Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kanal D ve CNN Türk ortak yayınında konuştu. Erdoğan’ın gündeme ilişkin yaptığı açıklamalar şöyle:
“KAPALI SAYILABİLECEK KARAYOLLARINI TERCİH ETMEYİN, HEYELAN OLABİLİR”
“Bu ara yangınla uğraşırken bir diğer tarafta sel felaketiyle karşı karşıya kaldık. Bu sel felaketinde de şu an itibarıyla bir tane kaybımız var ama henüz aranmakta olan başka vatandaşlarımız da var. Tüm bakan arkadaşlarımız, AFAD, hepsi şu anda oradalar. Kurumlarımızla birlikte çalışmalarını devam ettiriyorlar. Arkadaşlarla görüştük az önce, 'Oralardan ayrılmayacaksınız' dedik. Çatı katından, damlardan helikopterlerimizin kurtardığı insanlar var. Darda zorda kalmadıkça ulaşıma kapalı sayılabilecek karayollarını da tercih etmeyin, çünkü her an heyelan olabilir.
“HELİKOPTERLETİMİZ, UÇAKLAR ÇOK BÜYÜK FONKSİYON İCRA ETTİ”
(Yangınlar) Şu anda ciddi manada kontrol altına alınmış vaziyette. Bütün araçlarımızla, helikopterlerle, arazözlerle ciddi bir güce ulaştık. Helikopterlerimiz, uçaklar çok büyük fonksiyon icra ettiler, ediyorlar. Çok kısa zamanda denizlerden suyu alıp söndürme alanına gidebiliyor. Burada iyi bir yere Türkiye artık ulaştı ve bunu da artırarak devam ettireceğiz. Yüzlerce arazöz arazide dolaşıyor. Onlarca helikopter dolaşıyor, aynı şekilde uçaklar dolaşıyor. Yaptıkları sortilere bakıyorsunuz, çok fazla. Bunu görmeyecek kadar bunlar âmâ.
“BİRKAÇ YIL ÖNCE THK'NIN MEZARLIĞA DÖNDÜĞÜNÜ SÖYLEMİŞTİM”
THK devletin bir kurumu değildir. THK'nın elindeki uçaklara dair tartışma yeni bir tartışma da değil. Birkaç yıl önce kurumun elindeki uçakların yetersiz olduğunu, THK'nın mezarlığa döndüğünü söylemiştim. THK yetkilileri gerekli adımları atmadığı gibi çalışır durumdaki uçakların da bakımını yaptırmayarak hepsini çürümeye terk etmişler. Bunların 3 tanesi pert, 6 tanesi eh. THK 1985'ten itibaren Orman İdaresi'ne yangın söndürme hizmeti vermiş. Bunun için de karşılığında çok ciddi bedeller almış devletten. Ama filosunu genişletme, mevcut uçaklarını modernize etme derdi olmamış. O dönemde kurumun arkasında CHP zihniyeti vardı. Şimdi çıkıp ‘THK'yı çalıştırmıyor’ diyorlar. THK'yı çalışamaz hale getiren sizsiniz. Kurumun içine düştüğü durumu kurumu bu hale getirenlerin kara propagandalarıyla hükümete yöneltme çabalarını hayretle izliyorum.
“SALİM AKILLARIN VEYA AKLI SELİMLERİN HEDEFİNİ SAPTIRTIYOR”
Sosyal medyaya ben hiç olumlu bakmıyorum. Meclis'in açılmasıyla birlikte sosyal medyaya yönelik bir çalışmanın yapılması gereğine inanıyorum. Bunlar salim akılların veya aklı selimlerin hedefini saptırtıyor. Amerika'da bir Twitter olayı nelere vesile oldu. Türkiye'de senin ofisin yok, görevlendirdiğin elemanın yok. Öyleyse bunlara bunun bedelini ödetmemiz lazım. Ofisini açacaksın, vergini ödeyeceksin, açmadığın takdirde bedelini ödeyeceksin. Gerçek dışı bilgi ve haberlerle leke sürmeye çalışıyorlar. Bu yıkıcı faaliyetleri yapanlara bakıyor ve hiç şaşırmıyoruz. Hiç şaşırmadığımız gibi 'Bir bedeli olsun artık' diyoruz.
YANGINLARDA 64 HELİKOPTER GÖREV YAPTI
Başta Rusya, Azerbaycan, İran, daha sonraki safhada AB'den İspanya desteklerini verdiler. Bu süreçte aynı şekilde yangın sürecinde onlarca ülkeden destekler geldi. Ukrayna sağ olsun desteğini verdik, ayrıca Ukrayna 3 tane uçak gönderirken 4 tane helikopter ile devreye girdi. Kazakistan, Gürcistan'dan destekler geldi. Bu uçaklar ve helikopterler farklı noktalardaki yangınları söndürme çalışmalarında aktif olarak kullanıldı. Toplam onların gelişiyle 64 helikopter görev yapmış oldu. Bu, işimizi ciddi manada kolaylaştırdı. Onlarca ülkeden ve uluslararası kuruluştan geçmiş olsun dileklerini aldık.
“AFGAN HALKININ İÇİNE DÜŞTÜĞÜ DURUM ÇOK SIKINTILI”
Göçmenlerle ilgili en önemli adımı Suriye'de attık. Suriye'den bize 4 milyona yakın göçmen geldi. Biz bunlara kapılarımızı açtığımız gibi bunlar içerisinden hakikaten meslek, sanat sahibi olan birçok Suriyeli de bizde vatandaş oldu. Afganistan durumu biraz daha farklı. Bizim şu anda gerek İran kapısında gerek Irak'tan duvarlarımızı ciddi oranda yükseltiyoruz. Buralardaki yükselen duvarlar düzensiz göçün ülkemize girmesini engellemek için. Tamamıyla sınırlarımız bu surlarla, duvarlarla örülüyor. Bu son gelişmeler, gerçekten Afgan halkının içine düştüğü durum çok sıkıntılı. Taliban'la bunların yaşadığı süreç çok sıkıntılı. Bu konuda da bazı çalışmalar yapıyoruz. Taliban'la bazı görüşmelere varıncaya dek şu an da ilgili kurumlarımız çalışıyor. Hatta belki ben bile onların lideri durumunda olacak olanı kabul etme durumum olabilir. Bizim bu tür şeylerde eğer üst düzeyde bunları kontrol altına alamazsak bu defa Afganistan'daki barışı sağlamamız da mümkün olmaz. Afganistan'da kendi soydaşlarımız durumunda olanlar da var. Bazı adımları atıp yanımıza kimleri alabiliriz, onların çalışmasını yapıyoruz. İlgili üst düzey yönetici arkadaşlarımı yurtdışına gönderdim bununla ilgili olarak. Aynı şekilde Katar'la bu akşam görüşmem oldu.
Her şeyi savaşla, askeri olarak halledeceğiz diye bir şey yok. Askeriyenin veya savaşın geçerli olduğu yer var; bir de siyasetin, diplomasinin geçerli olduğu yer var. Benim siyaset anlayışım nereye kadar muvaffak olabilecekse orayı bizim başarmamız lazım. Şu anda Afganistan'da bu konumdayız. 35 milyon nüfusu olan bir ülke. Herkes şunu da bilsin ki Türkiye yol geçen hanı değildir. Sosyal medyada birilerinin abarttığı şekilde sınırlarımızdan düzensiz göç akını söz konusu değil. 2021 yılında şu an itibarıyla 253 bin 300 civarında düzensiz göçü engelledik. 85 kilometrelik duvar çalışması İran sınırımızda devam ediyor. 79 km boyunca kamera ve algılayıcı sistemler inşa edildi. Düzensiz göç hareketleri sürekli olarak kamera sistemleriyle izleniyor. Bunun yanında termal kameralarla gece geçişleri önlenirken İHA'lar vasıtasıyla sınırlarımız kontrol altında tutuluyor. Emniyet ve Jandarma tarafından sınır bölgelerimize ve düzensiz göç rotası olarak belirlenen bölgelere ilave ekipler sevk edilmiştir. Bütün bu tedbirleri düzensiz göçü engellemek için alıyoruz. Birileri de içeride maalesef bu işi kabartmak için yalanla beraber bu adımları atıyorlar.” (ANKA)