip Erdoğan, o zaman git ona çalış. Bu siyaseten yanlış bir laf. Sayın Akşener’e saygısızlık etmek istemem ama Millet İttifakı’nın iç işleri de benim işim değil ama siyaseten sorunlu bir yaklaşımdır. Kazanacak aday.. gerçekten sakil duruyor." (Kısa Dalga)