Kıvanç El
Eris özellikle Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başta olmak üzere Avrupa ve Asya ülkelerinde yayılıyor. Türkiye Sağlık Bakanlığı verileri ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyor. Bakanlık yetkilileri bu varyantların Türkiye'de henüz görülmediğini, Eylül ayı ortalarından itibaren Türkiye'de de görülebileceğini ifade ediyor. Bu yeni varyantların yayılım hızına dair yapılmış net bir çalışma şu ana kadar yok. Ancak Sağlık Bakanlığı hızlı yayılım olsa bile endişe edilecek bir durumla karşılaşılmayacağını belirtiyor.
Fahrettin Koca: Türkiye'de yeni varyant görülmedi
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Çarşamba günü yaptığı açıklamada yeni varyantların henüz Türkiye'de görülmediğini ifade ederken, "Mutasyonlarla her geçen gün virüsün etkinliğinin daha da azaldığı bir dönem görüyoruz. Hastane yatışını daha da artıran herhangi bir durum söz konusu değil. Asla kapandığımız dönemlere geri dönme söz konusu değil" değerlendirmesi yaptı. Griple ilgili alınan tedbirler ne ise koronavirüse karşı da benzer tedbirlerin alınması gerektiğini belirten Bakan Koca, 65 yaş üstü vatandaşlar ile kronik rahatsızlığı olanların kalabalık ortamlardan ve virüs etkisinde olan kişilerden uzak durmasının şart olduğunu da vurguladı.
DW Türkçe'ye konuşan uzmanlar da yeni varyantların henüz Türkiye'de görülmediğini veya kaydedilmediğini dile getirirken, yine de önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çekti.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü Covid-19'un hâlâ yayılmaya devam ettiğini, bu nedenle çok fazla mutasyon geçirdiğine dikkat çekti. Şu ana kadar Türkiye'de yeni varyantların tespit edilmediğini söyleyen Özlü, "Eskisi kadar çok test yapılmıyor. Ülkelerin tamamı Covid-19 ile ilgili çok fazla veri paylaşımı yapmıyor. 'Yok' diyebilir miyiz, bilmiyorum ama 'şu ana kadar bildirilmemiş' diyebiliriz. Ben kaotik bir dönem öngörmüyorum, öyle bir risk şu an görmüyorum" şeklinde konuştu.
Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'a göre de virüs Türkiye'ye girmiş olabilir ancak şu aşamada yoğun bir tarama yapılmadan tespit edilmesi zor. İngiltere ve ABD'de hastane yatışlarının Eris'e bağlı koronavirüsün yaygınlaşması nedeniyle arttığını kaydeden Ceyhan, ağır bir klinik seyrinin ise şu aşamada olmadığını söyledi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Halk Sağlığı Kolu Üyesi Ahmet Soysal da pandeminin başındaki gibi problemli durumun beklenmediği görüşünü paylaştı. Soysal, "Virüslerin evrim sırası vardır her zaman mutasyonlar olacaktır. Eskisi gibi bir ağır hastalık yapıcı korkulu boyuta ulaşamayacaktır. Bununla yaşamayı öğreneceğiz" dedi.
Maske takılması gerekecek mi?
Yeni varyantların yayılması, pandemi döneminde olduğu gibi kamuya açık yerlerde maske takılmasının gerekip gerekmeyeceği sorusunu da akıllara getirdi.
Prof. Özlü dünyanın hiçbir yerinde bir maske zorlamasının henüz olmadığını belirtirken, böyle bir zorunluluk öngörmediğini vurguladı. Ancak Özlü'ye göre 65 yaş üzerindeki kişiler ile kronik hastalığı olanlar biraz daha fazla dikkatli olmalı. Bu kişiler kalabalık ve havalandırması zayıf olan yerlere girerken maske takmalarını öneren Özlü, hasta olanların da evden çıkmaması gerektiğini dile getirdi.
Yeni varyantlara karşı "endişeyle yaklaşılması" gerektiğini söyleyen Özlü, "Ancak panik yapmamalıyız. Çünkü pandeminin başındaki gibi bir durum söz konusu değil. Yeni varyantlar her zaman ilgi çeker, izlenir. Şu anda da yapılan o. Asıl yapılması gereken ortaya çıkan varyantın hastalığı daha ağır geçirmesine neden oluyor mu, olmuyor mu buna bakılması önemlidir. Henüz böyle bir bilgi yok. Bildirilen ağır vakalar yok, hafif vakalar bildiriliyor" açıklamasında bulundu.
Gamze Varol: Risk yok demeden önlem alınmalı
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verileri üzerinden süreci takip ettiklerini belirten TTB Halk Sağlığı Kolu Başkanı Gamze Varol ise gelen bilgilerin her ne kadar ciddi bir risk olmasa bile toplumlara "uyanık olun" mesajı verdiğini söyledi. Prof. Varol, "risk yok" demeden önce toplumda virüse karşı farkındalık geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Önceden hazırlık yapmak, sağlık kuruluşlarının altyapısını geliştirmek, toplumu olası salgınlara hazırlamak gerek. Riski küçümsemek tehlikeli. Zaman varken salgın olsun ya da olmasın toplum hazır olmalı. Bu hazırlık kimseye zarar getirmez. Önümüzdeki 100 yılın 'pandemiler çağı' olacağı ifade ediliyor. Bunu kabullenip yaşamak gerek" değerlendirmesi yaptı.
Aşılar koruyucu olur mu?
Türkiye'de 58 milyonu bir doz, 53 milyonu iki doz, 28 milyonu da üç doz olmak üzere 152 milyon civarında aşılama yapıldı. Koronavirüse karşı aşılama hâlâ devam ediyor. İsteyen kişiler hastaneden randevu alarak aşısını olabiliyor. Ancak yine de bir buçuk yıldır yoğun bir aşılama yok. Pek çok kişinin aşı olmasının üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçmiş durumda.
Toplumun virüs ile birlikte yaşamaya alıştığını, virüsün de ağır hastalık yapmayarak toplumla yaşamaya alıştığını kaydeden Prof. Özlü, "Mevcut aşıların yeni varyantları kapsayıp kapsamadığı net değil. Virüsün yok olmadığını zaten biliyoruz, bizimle yaşıyor" değerlendirmesini yaptı.
Türk Tabipleri Birliği'nden alınan bilgilere göre hastanelerde Covid-19 kaynaklı şu anda bir artış veya yoğunluk yok. Ancak yeni varyantların salgını artırması ihtimalini de gözeterek özellikle yaşlılar ve risk grubundakileri korumak için aşılama çalışmalarının hızlandırılması gerekiyor.
Türkiye'de uygulanan Biontech, Sinovac ve Turkovac aşılarının yeni varyantlara karşı koruyucu olup olmadığına dair bir açıklama ise yok. Biontech yeni varyantlara karşı geliştirdiği yeni aşılarını sonbaharda piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Son olarak aşı üreticisi Moderna yaptığı denemelerde aşılarının Eris'e karşı koruyucu olduğunu duyurdu.
Test yaygın mı?
Koronavirüse karşı geçmişte olduğu kadar her başvurana test yapılmıyor. Hastanelerde hastalık belirtileri fazla olmadıkça ve hastalar bir şikayetle hastaneye başvurmadıkça test yapılmıyor.
Sağlık Bakanlığı Mart ayından bu yana koronavirüse dair vaka verilerini paylaşmıyor.
Eris'in yayılmasında "istikarlı bir artış" var
Dünya Sağlık Örgütü'nün 9 Ağustos'ta yayımladığı rapora göre; Eris'in yayılmasında "istikrarlı bir artış" söz konusu. 2021 yılı Kasım ayında ortaya çıkan Omicron varyantının bir alt kolu olan Eris'in diğer mevcut varyantlara göre risk düzeyi ise "daha düşük" olarak tanımlanıyor.
Eris'in Temmuz ayında ortaya çıktığı belirtilse de, varyantın başlangıcının daha erken olduğu düşünülüyor. Bu varyantının bilinen ve görülen en yaygın belirtileri boğaz ve baş ağrısı, burun akıntısı, kas ağrıları, öksürük ve tat-koku hassasiyetinde azalma olarak sıralanıyor. 65 yaş üzeri kişiler ile kronik hastalığı olanlarda ise varyantın etkileri daha ağır olabiliyor.
DSÖ'den geçen hafta yapılan yazılı açıklamada BA.2.86 varyantı "gözlem altında" olarak nitelendirildi. Varyantın birkaç ülkede ve az vakada görüldüğü kaydedilen açıklamada BA.2.86'nın yayılma hızının belirlenmesi için daha fazla veriye ihtiyaç duyulduğu belirtildi. DSÖ "daha fazla bilgi geldikçe ülkelerin ve halkın bilgilendirileceğini" de duyurdu.