Meclis’te AKP’nin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizde kendi devletine düşman, kendi milletine hasım, kendi vatanını bulduğu her fırsatta sırtından hançerleyen kirli bir zihniyet vardır. Bunun siyasetteki temsilcisi de CHP ve terör örgütünün güdümündeki parti" derken, Gara operasyonunu eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da "Ne yüzsüzsün sen ya, ne karaktersizsin sen ya. Bunların cibiliyeti bozuk" diye seslendi. CHP'li belediyelere de eleştirilerini yönelten Erdoğan, "CHP; çöp, çukur, çamur. Gelin 84 milyon hep birlikte 2023 yılında Türkiye'ye diğer alanlardaki hedefleriyle birlikte gerçek anlamda bir ana muhalefet de kazandıralım. 2023'te yepyeni bir Türkiye'nin kapılarını aralayalım" açıklamasında bulundu.
T24’ün haberine göre, Erdoğan, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınında geçen hafta açıklanan normalleşme takvimine de değinirken, "İnşallah 1 Mart'tan itibaren diğer alanlarda da kriterleri karşılayan illerimizde beklentileri karşılayan adımları atmaya başlayacağız" dedi. Aşılama çalışmalarına da kısaca değinen Erdoğan, "Aşılama çalışmalarını belirlenen öncelik gruplarına göre devam ettiriyoruz. Mart ayı inşallah aşılama konusunda da çok büyük mesafelerin kat edildiği bir dönem olacaktır. Aşı temini için tüm kanalları zorluyoruz" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin salgın döneminde halka verdiği destek ve teşviklerin 311 milyar lirayı geçtiğini söyleyen Erdoğan, damadı olan eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a ilişkin de "CHP'nin sürekli itibar suikastiyle saldırdığı Berat Bey'in gösterdiği gayretlerin şahidiyiz" dedi. Desteklerin süreceğini belirten Erdoğan, "Bu tür destek ve teşviklerin kalıcı çözüm olmadığının farkındayız. Önümüzde bir tarafta her gün milletimizle paylaşılan vaka, hasta, ölüm sayıları var, diğer tarafta normalleşme için belirlediğimiz takvim var. Kontrolsüz bir normalleşmeye yönelirsek bir süre sonra yeniden artan vaka ve vefat oranları nedeniyle çok daha sert tedbirleri hayata geçirmemiz kaçınılmaz olacaktır" şeklinde konuştu.
Erdoğan, şunları söyledi:
"CHP kendi başına eseri, mücadelesi olmayan, bir yerlerden gelecek olumlu veya olumsuz etkiyle harekete geçen bir partidir. CHP'nin içinde millet yoktur çünkü millet tek parti devrinden beri CHP'nin ciğerini bilir ciğerini. CHP'nin içinde demokrasi yoktur çünkü CHP sadece lafını ettiği, istismarını yaptığı demokrasinin 'd'sinden bile nasibini almamış süzme faşist bir partidir. CHP'nin içinde milli ve yerli hassasiyet yoktur. CHP siyasetteki duruşunu ülkesine ya da halkına göre değil önüne konan senaryolara göre belirler. CHP kendi içindeki taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık vukuatlarıyla bile yüzleşemeyecek kadar kibir bataklığına saplanmıştır. CHP'nin içinde ideal de yoktur çünkü bu partide insanlar gayretleri veya birikimleriyle değil, yapıya olan uyum yetenekleriyle konumlandırılır, sadece bireysel hedefleri için çalışırlar.
Mesele memleket meselesi, mesele millet meselesi olunca bunları görmezden gelme hakkımız olamaz. Buradan özellikle Gazi'nin mirasına hürmeten CHP'ye gönül vermiş veya oy tercihini ondan yana kullanan vatandaşlarıma sesleniyorum: Görüldüğü gibi kayıp bir partidir, bu kayıp sadece siyasetin değil tüm ülkenin kaybıdır. Hiç uzağa gitmeye gerek yok. Sadece geçtiğimiz günlerde yaşanan karın ardından CHP'li belediyelerde yaşanan manzaralar bu gerçeği göstermektedir.
CHP; çöp, çukur, çamur. Bu kadar basit bir konuda bile vatandaşlarımıza hizmet vermeyenleri yok saymayacağız da ne yapacağız? Gelin 84 milyon hep birlikte 2023 yılında Türkiye'ye diğer alanlardaki hedefleriyle birlikte gerçek anlamda bir ana muhalefet de kazandıralım. 2023'te yepyeni bir Türkiye'nin kapılarını aralayalım.
CHP ve ortağı HDP
Ülkemizde kendi devletine düşman, kendi milletine hasım, kendi vatanını bulduğu her fırsatta sırtından hançerleyen kirli bir zihniyet vardır. Bunun siyasetteki temsilcisi de CHP ve terör örgütünün güdümündeki parti yapıyor. 13 silahsız masum insanın başına gelen acı hadise bile kirli zihniyeti utandırmaya yetmemiştir. Çıkıyor, onu bile benim üzerime yıkmaya çalışıyor. 5-6 yıl bizim polisimizi, askerimizi, sivili kaçıranlar kim? Biz bu 5-6 yıl içerisinde dağ demedik, taş demedik, Irak'ın kuzeyindeki mağaralar demedik, bütün buraları aradık taradık. Bunlar utanmadan sıkılmadan 'Bir şey olmaz, orada sakinler, güvence altındalar'. Bunu diyecek kadar yüzsüzler. Kim bunlar? CHP ve ortağı HDP. Beraber yürüttüler bu işleri, beraber çalıştırdılar bu tezgahı. Biz operasyonu yapmak zorunda kaldık ve bununla ilgili Savunma ve İçişleri Bakanımı bu beyefendilerin makamlarına gönderdik. Gidip anlattılar. Bunlar anlatıldığı halde ondan sonra utanmadan terbiyesizce eleştiri yağmuruna tuttular. Makamınızda gelip size her şeyi anlattılar, ne soracaksanız sorun dediler. Açık, şeffaf bu süreç ortaya konulurken, ne yüzsüzsünüz ki bu çalışmadan sonra da hala saldırıyorsunuz. Ne yaparsanız yapın bilesiniz ki bu Cumhur İttifakı, bu AK Parti iktidarı bu yolda inanarak, inançla, sizin kol geldiğiniz teröristleri de inlerinde bitire bitire yoluna devam edecektir.
Ne yüzsüzsün sen ya, ne karaktersizsin sen ya. Bunların cibiliyeti bozuk. Biz bu mücadeleyi gece gündüz demeden verdik, geldiğimiz nokta bu oldu, içimiz kan ağlıyor. Onların intikamını alacağız, kanlarını yerde bırakmayacağız, bunu da böyle bilsin Bay Kemal, ortağı HDP de böyle bilsin. Beraber yine Ankara'dan İstanbul'a yürüsünler. Onlar yürürken biz de inşallah buradan salihi selamete çıkacağız, onlar abu imkanı vermeyeceğiz. Yüzleri kızarmadan bu ülkede kimse terörü savunamaz. Beraber teröristlerle yürüdün, daha ne yapacaktın? Türkiye'nin sınır ötesi harekatlarını eleştiren, yapamazsınız, edemezsiniz, gidemezsiniz diye demeçler veren siz değil misiniz? Daha düne kadar bölücü örgütün Suriye kolunu terör örgütü olarak görmüyoruz diyen siz değil misiniz? Kısa bir videoyla CHP'nin terör örgütünün güdümündeki partiyle nasıl yapışık ikize dönüştüğüne de gelin bir göz atalım.
Sert tedbirleri hayata geçirmek kaçınılmaz olur
Aldığımız tedbirler sebebiyle faaliyetlerine ara verilen veya kısıtlanan sektörlerdeki vatandaşlarımızın sıkıntılarını biliyoruz. Bu esnaflarımıza yönelik ciro desteğinden kira yardımına pek çok ilave destekte bulunduk. Tek bir vatandaşımızın dahi mağdur olmaması için devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik. Bu tür destek ve teşviklerin kalıcı çözüm olmadığının farkındayız. Önümüzde bir tarafta her gün milletimizle paylaşılan vaka, hasta, ölüm sayıları var, diğer tarafta normalleşme için belirlediğimiz takvim var. Kontrolsüz bir normalleşmeye yönelirsek bir süre sonra yeniden artan vaka ve vefat oranları nedeniyle çok daha sert tedbirleri hayata geçirmemiz kaçınılmaz olacaktır. Sadece Türkiye olarak bizim normalleşme adımlarını atmamız yetmiyor, bu sürecin tüm dünyayla birlikte, özellikle yakın ilişkilerimizin bulunduğu Avrupa coğrafyasıyla birlikte yürümesi şarttır. Her alanda ancak bu şekilde arzu ettiğimiz neticelere ulaşabiliriz. Şehirlerimizde virüsün kol gezdiği, havalimanlarımıza uçuş yapılmadığı, sınır kapılarımızın kapalı olduğu, hammadde temin edemediğimiz, ürettiğimizi teslim edemediğimiz bir normalleşme hiçbirimizin işine yaramaz.
Şehirler bazında normalleşma adımlarının atılmaya başlanacağının müjdesini paylaşmıştık. İnşallah 1 Mart'tan itibaren diğer alanlarda da kriterleri karşılayan illerimizde beklentileri karşılayan adımları atmaya başlayacağız. Aşılama çalışmalarını belirlenen öncelik gruplarına göre devam ettiriyoruz. Mart ayı inşallah aşılama konusunda da çok büyük mesafelerin kat edildiği bir dönem olacaktır. Aşı temini için tüm kanalları zorluyoruz. Normalleşme kriterlerinin yakalanması için kendi illerinizdeki vaka ve aşı oranını takip etmenizi rica ediyorum. İllerinizdeki olumlu yönde geliştirerek normalleşme sürecini nihayete erdireceğimize inanıyorum.
Sevindirici haberleri almayı sürdüreceğiz
2020 yılında üretimi sürdüren, 16 milyon turist rakamına ulaşan Türkiye için 2021 yılını yeni bir atılım dönemi haline dönüştürmemiz şart. Bu yıla dair öncü göstergeler umut verici gelişmelere işaret ediyor. Üretim ve ihracat tarafı gayet iyi gidiyor. Şu anda tarım kredi kooperatifi de yoğun bir şekilde sayısını 180'den süratle 500'e çıkarma talimatını kendisine verdim. Çünkü biz tarım kredinin bu marketleriyle zincir marketlerin özellikle yüksek fiyatlarla vatandaşımızı gerçekten adeta sömürdüğü bir noktada piyasayı bizim balance etmemiz gerekiyor. İlk etapta 500, daha sonra 1000, gerekirse daha sonra bu sayıları artıracağız. Devletin görevi bu, mecburuz, bunu da yapacağız. Devlet bu işlerde bulunmaz, siz piyasayı bu şekilde yağmalarsanız kusura bakmayın, biz bu adımı atmak zorundayız atacağız. Ocak ayı beyaz eşya iç pazar satışı ve ihracat rakamları büyümenin güçlü şekilde sürdüğünü gösteriyor. Ocakta beyaz eşya üretimi yüzde 38 arttı, inşallah diğer alanlarda da benzer sevindirici haberleri almayı sürdüreceğiz. Faizleri aşağıya çekme konusundaki kararlılığımızı attığımız her adımda gösteriyoruz. Milletimizin moralini bozmaya, esnafımızı kışkırtmaya, halkı birbirine düşürmeye çalışanlara fırsat vermeden bu sıkıntılı süreci nihayete ulaştırmaya kararlıyız."