DEM Parti, Abdullah Zeydan ile ilgili son duruma ilişkin açıklama yaptı.
Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan'ın açıklamalarından başlıklar şöyle:
“DEM Parti’nin buna dair hukuken herhangi bir sorumluluğu yok. Bir boşluk yok. Ya da irade gaspıyla Van halkını karşı karşıya bırakabilecek bir boşluk bırakılmamıştır. Biz aday seçiminde ön seçimin yanı sıra titizlikle çalıştığımız konu bugün karşı karşıya kaldığımız konuydu. Bunu tahmin ediyorduk. Ama artık bu örnek bugüne kadar denenen anti demokratik yol yöntem ve uygulamalarda hakikaten yeni bir çığır açtı. Bu denli pervasız, aleni, aşikar tüm ülkenin gözünün içine soka soka irade gaspıyla bir halkı karşı karşıya bırakmak ve bundan geri adım atabileceklerini zannetmek büyük bir yanılgı olabilir. İktidar tam olarak böyle bir yanılgının içine düşmüş vaziyette. Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız tüm hukuki prosedürleri tamamlayarak YSK’ya başvurdu. Adaylığı incelemeler sonucunda YSK tarafından kabul edildi. Biz de aday olmak hatta aday adayı bile olmak kolay değildir. Çünkü aday adaylığında dahi epeyi bir prosedürü gerektiriyor. İşte bu tür uygulamalarla karşı karşıya kalma ihtimalinden dolayı. Hakkında neredeyse soruşturma olmayan, Yargıtay ya da istinafta dosyası olmayan insan bırakmadınız Türkiye’de hal böyleyken tüm incelemeleri yapılmış hukuki tüm prosedürler usulüne uygun bir şekilde gerçekleştirilmiş ve buna dair her hangi bir itirazın gelmediği ama tam da cuma günü sandığa saatler kala mesai bitimine dakikalar kala Adalet Bakanlığı aracılığıyla bahaneler uydurup olmayan gerekçeler bulup bir halkın iradesini gasp etmeye çalışanlara karşı halk en güçlü şekilde cevabı veriyor.”
"14 de 14 zaferinin kayyıma halk izin vermez "
“14’te 14 zaferine yapılan saldırılara karşı çıkmış halkın buna izin vereceğini zannediyorsanız büyük yanılıyorsunuz. Kürt meselesindeki güvenlikçi politikalar nedeniyle bu hezimetle karşı karşıya kaldınız. Görünen o ki ders çıkartmayarak güvenlikçi politikaları artırmaya kararlısınız. Kürt meselesini çözmeyen, diyalog, uzlaşı yol ve yöntem olarak esas alınmayan bir politika öncelediği sürece diğer çözülen iktidarlar gibi bu iktidar da erimeye ve çözülmeye mahkum olacak. Bu mesajı çok net bir şekilde çok net bir şekilde kendilerinden zorla alınan kayyumla yönetilen belediyeleri yalnızca belediye seçimleri olarak yaklaşmayıp bir irade sahiplenme ve bir irade ortaya koyma cesaretiyle yaklaşıp mesajını tüm Türkiye halklarına duyurdu. Bu mesajı böyle algılamaz bu şekilde yanıt vermezseniz maalesef bu hezimetin daha büyüğünü yaşamaya mahkum olursunuz.”
“Hukuk güvenliği yok edilmiş oluyor”
“Dolayısıyla 29 Mart 2024 Cuma günü mesai bitimine 5 dakika kala idari bir karar ve yazıyla 2 yıl önce memnu haklarını alan Abdullah Zeydan’ın memnu haklarına itirazınız bizim için Kürt meselesine yaklaşımınızın göstergesidir. Yetkili savcılık talimat niteliğindeki bu itiraz yazısı üzerine kesinleşmiş memnu hak kararını veren mahkemeye yeniden başvuruyor. Mahkeme aynı gün kesinleşmiş memnu hak kararını geri almış ve hak talebini reddediyor. Karar henüz kesinleşmeden itiraz ve temyiz hakkı kullandırtılmadan hemen YSK’ya da bildirimde bulunuluyor. Belediye eş başkanımız Abdullah Zeydan’ın memnu hakkının iadesini aynı mahkeme aldığı kararı aldığı kararı çiğnemiş ve hukuk güvenliğini de yok etmiş oluyor. Biz bunu kabul etmeyeceğiz. Halkın iradesinin gasp edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Halkın iradesine saygı duymak zorundasınız bu lütuf değil. Van halkının iradesini hiçe sayan bu karardan vazgeçilsin. Bugün DEM Partiye yapılan DEM Partiyle sınırlı kalmayacak. Bir ülkenin bir bölgesindeki bu iradeye karşı yapılanlara karşı dayanışmazsak kimsenin inandırıcılığı kalmaz. “
Ayrıntılar geliyor...(Kısa Dalga)